Her şeyi boş verin. Konyaspor’un şu an sıralamadaki durumunu, topladığı puanı Giray Bulak’ın söylediği gibi “Kötü değil” farz edelim. Ya bu futbol ne olacak?
Evet biz Türkiye’de yaşıyoruz. Taraftarlar, Türk futbolunun taraftarı. Yöneticiler Türk futbolunun yöneticisi. Gazeteciler Türk sporunun gazetecisi. Sayın Bulak öyle diyor: “Avrupa’da küme düşmekten son anda kurtulur takımlar. Orta sıralarda bitirir. Sonra yine dibe iner. Ama teknik direktör gitmez. Sabırlı olunur”
Evet çok haklı Giray Bulak. Türkiye’de sorun sabır. Ama neye sabır. Futbolun tüm ayakları Türkiye’nin ise, teknik direktörler de Türk futbolunun teknik direktörleri. Futbolu ayağa düşüren, futbolcuya güven vermeyen, gönderildiğinde kurduğu takım harikalar yaratan teknik direktörler kim acaba? Kan değişikliklerine ihtiyaç duyulmasını elzem hale getiren teknik direktörler Giray Bulak ve arkadaşı Türk antrenörler değil mi?
Bunları Konyaspor’un bulunduğu durum nedeniyle ifade etmiyorum. Kayserispor beraberliği nedeniyle hiç söylemiyorum. Bulak’ın eleştirdiği ve sabırlı olmalarını istediği basın her yıl üç teknik adamla çalışmaktan çok mu mutlu? Hayır. Kesinlikle. Giray Bulak Denizlispor’da 2,5 yıl çalıştı. O da tahmin etmiyordu bu kadar kalacağını Denizli’de. Denizli’nin basınını az çok tanıyorum. Oradaki sabır kulüp başkanından kaynaklanıyor.
Soyut kalmasın örnek verelim. Yine alınan sonuçları unutun. İç sahada kazanamıyormuş, gol atamıyormuş, savunmada “Bomba”lar varmış. Unutun. Giray Bulak’ın Kayserispor maçının son bölümünde gol atması için son dakikalarda oyuna aldığı oyuncuyu bilin, hatırlayın yeter. Konyaspor’un gol umudu Ömer Gündostu.
Bulak, 10 haftadır takımın başında. Ömer’in gol umudu olmayacağını bilmeli. Bir Süper lig teknik direktörü olarak bunu bilmeli. Ömer’i gol bölgesine atmanın işini Allah’a havale etmekten, çaresizliğini ilan etmekten başka bir anlama gelmediğini bilmeli. Eğer bilmiyorsa, ya da bilmesine rağmen başka amaçlarla yapıyorsa teknik direktörlük yapmamalı. “Herkesin bir oyun anlayışı var” diyerek, gereksiz transferler yapmak ve yönetimlerin transferdeki yanlışlarını ikiye katlamak ne kadar etikle bağdaşır.
Bir hafta önce 18 kişilik kadroya almadığı Ferdi’yi santrafor kabul etmediğini söylüyor, Kayserispor maçında ise düşünceleri tamamen değişmiş gibi kurtarıcı olarak bu futbolcuyu alıyorsa Türk Teknik direktörleri “Sabır” konusunda daha dikkatli konuşmalı.
Görünen bu. Hafta içinde basınla sohbet toplantısı düzenleyen Giray Bulak’ın bazı sözleri ile yaptıklarının çeliştiğini düşündüğüm için resim böyle anlatılmalı.
Bunlar gerçekler. Bu konularla ilgili genel kanaatim ise Konyaspor’un gerçekten kötü durumda olmadığıdır. 12 haftada 15 puan kötü değildir. Çünkü her zaman kötü örnekler vardır. Böyle kötü bir ligde maç başı puan ortalaması, Bursaspor maçıyla 1’e düşerse, o zaman iyi kötü belli olur.
Giray Bulak’ın kadro istikrarı ve oyuncu kalitesi konusundaki yakınmalarının haklılık payı da vardır. Ama Bulak da bunun için vardır. İstikrarın temellerini atmak için.
Ve transfer. Devre arasına az kaldı. Giray Bulak, Raşit Çetiner değildir. Başkan Mehmet Ali Kuntoğlu, Futbol Şube Sorumlusu Mustafa Düzkaya ve Menajer Nuri Mehtap’ın da Raşit Çetiner dönemini iyi etüd etmesi gerekiyor. Yoksa “Sabır” isteme hakları kalmayabilir.
Ama şu an gerçekten sabretmek gerekiyor.