Önce şahit olduğum bir olayı kısaca sizinle paylaşmak istiyorum. Gıda satılan bir dükkâna alışveriş yapmak için gittiğimde tanıdığım bir lokanta işleten beyefendi geldi. Kendisinin de alış veriş yapmaya geldigi ortadaydı. Derken şundan şu kadar bundan şu kadar derken yemeklik yağa sıra gelince bakkal arkadaş hangisinden istersin eve mi götüreceksin yoksa lokantada mı kullanacaksın? El cevap yok yahu eve götüreceğim evde o yağ yenir mi! Bu lafı duyunca bir hoş oldumBundan sonra bir daha o lokantanın yakınından geçer misin Be şerefsiz be adi adam, kendin evinde yiyemediğin yağı lokantanda vatandaşa nasıl yedirirsin? Bu sizce nasıl bir mantık şimdi bu gibi insanlar ülkemizde çoğunlukta. Örnekleri çoğaltabiliriz. Seydişehirde gıda üreten işyerlerinde İlçe Tarım Müdürlüğünden uzmanlar, belediye zabıta ekipleri, Seydişehir Belediye Başkanı ve biz basın mensuplarının da hazır bulunduğu bir ortamda denetleme yapıldı. Tükettiğimiz gıda maddelerinin üretiliş şeklini ve üretildiği ortamlarını bizzat görme açısından hiç de hoş bir şey değil. Hiç kimseye tavsiye etmem. Hatta yanımızda bulunan Seydişehirin tek hanım muhabiri Kadriye Kasap İnşallah görmeyi istemediğimiz bir şey çıkmaz abi, ben bir daha ekmek yiyemem diyordu. Neyse denetleme işi devam etti, isim vermeden bazı fırın sahiplerine buradan teşekkür etmek istiyorum. Bazılarına dedim, Çünkü bazıları teşekkürü hak edecek kadar ne temiz ne de ortam ekmek üretmeye müsait. Kazandıkları parayı helal yemek istiyorlarsa işlerini güzel yapsınlar. Biz insanı tiksindirecek kadar böcü börtü falan görmedik ama temizlik konusunda çok kötü olduklarını, ben değil herkes gördü. Yanımda bulunan devletin memuru bizzat biz burayı dört defa uyardık ama dinlemediler dedi. Durum bu. Hani şu TV kanallarında vıcık vıcık olarak anlatılan denetleme görüntüleri aslında haber olmaktan çok trajikomik bir toplumsal vakıadır. İnsan bu görüntülerden sonra, bu ülkede yaşamak adına, insanlık adına, şehirli/medeni olmak adına, halkının yüzde doksan dokuzu Müslüman olan bir ülkenin vatandaşı olmak adına utanç duyuyor. Çünkü bizim atalarımız, ahlakı ile temizliği ile asırlar önce Avrupalıya örnek olmuş. Hey hat, gel gör ki bugün biz, AB yasalarından medet bekler olmuşuz. Bu noktada AB yasaları ülkemizde uygulanacak diye bazı gıda üreticileri şimdiden kara kara düşünmeye başladı.Bu ülkede insanların bu kadar ahlaki bir yozlaşma içinde olmalarının sebebi acaba sizce nedir. Kısa yoldan köşeyi dönmek en ucuza mal ettiğin bir şeyi en pahalıya satmak ne mantık ama. Nereye gidersen bu kokuşmuş mantık karşına çıkıyor. Acaba millet olarak bu işi nasıl başardık hiç düşündünüz mü? Ben sizin adınıza kısa bir cevap vereyim: Kork, Allahtan korkmayandan! Başka diyecek bir şey bulamıyorum mübarek gün.