Konya’nın yüz ölçümü olarak büyüklüğü malum…
İl Genel Meclisi Başkanı Mustafa Sabri Ak, 7 bin kilometrelik yol ağıyla, Türkiye’nin toplamda en uzun köy yoluna sahip ilinin Konya olduğunu söylemişti…
Bundan iki yıl önce yaptığı bir açıklamayı saklıyorum.
Ak diyordu ki:
“Ülkedeki birçok il, köy yollarının yüzde 100’ünü asfaltladı ancak Konya gibi gelişmiş olan bir ilin köy yollarının sadece yüzde 51’i asfalt. Yani köy yol ağımızın 3 bin 500 kilometresi halen yapılmayı bekliyor. Bugün otoyolların kilometresinin maliyeti 1.3 milyon YTL, duble yollarınki ise 500 bin YTL. Köy yolunun asfaltlanması ise ortalama 40 bin YTL’ye mal oluyor. Konya’nın 3 bin 500 kilometre yapılacak yolu olduğu düşünüldüğünde ortaya çıkacak maliyet ortada.”
Tabi bu rakamların hepsi değişti.
Geçen zaman zarfında asfaltlanan yol da oldu; maliyetler de arttı…
Taşkent Balcılar’da, 1 Ağustos’ta 18 kişinin hayatını kaybettiği patlama olayından sonra Konya’nın köy yolları da yeniden gündeme geldi.
Her musibetten sonra ortaya çıkan İl Genel Meclisi Üyesi Erol Küçükbakırcı yine çıktı sahneye…
“Konya’ya yanık ünitesi kurmamız lazım” dedi…
“Helikopter ambulans almamız lazım”…
“Köy yollarını yapmamız lazım.”
Bunları demesi de elbette bir şey…
Ne zaman bir felaketle karşılaşsak eksikliklerimizi hatırlıyoruz.
Sonra her acılı hadise, daha da trajik bir hale geliyor; koskoca şehir zavallı bir görünüm alıyor…
Allah var, felaketlerden sonra gösterdiğimiz dayanışma düşman çatlatır cinsten…
Tüm kurum ve kuruluşlar; hatta bireyler üzerlerine düşen bir şey varsa bunu yapmak için seferber oluyorlar…
Ama işte giden geri gelmiyor…
Beni bağışlasınlar; 18 tane evladını kaybetmiş bir anayım ben şimdi…
İster ne dediğini bilmez divane desinler…
Hastanelerde yarasından inleyen 27 çocuğum…
Özel İdare Genel Sekreteri Mehmet Kaçmaz Bey; ayağınızın tozu ile kollarınızı sıvayın…
Tatilden dönen İl Genel Meclisi’nin önünü açın…
Size bugünlerde “hoş geldiniz” diyenlere cevabınız hizmetle “hoş bulduk” olsun.
İl Genel Meclisi Başkanı Mustafa Sabri Ak Bey; köy yolları konusuna zaten vakıfsınız… Balcılar’daki hadise gösteriyor ki; herhangi bir acılı durumda buralardaki vatandaşlarımızın şehre ulaşmaları için aşmaları gereken engebeler var…
Sade Balcılar mı?
Kim bilir bu durumda olan daha kaç tane köyümüz vardır…
Bu engebelerin kalkması için ilgili kurulları harekete geçirin…
Valimiz Osman Aydın Bey; şehrin anahtarı sizin elinizde…
Ya kilitleyin kapıları, nefessiz ölelim…
Ya da vaktiyle denetleyin çalışmaları…
Siz bu yollardan çok geçtiniz, giderken ardınızdan dua edelim biz de…
18 çocuğumuzun ölümünden ben bile bir gazeteci olarak kendimi sorumlu tutarken, kim bu sorumluluğu üzerinden atabilir ki…
Çok değerli vekillerimize de okuyacakları bir musibettir bu…
Bir musibet bin nasihatten evla imiş ya…
Bari bundan sonra yeni canlar yanmasın…
Konya’nın yolunu açık etmek için seçilmiş olan vekillerimiz de Sabri Ak bey’in yetersiz gördüğü ödeneklerle ilgili olarak bir şeyler yapsın…
Şimdi hepimize düşen, beylik sözler etmek yerine beylik hizmetler üretmek olmalı…
Konya bu hizmetleri hak ediyor da biz Konya’yı hak ediyor muyuz derseniz…
Kendini bu konuda ikna edebilen varsa beri gelsin.