Maçın zor geçeceği belliydi. Türkiye’nin en kötü teknik direktörlerinden birini, İsmail Kartal’ı gönderip en iyi yerlilerden birini, Samet Aybaba’yı göreve getirdiler. Kritik hamleydi. Ancak daha önemlisi oyunculara verilen moral ve maddi motivasyondu. Konyaspor maçını kazanmaları halinde kişi başı 60 bin alacak olan Eskişehirsporlu oyuncular ilk dakikadan itibaren maçı ne kadar istediklerini gösterdi. Konya’ya gelen yaklaşık 2 bin Eskişehirli’nin süper desteğini de unutmayalım. Hem yanlarındaki Nalçacılılar’ı hem de tüm stadyumu susturdular.
Tüm bunlara bir de haftalardır berbat futbol oynayan Alban Meha’nın daha ikinci dakikada ayakta kalamayarak topu rakibe hediye etmesi eklenince Emre Güral’ın golü kaçınılmaz oldu. Erken olması ise Konyaspor’un avantajına oldu. Rakip daha kontrollü oynarken Yeşil Beyazlılar istediği oyun düzenini kurma fırsatı buldu.
Sakatlığı henüz geçen Rangelov’un yerine Traore’yi Ömer Şişmanoğlu birlikte oynatan, sağ kanata da Sissokko’yu yerleştiren Aykut Kocaman, ne ortayı ne de sağ kanatı kullanabildi. Kendi oyuncularının verimsizliğinin yanı sıra, iyi hazırlanmış Eskişehir’in sürekli pas trafiğini kesmesi, Konyaspor’u ilk yarıda resmen kilitledi.
Tehlikeyi gören Kocaman ikinci yarıya Halil İbrahim ve Rangelov’u oyuna alarak başladı. Tıpkı Eskişehir’in yaptığı gibi 5 dakikalık sert ve coşkulu futbolla beraberlik sayısı hemen geldi. Mehmet Uslu’nun yerine oynayan Abdülkerim Bardakçı’nın golün sahibi olması beni daha da çok sevindirdi. Bu arada maratonun da desteğiyle Konyaspor’a geçen seyirci üstünlüğü de Konyaspor’un coşkusuna ciddi katkı sağladı.
Kontrol tamamen Konyaspor’un eline geçecekken Eskişehir olmayacak bir şans golü buldu. Engin Bekdemir’in kaleye 30 metreden öylesine vurduğu top Ali Turan’a çarpıp Serkan’ın üzerinden kaleye girdi. İyi oynarken yenilen bu gole herkes üzüldü. 5 dakika sonra Konyaspor’u canlandıran yine Halil İbrahim ve Rangelov oldu. Biri top sakladı, diğer boş alanlara çok iyi kaçtı. Traore’nin de ilk yarıya göre müthiş canlanması, Holmen’in kolay bir gol atmasını sağladı.
Sonraki dakikalarda anlamadığım bir şekilde iki takım da galibiyet istemiyor gibiydi. Aykut Kocaman Vedat’ı da oyuna alınca küçük bir kıpırdanma oldu ama Konyaspor’a galibiyeti bir “usta” getirdi. Maç boyunca neredeyse takıma katkısı sıfır olan Alban Meha harika bir frikik golü attı. Torku Arena adeta yıkıldı.
3-2’lik harika skor, düşüşü noktaladı. Meha’nın vuruşu aklıma Selçuk İnan’ın aynı yerden İzlanda’ya attığı golü getirdi. İkisi de hayat öpücüğü verdi takımlarına. Durmak üzere olan kalplere elektroşok gibi geldi Meha’nın golü ancak Aykut Hoca çok dikkatli olmalı. Rakip sert ve boş alan bırakmayan bir oyun sergilediğinde oyunu açacak futbolcuların sayısı çok fazla değil. Meha haftalardır frikik bile atamıyordu. Dikkatinizi çekerim.
Neyse hataları hafta içinde yazarız. Şimdi bu güzel galibiyetin bir kaç gün keyfini çıkaralım.