Başbakan Binali Yıldırım, gazete ve televizyon yöneticileriyle yaptığı toplantıda “halk artık işine gücüne bakmak, normal gündemine dönmek istiyor” dedi. Tabi ki Türkiye’nin ve Ortadoğu’nun çok büyük bir savaşın eşiğinden döndüğü darbe girişiminin ardından insanların yaşadıklarını hazmetmesi kolay değil.
Ben de yaklaşık bir aydır doğru dürüst yazı bile yazamadım. Konyaspor’un Karabükspor maçını bile izleyesim gelmedi açıkçası ama galiba Başbakan haklı. Normale dönmemiz gerekiyor. Bunun için de en büyük araç yine futbol olacak gibi görünüyor. Gençlerbirliği maçını izlemek için televizyonun karşısına geçtiğimde futbolu ve Konyaspor’u özlediğimi çok iyi anladım. Biraz bu bunalımlı ortamdan kurtulmamız gerekiyor artık.
FENER’İN KÖTÜ AHLAKI
Yoğun gündemde Konyaspor ile ilgili tartışmaları takip ederken en çok transfer eksikliğinin konuşulduğunu gördüm. Giden oyuncular olmasa kimsenin ligi üçüncü bitirmiş takıma ağzını açması bile mümkün değildi ama Holmen ve Traore gibi iki önemli oyuncunun gitmesi taraftarı biraz telaşlandırdı. Önce yönetime sonra Aykut Kocaman’a kızmaya başlamışlardı ki Rumen bir oyuncu alınarak ateş biraz söndürüldü. Kocaman’a gelecek tepkileri tamamen susturan ise Fenerbahçe oldu. Kötü niyetle, zorlamayla, utanmadan Aykut Kocaman’a, tabirimi mazur görün ama sarktılar. Bu ne iş ahlakına sığan bir davranış ne de profesyonelliğe. İki ay önce Aziz Yıldırım “ben olduğum sürece buraya gelemez” diyor. Şimdi ise yöneticileri devreye girerek iki yıllık yeni anlaşma yapmış bir hocayı kulübünden zorla koparmaya çalışıyor.
Ligin başlamasına bir hafta kala yapılan ne etiğe ne ahlaka sığar. “Konyaspor’un başkanı paralelcidir” diyen kulüpten bundan daha ahlaklı bir davranış beklenemezdi zaten. Neyse ki Aykut Kocaman duruşu olan bir adam. Bu ahlak dışı girişime prim vermedi.
Gelelim saha içine, takımın durumuna. Spor muhabirliğinde 16 yılı geride bıraktım. Canlı olarak yüzlerce maç izledim. Bir çok hazırlık kampı takip ettim. Bir kaç yıldır kamplara gidemiyorum. Yurt dışında yapılmasının da etkisi var bunda ama lig başlamadan takımların durumunu genel hatlarıyla ortaya koyabiliyoruz. Kestirmeden söyleyeyim: Atiker Konyaspor lige hazır. Ligi yine üçüncü bitirecek bir takım olduğunu geçen yıl nasıl kimse tahmin edemediyse bu yıl da tahmin edemez ama takım çok şey kaybetmemiş. Gençlerbirliği maçının genelinde takımda önemli bir gerileme olmadığını gördüm. Ligin üçüncü ya da dördüncü haftasından sonra taşlar iyice yerine oturacaktır.
Aykut Kocaman, geçen yıl oynattığı savunma öncelikli stratejisine devam edeceğine göre garip garip yorumlar yapmanın, “takım UEFA’da ne yapacak kardeşim” gibi beklentisi yüksek sorular sormanın gereği yok. UEFA da Türkiye Kupası da Konyaspor’un ikinci planında olacak. Eğer ligde geçen yıl ki başarıya yakın bir başarı elde edilmezse bir çuval incir berbat olur.
Bırakın Aykut Hoca işini yapsın.