Bizim köy Konya şehir merkezine 60 kilometre mesafede Meram ilçesine bağlı bir köydür. Meram ilçesinin en uç köyüdür. Kamu hizmetinin en az götürüldüğü bir köydür. İnsanları fakirdir. Toprakları azdır. İnsanlar bahçe denilecek topraklarında eker diker bir yılda onu yerler her evden üç beşte keçi vardır.
Bizim köyün aynı zamanda yolu da yoktur. Köy ayrım noktasından sonra on kilometrelik dağ yolu onca girişime ve onca ricaya rağmen yapılamamıştır. İnsanlar yazın tozdan, kışın çamurdan kurtulmazlar.
Ve bizim köylü karnını doyurmak için kıt kanat imkanlar arasında ömür doldururken çoluğunu çocuğunu da okutamamış. Dolayısıyla köyden yüksek mevkilerde pek fazla insan çıkmamış. Hele hele siyasetçi hiç çıkmamış. Yani gariplerin bir DAYIları olamamış.
Bu memlekette DAYIsız iş olur mu? Tabii ki olmaz !
İşte bizim köy, öyle bir köy. Konumuz zaten bizim köy de değil.
Sabah evden çıktım, çok şükür bizim sokakta bir şey yok, ama beş yüz metre ya gittim ya da gitmedim küt diye bir ses! Ondan sonra küt.. küt.. küt.. ve kesintisiz kütlerle Zafere kadar geldik. Yolum sanayi tarafına olsaydı her halde kütler oraya kadar uzardı.
Hay Allah kahretsin, dedim Arabada yoğurt olsa yayık olurdu. Böyle bir yol olur mu? Üstelik adı Büyükşehir olan bir kentte! diye homurdandım ve aklıma bizim köy geldi, size ondan bizim köyü anlattım. Yahu bizim köyün yolu yok. Adı üstünde, seke seke gidiyoruz. O da bir ayıp ama Konyanın göbeğinde aylardır vatandaşa bu çileyi çektirmek çok daha ayıp.
Sorması ayıp, vatandaş bu çileyi neden çekiyor?
Şimdi yağmurlar başladı, o çukurlar suyla doluyor, araba girince kaldırıma su attırıyor. Kaldırımdaki vatandaş ağzını yüzünü oynatıyor.
Projeleri eş zamanlı başlattınız. Sıcakta ağır aksak işleyen bir trafikte heder olduk. Hadi dedik külfetsiz nimet olmaz ya sabır. Elin oğlu 30 günde köprü yapıyor, kavşak yapıyor, bizim fen işleri kazdığı yolları asfaltlayamıyor. Böyle bir şey var mı? Sonra dalga geçer gibi demagojik bir pankart Kentimize gönül verdik.
Amaç bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek. Uzun süredir kamuoyu, sivil toplum kuruluşları ve basın yanınızda olarak bu kentte hizmet üretilmesi noktasında bırakın eleştirmeyi destek verdi, eleştirilecek mevzularda dahi size zaman tanıdı.
Amma velakin
Şehrin her tarafı kazılmış, çamur, çukur vaziyette. Kimi caddelerde kaldırımlar yollardan büyük olmuş. Şehirde trafik yoğunluğu giderek artıyor. Park sorunu giderek büyüyor. Kalıcı ve uzun süreli çözümler maalesef üretilemiyor yada üretiliyorsa kamuoyu ile paylaşılamıyor.
Madem ki başlarken mevzu yaptık. Bizim köyün yoluna da il özel idare ve köy hizmetleri bir çözüm bulsun. Bu yüzyılda ayıptır günahtır insanlar tozla çamurla cebelleşip duruyor. Altı üstü on kilometre ve bu yolu köy hizmetleri müdürü de çok iyi biliyor.