Kurumsal İletişimden Sorumlu Asbaşkan Recep Çınar açıklamasında, Konyaspor üzerinden kimlik edinerek tanınma döneminin sona erdiğini kaydetti.
Hilmi Kulluk başkanlığındaki yönetim kurulunda herkesin iyi şeyler yapma gayretinde olduğunu dile getiren Çınar şöyle konuştu:
“Bir kere Konyaspor eski Konyaspor değil. Yan gelip yatarak ya da kulübün üzerinden ülke çapında kimlik edinerek, kulübün üzerinden bilinerek veya tanınarak yöneticilik yapma devri yeni başkanımız Hilmi Kulluk ile sona ermiştir. Aynı şeyler çalışanlar için de geçerli. Şunun altını kesinlikle çizmekte yarar var; Hilmi Kulluk Konyaspor'dan yararlanmaya değil, Konyaspor'a yararlı olmaya geldi. Bundan da kimse yaralanmamalı. Ne yöneticiler yaralansın, ne de çalışanlar. Yani kimse alınmasın, kimse gücenmesin. Konyaspor'un menfaatlerini kendi menfaatlerinden önde tutan bir başkan profili var. Şunu da ifade etmekte yarar var; yönetimde bulunan herkes, kendi alanında başarılı olmuş, şehrin ekonomisine katkı yapmış, duruşları ile tavırları ile iyi birer Konyalı ve Konyasporlu olan kişiler. Herkes elinden geldiğince bu kulübe hizmet etmek için iyi şeyler yapmanın heyecanı ve gayreti içinde. Kulübü seven herkesin şundan emin olmasını istiyorum; başta Başkan Hilmi Kulluk olmak üzere, yönetimdeki bütün arkadaşlar kulübün ne hakkını yerler ne de bu kulübün hakkını kimseye yedirirler. Bunu bu kadar net söylüyorum.”
“Futbolcu diye Eminönü’ndeki saatçileri getirme devri de bitmiştir”
Asbaşkan Çınar, sportif başarı kadar mali başarının da günümüzde çok önemli olduğunun altını çizerek, Konyaspor Transfer Komitesinin şaibeye meydan vermemek için adeta yoğurdu üfleyerek yediğini kaydetti.
Çınar, “Türkiye'de kulüplerin nefes almaları ve varlıklarını devam ettirebilmeleri için mali tablolarının iyi olması gerekmektedir. Mali disiplini kontrol altına alamayan kulüplerin ne hale düştüğünü hepimiz ibretle izliyoruz. İki yakaları bir araya gelmiyor. En son örnek Mersin İdmanyurdu. Süper Lig'in en önemle takımı, bugün amatör kümede yaşam savaşı veriyor. Dolayısıyla sportif başarı kadar, mali başarının da çok önemli olduğunu vurgulamak isterim. Ve şunu da belirtmekte yarar var; Atiker Konyaspor Kulübü yapılan transfer çalışmalarında da belli bir disipline kavuşmuştur. Eskiden olduğu gibi futbolcu diye Eminönü’ndeki saatçileri getirme devri de bitmiştir. Bu anlamda kulübün bir tek kuruşu bile heba edilmeyecektir. Dolayısıyla transfer komitesindeki arkadaşlar isabetli kararlar alabilme noktasında ince eleyip sık dokuyorlar. Şaibeye meydan vermemek için 'yoğurdu üfleyerek yiyorlar' dersek yeridir” şeklinde konuştu.
“İki hedefe ulaşmak için şehir desteğini vermeli”
Geride bırakılan sezon sayılmazsa Konyaspor’un sportif başarı noktasında 2015-2016 sezonunda ligi üçüncü bitirerek, 2016-2017 sezonunda da Türkiye Kupası ile Süper Kupa'yı kazanarak taraftarlarına tarihinin en gururlu günlerini yaşattığını anımsatan Recep Çınar, gereken destek verilirse aynı başarıların tekrarlanabileceğini belirtti. Çınar, “Bu yönetim, hem sportif başarıyı yakalamak istiyor hem de mali tabloyu en iyi noktaya getirmenin gayretini gösteriyor. Hem kulübün hem de futbol takımının belli bir hedefi var. Bu iki hedefe ulaşmak için de şehir desteğini vermeli. Göreve gelirken bir hedef doğrultusunda geliyorsunuz. Bu hedefe teknik adamlar, oyuncular, yöneticiler, çalışanlar, taraftarlar, şehri yönetenler kilitlenmez, inanmazlarsa ve bu saydıklarımdan birisi bile eksik olursa, hedefe ulaşmakta zorluk çekersiniz. Hoca ilk 5 hedefini koymuş, bu hedefin etrafında birleşmek zorundayız. Bu kadar basit. Geçmişte bunu yaşadık. Şehir destek verince, taraftar yanınızda olunca, sportif olarak belli bir başarı kendiliğinden gelmiştir" diye konuştu.