Konyaspor’un, Beşiktaş ile ligin son maçını yaptığı ve tam 4 gol yediği 2 ay önceki maçtan bu yana yazı yazmamışım.
O tarihten bugüne kadar Konyaspor, ligde oynadığı 3 maçtan 2 galibiyet, 1 beraberlikle yeşil sahalardan başarılı sonuçlarla ayrılmış oldu. İstanbul’da Galatasaray karşısında elde ettiği beraberlik de küçümsenecek bir sonuç değil, başarılı bir skordu.
Ayrıca Türkiye Kupası maçlarında da önce Antalyaspor’u eleyerek çeyrek finale yükseldi, sonra da çeyrek final ilk maçında İstanbul’da Beşiktaş karşısında tarih yazdı.
Herkesin farklı skorla yenilgi beklediği Konyaspor, üstelik yedeklerden kurulu bir takımla çıktığı Beşiktaş maçında bilhassa ikinci yarıda Anadolu rüzgârı estirdi.
Aykut hocanın, son lig maçında Konyaspor’a tam 4 gol atan Beşiktaş gibi büyüleyici futbol oynayan bir takım karşısına yedek ağırlıklı bir takımla çıkması herkesi şaşırttı.
Herkes gibi ben de, Aykut hoca kupadan umudunu tamamen yitirdiği ve artık ligi düşündüğü için böyle bir kadroyla sahaya çıkmıştır diye düşündüm. Aykut hoca daha maç oynanmadan yenilgiyi ve elenmeyi kabullenmişti sanki…
Maçın ilk dakikasından 64. dakikasına kadar, Konyaspor bırakın Beşiktaş kalesine inmeyi kendi yarı sahasından bile çıkamadı.
Sahada ne yaptığını bilmeyen sadece Beşiktaş’ın ataklarını durdurmaya çalışan bir Konyaspor vardı. Bu kadrodan bundan başka bir şey de beklenemezdi. Usta yorumcu Ömer Üründül’de bunu sık sık vurguladı.
İkinci yarı önce Rangelov’un sonra da Ali Çamdalı’nın oyuna girişi ile Konyaspor biraz canlılık kazandı ise de, herkes Beşiktaş’ın ikinci golünün ne zaman geleceğini bekliyordu.
Bu arada ikinci golü bir türlü bulamayan Beşiktaşlı futbolcuların bu maçta bekleneni verememeleri ve beceriksizlikleri de Konyaspor’a yaradı.
Ne olduysa 65. dakikada oldu. Bu dakikada Beşiktaş kalesinde tehlikeli olabilecek bir pozisyon yakalayan Rangelov’un son adam olarak düşürülmesiyle Beşiktaş hem kırmızı kartı hem de kalesinde golü gördü.
Bir anda her şey tersine döndü. İlk atağında hem beraberliği yakalayan hem de rakipten adam eksilten Konyaspor bunun morali ile saha üstünlüğünü tamamen ele geçirdi.
Beşiktaş ise düştüğü abandone durumdan ve moral bozukluğundan bir türlü kurtulamadı ve kalan 25 dakika içinde hiçbir varlık gösteremedi.
Konyaspor bu dakikalar içinde yakaladığı fırsatlardan sadece birini değerlendirebildi ve sahadan 2-1 galibiyetle ayrıldı.
Bu arada şu notları da belirtmeliyim. Selim yenilen golde büyük hata yaptı ama, galibiyet golünün de kahramanı oldu. Zira dışarı çıkmakta olan topa zorlukla müdahale ederek yeniden oyuna kazandırdı. Direkten dönen top Volkan’ın vuruşuyla ağlarla buluştu.
Beraberlik golünde ise Bajic’in serbest atıştaki vuruşu harikaydı.
Şayet temsilcimiz, Beşiktaş’ın büyük sarsıntı içinde olduğu dakikalarda yakaladığı fırsatlardan birini daha gole çevirebilseydi veya hakem yüzde yüzlük net penaltı ve kırmızı kartı es geçmeseydi Konyaspor İstanbul’dan turu garantilemiş olarak dönerdi.
Artık turu kimin geçeceği Konya’da belli olacak. Konyaspor, %1 bile verilmeyen tur geçme ihtimalini %51’e çıkartarak büyük bir başarıya imza attı.
Önümüzde hem ligde hem kupada önemli maçlar var. Ligde Konya’da üst üste oynanacak Osmanlı ve Sivas maçlarından galibiyetle ayrılan ve kupada Beşiktaş’ı eleyerek yarı finale çıkan bir Konyaspor görmek istiyoruz ve başarılar diliyoruz.
Aykut Kocaman, rakip Beşiktaş olsa da, hiçbir maçtan umudun kaybedilmemesi gerektiğini bu maçtan sonra anlamıştır umarım… Yedekleri ile Beşiktaş’ı dize getiren Konyaspor’a kocaman kocaman tebrikler…