Alanyaspor deyince aklıma Adanademirspor'u destekledi diye Konyalılar'a ettikleri hakaretler, Alanya'daki maça taraftarların alınmaması, Başkanlarının, Ahmet Şan'a yönelik hadsiz sözleri ve parkta duran taraftar otobüslerinin camlarının "alçakça" kırılması geliyor.
Neyseki kardeş Konyaspor taraftarı olgun davrandı ve küçük bireysel olaylar dışında bu maç öncesi ve sırasında tatsızlık yaşanmadı.
Bu ilçe takımına karşı Konyaspor'un mutlaka kazanması gerekiyordu. Maça da iyi başladılar ve Bajiç ile golü buldular ancak Konyaspor'un son haftalarda yaşadığı tempo sorunu giderek daha görünür olmaya başladı. Golden sonra giderek yavaşladılar ve Alanya'nın hareketli hücumuna karşılık veremediler.
Sağolsun(!) Selim'in saçma sapan penaltısı maçın yönünü değiştirdi. İkinci yarıya Saffet Susiç çok akıllı başladı. Konyaspor'u üzerine çekip hızlı oyuncularla sürekli dengesiz yakaladı. Savunmada Ali Turan ve Vukoviç'in aynı anda olmaması Volkan ve Çamdalı'nın berbat oyunları, Wagner'e hiçbir önlem almamaları ikinci golü getirdi.
Ne yalan söyleyim? Bu futbolla Konyaspor'un hoş atacağından hiç umudum yoktu ama sakin golcü Bajiç kendi çabasıyla beraberliği sağladı. Alanya'nın üçüncü golüne şapka çıkarmaktan başka yapacak bir şey yok. Tek teselli edici olan Kaya'nın golde hatasının olmamasıydı.
Son 15 dakika Alanya'nın çok iyi alan savunması, Konyaspor'un umudunu kırdı. Gerçekten son zamanlarda gördüğüm en iyi alan savunmasıydı.
Rakip ne kadar iyi olursa olsun, Konyaspor için sahasında aldığı bu sonuçlar utançtır. Aykut Kocaman hala bunun nedenini çözmeye çalışadursun. Üç yıldır bu takımı çalıştıran Kocaman'a bu sonuçlar hiç yakışmıyor. Fenerbahçe'ye gidince çözer artık. Her gün hakkımda haber çıkar ve ağzını açıp tek kelime etmezse olacağı budur: Lige havlu atmak.