Son hafta hiç yapmadığımı yaptım, üç gün sabahtan akşama kadar hep yattım. Neden yattım?
Onaltı basamaklı merdivenin 16. Basamağından birinci basamağa kısa yoldan inivermişim. Birçok yerim yara bere içerisindeydi, sol ayağım basmakta zorlanıyordu, bu fırsat elime bir daha geçmez dedim ve yattım.
Evde yatarken gazeteleri daha dikkatli okuma imkanı buldum. En çok dikkatimi çeken Malum gurubun desteğiyle çıkan malum gazetenin eski bir belgeyi ısıtarak servis yaptığı MGK haberiydi.
Haber önemliydi ancak beni bu yazıyı yazmaya iten sadece haber değildi. Beni bu yazımı yazmaya iten malum gurubun tutarsızlığıydı.
İki gün önce “halk kahramanı” olan bir parti genel başkanının birdenbire “korkak aciz” olarak değerlendirilmesi. Hatta daha da ileri gidilerek bir kahramanlık hikayesinden ihanet hikayesine yolculukların yapılıvermesiydi.
Başbakan 2004 yılından beri sinsi sinsi neler yapmışta haberimiz yokmuş. Ergenekoncular’la işbirliği halinde malum gurubu yok etmek için çalışıyormuş ta kimsenin ruhu bile duymamış.
Ne yapalım “bu kadar salak bir topluma” bu yapılanlar az bile diyelim. Ve milyonlar uyumuş sadece malum gazete bu işi biliyormuş diyelim.
Onlarca aklı başındaki insan, günlerdir bu iddiayı reddeden açıklamalarda bulunuyor. Türkiye’nin gündemini meşgul ediyor.
Ben AK partili yönetici olsam bunlara güler geçer kendimi bile savunmaz “bilen biliyor” der geçerdim. Çünkü malum gurup “altın Çağı’nı” bu dönemde yaşamıştır.
Savaşında, kavganın da, bir kuralı vardır. Belden aşağı vurmak aciz insanların hareket şeklidir.
Malum gurup, dershaneler konusunda isyan etmekte haklıda olabilir. Bu hareketiyle bulunduğu haklı zemini haksız duruma getirmiştir.
***
Yazımın ilk paragrafında bahsettiğim kazanın ağrılarını çabuk unutmuş olmalıyım ki, Konya’ya ilk kar düştüğü gün evde oturamadım 20.40 uçağı ile İstanbul yolculuğuma çıkmak istedim.
Aman Allah’ım ufacık kar her yeri felç etmiş.
Konya havaalanında yarım saat gecikmeli uçağa alındık. Tam kalkıyoruz derken, Kaptan pilotumuz konuştu “Kapılarımızı kapattık uçuşa hazırız, ancak sebebini bilmediğim bir iletişimsizlikten dolayı bekliyoruz”
Ne bekleyiş ne bekleyiş.
Sağımızdaki İstanbul uçağı kalktı, solumuzdaki İstanbul uçağı kalktı. biz maalesef kalkamadık. Sadece insanları tatmin etmeyen basit açıklamalarla avunduk durduk. İnmek istedik indirilmedik.
Tam ÜÇ saat 150 kişi uçakta bekledikten sonra gece 24.00 da uçağımız kalktı. saat 00.01de Sabiha Gökçen havaalanına inebildik.
Havaş çalışmayınca Taksi Gece tarifesine kurban olduk.
Yetkililere buradan sormak istiyorum.
- Konya bu ilkel havaalanını ne kadar daha çekecek.
- Kaptanın sebebini bilmediği iletişimsizlik de nedir
- Sağımızdaki Pegasus, solumuzdaki Türk hava yolları, bizden iki saat önce kalkarken, biz uçak içinde neden tam ÜÇ saat bekletildik.
Dönüşte, Ne mi oldu?
Halen İstanbul’dayım dönüşte yaşayıp göreceğiz.