Suriye İslam Konseyi Başkanı Usame er-Rifai, Körfez'de krizin sürmesinin, Suriye'nin bölünmesini hızlandırmaya katkı sağlayabileceğini ve İran'ın Suriye, Körfez ve diğer bölgelerde yayılmacı politika izlemesinin önünü açacağını belirtti.
Körfez'deki krize ilişkin değerlendirmede bulunan Rifai, "bu krizden istifade edecek olan tarafın İran ve Batı olduğunu" savunarak, çıkar çatışmasından en çok zarar görecek tarafın ise Suriye halkı olduğunu söyledi.
Körfez'de yaşanan son olayların Suriye'deki gelişmeleri etkileyeceğini ifade eden Rifai, "Körfez'deki krizin sürmesi, Suriye'nin bölünmesini hızlandırmaya katkı sağlayabileceği gibi, İran'ın Suriye, Körfez ve diğer bölgelerde yayılmacı politika izlemesinin de önünü açacaktır." dedi.
Bu krizin Suriye'nin bölünmesini hızlandırmasının "inkar edilemez bir gerçek" olduğunu belirten Rifai şunları kaydetti:
"Suriye'nin bölünmesi için aşikar çabalar var. Sahada bunun için çalışanlar, bundan istifade edecek olan, Batılı ülkelerle irtibatlı, çıkarları olan taraflar. Suriye halkı ve hatta Kürtler, bölünmeyi istemiyor. Onlarca yıldır birlikte yaşıyor ve anlaşıyoruz. Bizim aramızı açan Batıdır. Suriye inşallah bölünmeyecek. Suriye'de farklı çıkarlar başta olmak üzere bölünmenin önünde bazı engeller var. Ülkelerin çıkarları uzlaşmadı ve inşallah da uzlaşamayacak."
Suriye halkına Katar ve Türkiye'nin destek verdiğini dile getiren Rifai, bu iki ülke dışındakilerin yardım yapmaktan ziyade akıl verdiğini belirterek, "Suriye'nin yıllardır çatışma odağı olduğunu ve Batı eğer bu ülke etrafında yeni bir ateş yakmaya kalkarsa bundan en çok zarar görenin Suriye halkı olacağını ve ateşin alevlendikçe herkesi yutabileceğini" kaydetti.
- "Bölgenin tamamı zarar görür"
Rifai, Körfez ülkelerine, felakete varan sonuçlara yol açmaması için bu çekişmenin sonlandırılması yönünde yapılan çağrılara kulak vermelerini isteyerek, "Körfez ülkelerindeki kardeşler, bu şekilde çekişmeyi sürdürürse İran'ın yayılmacı politikasının, Körfez'e girmesinin ve baştan sona bu ülkeleri bitirmesinin önünü açacaklar. Bu da sadece bizim değil, tüm bölgenin başına bela olur. Bölgenin tamamı zarar görür, bundan istifade eden ise Batı olur." dedi.
İran'ın askeri ve siyasi olarak Suriye rejimine destek verdiğine ve bölgesel emelleri olduğuna dikkat çeken Rifai, "İran, Şii mezhebini yaymak için çalışıyor, hedeflerine ulaşmak için dini kullanıyor. Şiiliği, Sünniliği, İslamı ve diğer dinleri umursamamaktadır, bağnaz ve milliyetçidir." ifadesini kullandı.
- "Trump fitne soktu"
ABD Başkanı Donald Trump'ın Suudi Arabistan'ı geçen ay ziyaret ettiğini hatırlatan Rifai, "Trump, Körfez ülkelerinin arasını açarak fitne çıkardı. Bir kaç istisna dışında Arap liderler, Batının elinde kukla. Kendi kararları yok, ümmete ve dine bağlılıklarını ifade eden bir tutum sergilemiyorlar." diye konuştu.
Türkiye'nin Körfez krizine ilişkin tutumunu desteklediklerini ifade eden Rifai, çekişen bu ülkelerin kardeş olduklarını ve kardeşler arasında abluka ve eziyetin olmaması gerektiğini söyledi.
Rifai şöyle devam etti:
"Bunlar kardeşin kardeşe değil, düşmanın düşmana takındığı tavırlardır. Türkiye'nin tutumunu ılımlı ve dengeli buluyorum. Herkesin bu şekilde bir tavır alması gerekir. Körfez'deki kardeşlerimiz, çekişmelere son verilmesi çağrısı yapan Türkiye ve diğer dostların nasihatlerine kulak vermeliler. Aksi halde önce kendilerini mahvedecekler. Açıkça şunu söyleyeyim. İran Körfez ülkeleri arasında bir fitne çıkması ve Körfez'e girmek için kapıda bekliyor."
Suriye İslam Konseyi Başkanı Rifai, Suriye'deki son sıcak gelişmelere de değinerek yaşanan dramın ülkenin tüm topraklarında devam ettiğine dikkati çekti. Rejim güçlerinin ülkenin güneyindeki Dera ili ve kırsalında muhaliflere yönelik şiddetli bombardımanlarını sürdürdüğüne işaret eden Rifai, Dera'da büyük bir sıkıntı yaşayan Suriyelilere yardım edilmesi çağrısında bulundu.
Dera, 4-5 Mayıs'taki Astana toplantısında Rusya, Türkiye ve İran'ın imzaladığı muhtırayla oluşturulması öngörülen "çatışmasızlık bölgeleri" arasında yer alıyor.