Bugün, günlerden pazartesi…
"Yer gök dua ile" demiş, "Eski Konyalılar"..
Haftanız hayırlı, uğurlu, bereketli olsun..
Elli yaşın üstündeyseniz ancak bilirsiniz, bu canım lezzeti. Size burada hatırlayacağınız ve canınızın çekeceği Konya usulüiravaklı ayranından söz açacağım…
Koca bir tas koyacaksınız önünüze. Koyun yoğurdundan tepeleme dört kaşık yoğurt… Havanda sarımsakları ezeceksiniz, yoğurdun üstüne dökeceksiniz. Buz gibi su koyup çırpa çırpa karıştıracaksınız. Havandaki ezilmiş sarımsakları üstüne dökeceksiniz. Sonra sıra "iravak"a gelecek. Unuttuysanız hemen hatırlatayım; "Eski Konyalılar" taze kaymağa "îravak" der. İstediğiniz kadar da taze sıvı kaymağı ekleyin. "Hiyar bostanı"nı ince ince çentin. Bizim Konya dilimizde salatalığın adı “Hiyar bostanıdır.” Hepsini birlikte karıştırın. İçine ekmek de doğrayabilirsiniz. Kaşık kaşık yemelisiniz; usulü böyle…
Koyun yoğurtlu, döğme sarımsaklı, taze hiyar bostanlı, taze kaymaklı ayranı size özel başınızın selamet bir gününde yapın. 'Gençleriniz de öğrensin bu özgün Konya lezzetini.
***
ELİN OĞLU NELER YAPMIŞ…
Türkiye'mizde, son yıllarda, yerel yiyecekleri, internet ortamında sunan pek çok site kuruldu. "O şehrin nesi meşhur?" sorusuna cevap veren sitelere tıklayın, canınızın çektiği, bulunduğunuz yerde bulamadığınız bir leziz ürün gelsin kapınıza…
Bu konuda Konya’mız öyle yaya kaldı ki….
Elin oğlu neler neler yapmış? Bakın da görün… www.karspazarı.com, /Kars'ın, Ardahan'ın, Iğdır'ın, Gümüşhane'nin Erzincan'ın, Trabzon’un Kelkit’in Doğu Anadolu'nun bütün ilçelerinin kendine özgü, yerel, meşhur yiyeceklerinin hepsi bu sitede. Tıklayın, resmi gelsin, fiyatı gelsin; bildirin kredi kartınızın numarasını, kapınıza gelsin iki gün içinde.
Pişmeye hazır bütün kaz, kaz ciğeri, kaz yağı, kaz tüyü. Çeçil peyniri, Kelkit kuru fasulyesi, çürük peynir, karayemiş reçeli, dut pestili, çam sakızı, yün çorap, kavut, Kağızman kaya tuzu, Damal bebeği, kırmızı buğday, güneşte kurutulmuş kaz eti… Harika bir liste; uzar gider. Kars'ın tezeğini özleyene, hemen, kargoyla “Kars tezeği” koca bir naylon poşete doldurulmuş "Kars havası". İnsan memleketinin tezeğini, havasını özler mi, özler. Hayret edecek bir şey yok; tezek ve Kars havası hemen.
Alın bir daha:
www.hataysanalmarket.com. Hatay’ın, güney doğu illerinin dillere destan lezzetleri burada… Kurmuşlar sitelerini; sanal ortamda yöre sel yemeklerini, yiyeceklerini, kahvaltılıklarını sunuyorlar. Şoklanmış pişmeye hazır künefe, künefe peyniri, humus, sünme peynir, karadut reçeli, keçi peyniri, keçi sütünden tuzlu tereyağı, kömür çukuru pekmezi. İsterseniz ıspanak katkılı taze Hatay ekmeği, isterseniz yeni pişmiş kaytaz böreği… Şoklamışlar, havasını vakumla almışlar taze taze ambalajlamışlar.
Şuna lütfen bakar mısınız?
www.hepsiantep.com. / Menengiç kahvesi, meyan kökü, güneşte koyulaştırılmış gün pekmezi, böğürtlen sirkesi Antep fıstığı ezmesi, kepekli, bulgurlu, killi sabun; zeytinyağının sabunun bin bir çeşidi. Sanal ortamda, internette; e ticaret yoluyla sunulan spesiyallerin listesini sütunlar almaz..
Bir tane de Bolu'nun Düzce ilçesinden… www. dogalhane.com.
