Önceki gün Meram Belediyesi’nin 80 Binde Devr-i Alem parkının açılışına katıldık. Başkan Serdar Kalaycı, “veda açılışı” olarak nitelendirdiği programda Meramlılardan ve Konyalılardan helallik istedi. Başbakan’a, Meram’a hizmet verme şansını verdiği için teşekkür etti. Konya’da, “nereyi gezebileceğiz?” sorusuna cevap olabilecek yerlere yenisini ekleyen bir yatırımla final yaptı Başkan Kalaycı. Başbakan Erdoğan’ın seçilebilecek yerden bayan aday kontenjanından birini Konya’dan kullanmak istemesinin bir sonucu olarak Başkan Kalaycı’yı aday göstermediği, bir kez daha ortaya çıkmış oldu bu final açılışıyla. Yoksa başarısız olduğu için değil!
***
Akşam da Büyükşehir Belediye Başkan Tahir Akyürek’in 10 yıllık icraatlarını değerlendirdiği ve gelecek projelerini açıkladığı programdaydık. Başkan Akyürek, “10 yılda neler yapmış? “sorusuna verilecek çokça cevabının olduğu icraatlarını anlattı. Yeni Stadyumdan, Kültür Merkezine, 10 Bin Kişilik Spor ve Kongre Merkezi’nden Bilim Merkezine, 65 Altüst Geçitten Modern Hayvan Pazarına, Kültürpark’tan Mevlana Meydanı’na, Hadimi Parkı’ndan Ecdad Parkı’na ve diğer parklara, Yeni Tramvaylardan Doğalgazlı Otobüslere, Sosyal Kart’tan KOMEK’lere, İstiklal Harbi Şehitleri Abidesi’nden Bölge İdare Mahkemesi’ne, katlı otoparklara kadar, çok sayıda eseri anlattı.
***
Başkan Akyürek’ten sonra kürsüye gelen Dışişleri Bakanı Sayın Ahmet Davutoğlu, öyle bir konuşma yaptı ki, salonun havası bambaşka bir atmosfere büründü. “Gerçek bir bilim adamı, bir kültür adamı, bir aydın, bir entelektüel, şehirciliğe böyle bakar” dedirtti Bakan Davutoğlu. Aslolanın şehirlerin ruhları, kimlikleri ve bunu oluşturan kadim değerler olduğuna vurgu yaptı. Kimliği olmayan, ruhu olmayan şehirlerin aslında bir hiç olduğunu söyledi. Newyork örneğini verdi. Nevşehir’in bile Newyork’tan daha kişilikli ve ruhu olan bir şehir olduğunu dile getirdi. İnsanlık tarihinin ilk yerleşim yerinin kurulduğu Selçuklu payitahtı, Osmanlı kenti Konya’nın kadim değerlerine vurgu yaptı. Belediyecilik yaparken önemli hususun bu kadim değerlerin korunması ve gün yüzüne çıkarılması olduğunun altını çizdi. Türkiye’de işlenen tarih cinayetine vurgu yaptı. Sayın Davutoğlu, anlatmaya biz de dinlemeye doyamadık. Bakan Davutoğlu’nu dinlerken, “Her belediyeye de böyle bir danışman lazım” diye düşündüm. Bence Konya’yı yönetenler sık sık Sayın Davutoğlu’nun fikirlerine başvurmalı…
***
Gerçekten de güzel, her köşesi tarih kokan, kadim değerler ülkesi Türkiyemizde, özellikle Cumhuriyet döneminde, geri kalmış çoğu Afrika ülkesinde bile görülmeyen bir tarih cinayeti işlendi. Kadim değerlerimiz yok edildi. Ruhlarımıza hançer saplandı. Ama şükür bugün kadim değerlerimizi daha iyi anlıyor ve sahip çıkıyoruz. Gerçekten de her şehrin daha ötesi her varlığın; ağaçların, dağların, taşların kendine has bir kimliği var ruhu var. Nemrut’un kendine has, Toroslar’ın da kendine has bir ruhu vardır. Uludağ’daki çınarların başka, Toroslar’daki ardıçların başka bir ruhu vardır.
***
Teknoloji ve modernite elbette vazgeçilmezdir. Ama unutulmamalı ki; fiziki moderniteye bugün ulaşılmazsa yarın ulaşılabilir. Hem bugünün modern olanı, yarın demode olabilir. Ama kaybolan kadim değerler asla geri gelmez.
***
Bu anlamda bana Tahir Akyürek’in en büyük projesi ne diye sorsanız, ne stadyum derim, ne tramvay ne altgeçitler. Mevlana Kültür Vadisi projesi derim. Mevlana Meydanı derim, Bedesten derim. Mevlana Kültür Vadisi geniş bir bölgeyi kapsaya bitmemiş, devam eden bir proje.
Bilmiyorum Başkan Akyürek nasıl hayal ediyor ama ben hayal ediyorum: Şerafettin, Kapu, Aziziye, İplikçi, Sultan Selim Camii’nin yüzyüze baktığını... (Tabi anlayamıyorum Merkez Çarşı’sını bu haliyle oraya konduranları...) Sonra Aziziye Camii’nden çıkanların başlarını çevirdiğinde Mevlana’yı, Sultan Selim’i gördüğünü hayal ediyorum. Konya’nın ucubesi Mevlana Çarşısı’nın yıkıldığı ve garip Aziziye’nin şenlendiği günleri hayal ediyorum.