Geçtiğimiz hafta Konyaspor gündeminde tartışılan üç konu vardı. Birincisi Aykut Kocaman’ın Fenerbahçe’ye gideceği söylentisi. Ali Yıldırım ile görüşen Kocaman, uzun süre sessiz kalınca özellikle Fener medyası ve taraftarlar görüşme yapıldığı ve gideceğini neredeyse “kesin bitti” şeklinde dillendirmeye başladı.
Ancak ben Kocaman’ın gitmeyeceğini düşünüyordum. Çünkü üç hafta önce “Kafamdaki soru işaretleri giderildi. Konya’dayım” demişti. Başkan Ahmet Şan ile görüşünce gitmeyeceğine kesin kanaat getirdim. Tecrübeli Hoca da sonunda “teklif falan gelmedi. Gelse de gitmem” açıklamasını yapınca Konyaspor camiası rahatladı.
İkinci konu, Gazeteci Mustafa Yenikaynak’ın yazdığı ve benim sonradan gördüğüm, Ahmet Şan’ın görevi bırakacağı söylentisi. Kombassan Holding’deki görevini bırakan Şan’ın, kulübü kongreye götüreceği haberini doğrulatmak için kendisini aradım. Son derece müstehzi bir ifadeyle “kongreye davet etme mevsimi başladı mı?” dedi. Aslında bu dedikoduların çıkması normaldi. Çünkü Şan siyaset deneyimi olmasa da sezon sonu bırakacağını dillendirmişti.
Gelelim üçüncü konuya. geçen hafta adı gazetelerde çıkan eski yöneticininaday olduğu bilgisini birkaç yerden duyunca O’nu da aradım. Eskiden istekli olsa da yuvarlak sözler sarf eden bu şahıs, bu kez çok netti: “Konyaspor genel kurula giderse ekibimle adayım” dedi. Şaşırdım. “Yeter ki kongre olsun. Başkan Şan’ın karşısına her şartta çıkacağım. Ben Konyaspor yönetimine resmen talibim” dedi.
Peki ne olur? Ahmet Şan genel kurula gitmemek için direnir. Ama başka ekiplerinde adaylığını yüksek sesle dillendirmesi halinde de kendinin kazanacağı inancıyla, güven tazelemek için genel kurula gidebilir.
Not: Bu yazıyı bahse konu olan eski yönetici ile görüşüp ismini de vererek yazmıştım ancak kendisi sonra basit bahanalerle ismini yazmamı istemedi adaylığını açımlamaya cesareti olmayan bir ismin Konyaspor başkanlığını da böyle kolay düşünmemesi gerekir. Dua etsin ki ben gazetecilik etiğine saygı duyan birisiyim, daha ileri gitmiyorum.