Düzce’de Berceste tesislerindeki mağazada 2 bin ürün sunuyorlar. Birbirinden ilginç birbirinden nadir, birbirinden lezzetli… İsli Çerkez peyniri, patlıcan reçeli, kısırlık pirinç, keçi kaşarı, kekik suyu, alıç sirkesi, isli kuru et, ballı çörekotu macunu, pancar pekmezi…
İNŞAN HEM KISKANIR, HEM HAYIFLANIR
“Konya" koca bir şehir, koca bir il… Türkiye’mizin en büyük altı ilinden, biri.. Söze geldi mi "Kobi başkenti"; söze geldi mi "Konya gibi Türkiye ".. Amenna. Kabul.. Peki, neye yok öyleyse, bu şehrin, onlarca ilçesinin "yöresel" internet pazarları? Peki, neye yok öyleyse yerel lezzetleri üreten, Türkiye'ye, yurt dışına sunan firmaları? (e) Ticaret" diye birşey ülkeyi sardı. Niye Konya gaflet uykusunda?
Tekstilden şifalı otlara; yemeklerden çöreklere, et ürünlerinden süt ürünlerine neyiniz varsa, her yere, herkese sunmak bu çağın gözde ticari anlayışı değil mi?
Başka illerin bin bir özgün, yerel, otantik ürününü internet sitelerinde gördükçe
bayılarak inceliyorum: Sonra gönlümü bir ince hüzün sarıyor, kıskanıyorum, hayıflanıyorum.. Oysa bizim de unutulmuş, ama hemen, ihya edilebilecek yüzlerce Konya'ya özgü lezzetimiz var, ürünümüz var. Bu konuyu biraz daha derinleştirelim…
HATIRLAMAYA ÇALIŞALIM, BİZE ÖZGÜ HARİKA LEZZETLERİ DÜŞÜNELİM..
Ezine keçi peyniri varsa, Kars kaşarı varsa, Van otlu peyniri varsa, Konya’nın da
‘divle tulumu’ var. Kadınhanı çömlek peyniri var, Konya 'selemor' peyniri var, küflü tuluk peyniri var..
Biliyorsunuz; Konya'da sucuğun adı 'irişgi'dir. Bizim, ince bağırsaklara doldurulmuş, oklava ile yassıltılmış, iyice kurutulmuş irişgi'mizin tadı, hiçbir yerin hiçbir sucukta yok.
Tandır ekmeğimiz, 'yağlı düğü'muz, tandır gevreğmiz… Kavurga kenevir helvası, yağlı mısır patlağı; dürtme' dediğimiz içine tatlı kayısı çekirdeği sokulmuş kuru kayısı, un helvası, gaygana, höşmerim, sacarası, kıvrım katmer..
Peynir şekeri, yumuşacık halka şeker, pekmez köftesi, kenevir şekeri, bol cevizli taş helva, ekmek salması, bici kıyması, hele hele “süt reçeli”…
Konya oyaları, sim/sirma peşkirler, 'kıvratma bez', tiftik çoraplar... Say, sayabildiğin kadar. .Bin yıllık Konya kültürünün oluşturduğu bin bir lezzet, bin bir kıymet… Ata yadigarı…
BAKINIZ LÜTFEN: BÎ DAKİKA MÜSAADE…
Herkes, nasıl daha çok kazansam, nasıl daha çok tanınsam diye çırpınıyor…
Delinin değneğini bellediği gibi, bir 'Mevlâna şekeri', bir 'etliekmek ile bu iş ilânihaye sürüp gitmez... Aslında o “Mevlâna şekeri” denilen şekerle de Mevlâna'nın hiç alâkası yok. O’nun adı, anam babam “piynir şekeri”.
Turizmde eksiğimiz, noksanımız, ihmalimiz şimdilik şöyle dursun… Yerli turist de, yabancı turist de tatmadığı lezzetler tatmak ister.. Yerel, meşhur yiyecekleri sevdiklerine gururla götürmek ister…
Meşhur bir laf var; zararın neresinden dönülse kârdır..
Konya'nın yüzlerce özgün, yeril, otantik yiyeceği, içeceği, yiyeceği var.. Sanal mağazacılıkla bunlar hızla sunulmalı.. Bir ‘tıkla’ bir Konya lezzetine ulaşılmalı.. Bize özgü ürünleri üreten firmalar kurulmalı… Desteklenmeli, kredilenmeli…
Birkaç şeyle ‘büyük şehir’ olmak mümkün değil. Her şeyiyle, her şeyi değerlendirerek ancak “büyük şehir'' olunabilir.
Elin oğlu çayı geçmek üzere; biz de arkasından seğirdip yetişelim…