13. dakikada hakemin ardı ardına gelen “yanlış” kararları nedeniyle kendisine ayrılan alanın dışına çıkan Uğur Tütüneker önüne gelen topa sahanın dışına çıkmadan öyle bir vurdu ki taraftar bir anda ayaklandı. Sonra hakeme bağırıp çağırdı ve kesinlikle kazanması gereken maça daha da bir heyecan kattı. Manisa galibiyetiyle adeta doping alan Konyasporlu futbolcular maça iyi başladı. Ama Şanlıurfa’nın ilk 25 dakikadaki oyunu bana Karşıyaka maçını hatırlattı. Savunmaya gömülüp Eski Beşiktaşlı Serdar Özkan ile güçlü ve hızlı siyahi oyuncusu Tisdell’in kontraları korkutuyordu. İçimden “acaba düğümü yine çözemeyecekler mi?” diye sormadan edemedim. Kadroda cezalı olan Şenol’un yerine Neca’yı görünce biraz rahatladım. En azından Sinan’ın rakip defans oyuncuları ya da kalecinin üzerine vurduğu topları tamamlayacak biri vardı.
30 ile 40. dakikalar arası Şanlıurfa istediğini yaptı. Konyaspor’u uyuttular. Son beş dakika Yeşil Beyazlılar’ın baskısı işe yaramadı. İlk yarı golü bulup ikinci yarı rakibin üzerine gelmesini ve farkı arttırmayı hesaplayan Konyaspor’un istediği olmadı.
Uğur Tütüneker ikinci yarıya doğru bir taktikle başladı. Orta sahada fazla paslaşıp, yan toplara ağırlık verip rakibin savunmadaki düzenini bozmaya ve üzerine çekmeye çalıştı. Bu sinir bozucu futbol Şanlıurfa’yı kışkırttı. Ancak terse dönülen toplarda sarı kartı olan Ömer Ali ve vasatın altına düşen Erdal çok top ezince beklenen gol bir türlü gelmedi. Ancak bu takımın en önemli sorunu ilerde rakip savunmayı sürekli rahatsız edecek etkili bir santrfor olmaması ve orta sahada topların Neca ile buluşturulmaması. Transfer şansı zaten yok. Neca gibi ayağına çok iyi hakim olabilen bir oyuncuyu Uğur Tütüneker’in de oynatmayı becerememesi Konyaspor’un gol atma ihtimalini “sol ayaksız solak” Bilal Aziz, defanstan Selim ve Recep Aydın’ın özverisine bıraktı. “Gol atamayan golcü” Sinan’ın bu kez kaleciyi de tutturamaması nedeniyle tamamlayacak top da bulunamadı. Nihayetinde bu kadro ve taktikle oynama ihtimali zorlaşan Neca’yı, Zitouni ve Coşkun ile birlikte gönderme heveslilerine de devre arası için maalesef gün doğdu.
Dakikalar geçerken Konyaspor’un baskısı ve iyi futbolu yerini strese bıraktı. Ömer Ali Şahiner’in harika şutunu kaleci çıkarınca Karşıyaka ile Şanlıurfa’yı kıyaslamanın ne kadar doğru olduğunu gördüm. Konya’ya gelen ve beraberliğe razı olan takımlar bunu çok rahat elde edebilirler. Golcüsü olmayan, bu yüzden kanatlara inmesinin hiçbir mantığı da olmayan, orta sahasında ikiye bir yapacak tek oyuncuyu da kullanamayan Konyaspor’un ve tek santrforda ısrar eden Uğur Tütüneker’in bu eksileri çok rahat görebilecek Bahri Kaya gibi hocalar karşısında pek şansı olmuyor.
Herkes sizin üzerinize gelip “hadi buyur, rahat rahat oynayıp golünü at” diyecek değil ya. Urfa deplasmanda hiç yenilmemiş, boşuna değil.
Kazanması gereken takımları yanlış oynatan hocaları ve yanlış transferler yapan yöneticileri Allah ıslah etsin.