Yaklaşık bir aydır Konyaspor camiasının kafasını yiyip bitiren bu sorunun tatmin edici bir cevabı olmadı ya da verilen cevaplara, taraftar inanmak istemedi. Transferlerin gecikmesinin iki sebebi var. Birincisi; çalışmaların tamamen Aykut Kocaman’ın kontrolünde yürütülmesi ve kadronun ana hedef için yeterli olduğu görüşü. İkincisi ise birinci nedenle bağlantı olarak yönetim ve teknik heyetin UEFA Avrupa Ligi ve Türkiye Kupasını ikinci plana atmış olması.
Hadi açalım biraz. Konyaspor Aykut Kocaman’ın gelişiyle birlikte kendisine bir yol çizdi. Ana hedef Süper Lig’de kalıcı olmak, sonrasında ise yavaş yavaş üst sıralara yükselmek olarak belirlendi. Geçtiğimiz sezon bu hedef zaman olarak beklenmedik bir anda geldi. Trabzonspor, Bursaspor ve Galatasaray gibi takımların başarısızlığının Konyaspor’u üst sıralara ittiğini herkes çok iyi biliyor. Bu yüzden ligde birkaç yıl daha ilk 5 ya da 6. Sıra içinde kalıcı olmak, Konyaspor’un en büyük hedefi. Türkiye Kupası ya da UEFA’ya önem vermenin bu ana hedeften sapmaya neden olacağını düşünüyorlar. Aykut Kocaman’ın kupada Beşiktaş karşısına yedek kadro ile çıkmasının nedeni de buydu.
Aykut Kocaman’ın bir çok basın toplantısına katılmış ve karşılıklı görüş alışverişinde bulunmuş bir gazeteci olarak satır aralarına baktığımda hep “yerimizi sağlamlaştırmalı, camia, kulüp ve takım olarak futbol kültürünü tam hazmetmeli, ondan sonra büyük başarılara yürümeye çalışmalıyız” sözlerini hep gördüm.
Haksız da sayılmazlar. Avrupa’da başarılı olacağız diye Süper Lig’den düşen, kapanma noktasına gelen onlarca kulüp örneği varken bu strateji son derece makul görünüyor. Sonuçta UEFA’da başarısız olunca sizi Süper Lig’den düşürmüyorlar.
YÖNETİME YÜKLENMEK YANLIŞ
Bu söylediklerim sizi rahatsız etmiş olabilir. Çünkü taraftar heyecanlıdır. Bu heyecan, takımı ateşler ama günübirlik başarılar, kalıcı başarıya tercih edilmemeli. Bu yüzden Konyaspor Yönetimine ve Aykut Hoca’ya transfer baskısı yapılmaması gerekiyor. Şu an takımın iskelet kadrosu zaten yerinde duruyor. İki ya da üç oyuncuyla eğer oyun sisteminde bir sorun olmazsa Yeşil Beyazlılar aynı başarıyı tekrar yakalayabilir.
İkinci transfer dönemine istenen oyuncular yetişir ve inşallah sorun da olmaz. Biraz rahat olmak gerek. Bir de bazı taraftarlar “bizim kombinelerimiz neden ucuz. Takımımızın değeri bu kadar mı? Bursa kadar olamıyor muyuz?” diye soruyor. Bursaspor 40 yıldır Süper Lig’de ve sadece bir yıl alt lige düştü. Oradaki futbol kültürünün çeyreği bile yok Konya’da. İşte bu kombineleri ucuz tutarak taraftarın takımına duyduğu aidiyet hissi güçlendiriliyor. Sabredin birkaç yıl daha bu başarılı grafik sürer, taraftarın ilgisi de düşmezse Konyaspor’u kimse tutamaz.
Sonuç şu: Bu yıl ligde ilk 5’e girme ana hedefine odaklanılacak. UEFA ve Türkiye Kupasından beklentiniz olmasın. Konya’daki üç Avrupa maçını seyredin, keyfini çıkarın. Fazlası zarar.