Erciyes Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Orhan Yıldız, 2 yıldır Kırım Kongo Kanamalı Ateşi vaka sayılarının azalmasına rağmen, hastalığın bu yıl hızlı artış gösterdiğini belirtti.
Yıldız, "Bunun sebebini bilemiyoruz. Bu yıl insanlar koronavirüs tedbirleri nedeniyle evde olur düşüncesiyle beklemiyorduk Ancak öyle bir şey olmadı. Her yıl nisan ve ekim ayları arasında bu hastalık aktif görülürdü. Özellikle haziran ve temmuz en aktif olduğumuz dönemdir.
Havanın sıcaklığı nedeniyle hem de insanların bağ veya bahçe işleriyle uğraştığı, doğada çok fazla bulundukları bir dönemdeyiz. Tokat, kene için bilinen bölgelerin başında geliyor. Bu Çorum, Sivas, Yozgat, Erzincan'a kadar uzanan Doğu Karadeniz Bölgesi'ndeki vadilerde ortaya çıkan bir hastalıktır" dedi.
'Kayseri'de 7 vaka görüldü, 2 kişi hayatını kaybetti'
Kayseri'de şimdiye kadar 7 vaka görüldüğünü söyleyen Yıldız, "4'ü Erciyes Üniversitesi'nde, 3'ü Şehir Hastanesi'nde tedavi gördü. Hastalardan 2'sini kaybettik. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı koronavirüsten farklı olarak daha ölümcüldür. Özellikle tarım alanında çalışanlar risk altında.
Benzer durum piknikçi ve dağcılar için de söz konusudur. Tarım ve hayvancılık alanında çalışma yapanlar kapalı giysi tercih etmeliler. Pantolonun paça içerisine sokulması iyi bir önlemdir. Kene uçan bir hayvan değil, sizin bulunduğunuz ortamda varsa hayvanlarda veya ağaçlarda, oradan size sıçrayabilen bir hayvandır. Kısa kollu giysiler giymemek gerekir. Bu tür riskli yerden ayrılınca mutlaka kene açısından tüm vücudun kontrol edilmesi gerekir" ifadelerini kullandı.
'KKKA'da kanamalar başlıyor, vücutta kırmızı renkli döküntüler oluyor'
Yüksek ateş şikayeti nedeniyle hastalığın koronavirüs ile karıştırılmaması gerektiğini kaydeden Yıldız, "Bu hastalıkla koronavirüsü ayırmak zor değil. Bize yüksek ateşle geliyorlar ama burada halsizlik, baş ağrısı, bulantı, kusma ve ishal ön plandadır.
Bunlar koronavirüste de olabilir ama KKKA'da kanamalar başlıyor. Vücutta kırmızı renkli döküntüler oluyor. Gözlerde şişkinlik olabiliyor. Diş eti kanamaları ve vücudun çeşitli bölgelerinde morarmalar gibi çok daha ağır tablo karşımıza geliyorlar. Kan tahlilleri ile hızla bunları birbirinden ayırabiliyoruz. Tıpkı koronavirüste olduğu gibi burada da PCR testi söz konusudur. Hastalıkta en belirgin şey ise kene temasıdır" dedi.
'Keneyi elinizle çıkarmaya çalışmayın'
Vücuda yapışan kenenin kesinlikle elle çıkarılmaması gerektiğini söyleyen Yıldız, "Kene bir şekilde vücudumuza yapıştı. En yakın sağlık kuruluşuna gideceğiz. Keneyi elinizle kopararak çıkarmaya çalışmayın. Ezerek hiç çıkarmayın. Çünkü bulaşmayacaksa bile bulaşır.
Ezme işlemi içerisinde hayvandan kan çıkacağı için bulaşıyı daha da artırmış olacağız. Yakarak çıkarmak her zaman hatalıdır. Sağlık merkezine gidilerek kenenin tutunduğu kafasından itibaren bütün halinde bir parça bile içeride kalmayacak şekilde çıkarılması gerekir ki en az bulaş söz konusu olsun" değerlendirmesinde bulundu.