Bu internet gençliğinin oluşturduğu yeni bir dil var. Uzun yıllardır ben de internet kullanıyorum ama onların sosyal medyadaki argo ile sokak ağzı karışımı sempatik dillerine son bir iki yıldır vâkıf oldum. En fenomen tabirlerden biri de “can”. Aslında sevilene “canan” denir ama burada çok sevdiğin bir kişi, kurum ya da duruma “can” diyorsun. Mesela “közde çay içmek candır” diyorlar. İlginç ama sempatik.
Torku Konyaspor Ankara’daki maçta Beşiktaş’ı yenince “cansın be Konyaspor” deyiverdim. Beşiktaş ne kadar ligi kafada bitirmişse hedefine haftalardır önce ulaşmış Konyaspor da aynı psikolojik şartlardaydı. Yeşil Beyazlılar’ın bu zorlu deplasmandan üç puan alması, ötesinde puan almak için gerekli mücadeleyi sergilemesi gerçekten takdire değer.
Aykut Kocaman’ın üç haftadır denediği Mahlangu’yu kenara çekip Torje ve Djalma ikilisini yeniden sahaya sürmesiyle, Gençlerbirliği ve Beşiktaş maçlarının kazanılması arasında doğrudan bir ilişki olduğunu söylemeliyim. Belki Djalma daha isteksiz gibi ama Torje, maç içinde kendisini sık göstermese de futbol aklı, pozisyon takibi, çabukluğu ve şutlarıyla fark oluşturan bir oyuncu.
Bu maçta da attığı gol gerçekten harikaydı. Beşiktaş Kalecisi’nin büyük bir gafleti var ama o topu kornerden oraya kesmek herkesin yapacağı iş değil. Kadro dizilişi, rakibe göre oyunun temposunu ayarlaması, savunmaya çekilmemesi gibi artıları hanesine yazan Aykut Kocaman lige havlu atan Biliç’e galibiyetin zor olduğunu maçın başında gösterdi.
İlk yarıda Torku Arena’da oynanan maçta hakem hatalarıyla kaybedilen maçın rövanşının alınması, lig tarihinin puan rekoruna yaklaşılması, “adı büyük” takımdan birinden üç puan alınması Konya’ya yine bayram havası yaşattı.
Hep böyle olsa, biz de güzel yazılar yazsak.
Bu yüzden Konyaspor candır. Aykut Kocaman candır. Torje candır.
Twitter: @selmansel / Facebook: selman.akyuz