Gençlerbirliği son haftalarda İbrahim Üzülmez ile aldığı “delice” sonuçlardan sonra orta sıralarda kendine rahat bir yer buldu ama “iyi takım” sıfatını hak etmiyor. Konyaspor’’un berabere kaldığı Osmanlı da, Başakşehir de çok daha iyi takımlar.
Djalma ve Hleb’in hücum gücünü sırtlandığı Kırmızı Siyahlılar, Konyaspor’u korkutmak için maça baskılı başlamaya çalıştı. “Çalıştı” diyorum çünkü rakiplerini kendi yarı alanının ortasını geçirmemek için sergiledikleri sert mücadelenin karşılığını ilerde alamadılar. Konyaspor’un disiplinli savunması üçüncü pasları yapmalarına müsaade etmedi.
Torku Konyaspor rakibin hızını 20 dakikada kesti ve öne doğru oynamaya başladı. Ali Çamdalı yine kusursuz oynarken bir kaç haftadır iyi görüntü sergileyen Volkan Fındıklı, bu maçta biraz daha cansızdı.
O kadar baskıya rağmen Serkan’ı sadece bir kez zor durumda bırakan Gençlerbirliği, Konyaspor’un uyku ilacını yutup, Holmen’den ceza almaktan son anda, kalecisi sayesinde kurtuldu.
Fakat futbolun hata oyunu olduğunu, dikkati bir an bile elden bırakmamak gerektiğini Konyaspor defansı ilk yarının sonunda çok iyi anladı. Rakibi uyutmaya çalışırken kendi dalıverdi ve verkaçla ceza sahasına giren Stancu pozisyon sayısında takımını öne geçirdi. Serkan müthiş bir top çıkardı.
İkinci yarı, ilk yarının kopyası gibiydi. Yine Gençlerbirliği atak başladı ama bu kez daha çok zorladılar ve baskı süresi 20 dakikayı geçti. İyiden iyiye kötü oynamaya başlayan Volkan ve Ömer Ali’yi oyunda tutan Aykut Kocaman’ın hata hanesine yazılmaması imkansızdı. Sol ve sağ beklere sanki “hiç ileri çıkmayın” demiş gibi hücumu hattını çok yalnız bırakması da bir garipti.
Lig üçüncülüğüne oynayan bir takımın hocasının baştan sona beraberliğe yatmak için rakip karşısına çıktığını söylemeye dilim varmıyor ama görüntü maalesef öyleydi.
İzlerken sıkılıp, ofladık, pufladık ama ne diyor futbolun ünlü bir atasözü: “Ben Hatice’ye değil neticeye bakarım”. 90. Dakikada, Konyaspor’un ilk yarının sonunda yaptığı hatayı Gençlerbirliği yapınca oyuna sonradan giren Rangelov, Konyaspor’un o tuhaf oyun kimliğine yakışır bir gol attı.
Böyle olunca insan rakiplere üzülmüyor da değil. Vicdan yapıyoruz bazen. “Yat, uyu, uyut, at, işini bitir”.
Konyaspor ayıp ediyor ama çok da iyi ediyor. Hem bareberliğe razı gibi yap hem de üç puanı al, götür. En güzel ayıbı böyle olsun. Yeşil Beyaz’a Avrupa hayırlı olsun. :)