Konyaspor’daki farklılıklar

yazar-49

Son haftalarda takıma bir şeyler oldu. Takımın ahengi bozuldu. O ilk yarıda bütün rakiplerin korkulu rüyası olan Konyaspor bir anda çok kolay gol yiyen ve farklı mağlubiyetlere alışkın bir takım haline geldi. Takımdaki oyuncularımıza ve teknik adamlara sorulduğunda “maalesef golü yedikten sonra çözülüyoruz, oyunu çirkinleştirmedik” gibi gerekçeler ortaya koyuyorlar. Fenerbahçe takımının oyun planını bütün Türkiye ezberledi. 2.yarı 4 maçta 10 puan kaybettiler ama maalesef Aykut Kocaman Fenerbahçe'ye karşı hiç bir önlem almadan oynama cesaretini gösteriyor. İlk ciddi kaleyi bulan şutumuz 66.dakikada geliyor. Belki de Aykut Hoca Fenerbahçe’ye karşı önlem alınırsa o tribünlerden gelecek tepkiden çekinmişte olabilir. Belki de duygusallığı ön plana çıkmış olabilir. Fenerbahçe’yi deplasmanda yenmemizi kimse beklemiyordu. Ben şahsen beklemiyordum ama bu kadar farklıda yenileceğimizi gerçekten beklemiyordum. Çünkü ilk yarıda 4-2’lik maç hala aklımızdan çıkmış değil.O Feneri kendi sahasına hapseden, sağlı sollu ataklarla rakibi bunaltan, çok iyi top çeviren Konyaspor gitmiş yerine mağlubiyeti baştan kabul etmiş bir an önce maçın bitmesini bekleyen bir takım haline gelmiş. Allah aşkına bu kadar farklılık sizleri şaşırtmıyor mu?

Şimdi bütün bu olanları birileri darılacak diye, tepki gösterecek diye görmemezlikten mi gelmek lazım. Aykut Hocamıza hiçbir şey demeden 'Senin canın sağ olsun, önemli değil' demek mi lazım. Bence böyle düşünülüyorsa çok yanlış. Konya’ya gelen Teknik Direktörler içinde en fazla tolerans ve sevgi Aykut Hoca’ya gösterilmiştir. Ve gösterilmeye de devam edilmektedir. Ama eleştirilecek tarafları da varsa eleştiri yapılacaktır.

Daha önceki haftalarda neler dedik. Hoca takım kadrosuyla çok oynuyor, Hocaya

her konuda yardımcı olabilecek teknik konularda da bilgi sahibi iyi bir Genel Kaptan lazım dedik. Mesela bir büyük olaylı Diyarbakır maçı yaşadık, futbol Şube sorumlularından çıt çıkmadı. Maçta varlar mı yoklar mı belli değil. Diyarbakır’ın Genel Kaptanı bizim oyuncumuzu tekmeliyor, mani olmaya çalışan bir tek Murat Hacıoğlu var.Bizim takımda hiçbir yöneticimizi sahada göremedik. Hal böyle olunca doğal olarak sporcularda bir güvensizlik ortaya çıkıyor. O merhalelerden geçilmediği için sporcularımızın ruhuna hitap edilemiyor ve bana göre motivasyonda eksiklik ortaya çıkıyor. Eskiden bir oyuncumuz o motivasyonu sahada canını dişine takarak vermeye çalışıyordu, ama bir anda o oyuncumuzda takımdan gönderildi. Ve o oyuncu şimdi A 2 Milli takımına çağrıldı.

Neyse her şeyde bir hayır vardır. İnşaallah bu günleri de kazasız belasız atlatalım da. Ne dersiniz atlatabilir miyiz? Haydi hayırlısı.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.