Koronavirüsle ilgili söylenmeyen söz, kurulmadık cümle kaldı mı bilinmez, ancak yeni bişeyler söylemenin vakti geldi. Bu virüsün istatistiklere bakılarak küçümsenmesinden vaz geçilmeli, gerekli tedbiri herkes almalı. Salgın bir şekilde yayılırsa hastaneler almaz, tedavi olma şansı kalmaz kimsenin. Ticaretimiz zarar görebilir, ekonomimiz sarsılabilir, ancak hiçbir şey insanların hayatından önemli olmamalı.
Camiye veya cemevine gidilmesin deniliyorsa gidilmemeli. Düğünler, toplantılar ertelensin deniyorsa ertelenmeli. Bana bir şey olmaz mantığından derhal vazgeçilmeli. Belki sana bir şey olmaz ama sen birine bulaştırır ve bulaştırdığın kişinin ölümüne sebep olursan mutlu olur musun?
Önümüzde en güzel örnek İtalya’dır. Birden bire sayı arttı ve hayat durma noktasına geldi. Biz de öyle mi olalım aklımız başımıza gelmesi için.
Tedbir olarak evlerimizden mecbur kalmadıkça çıkmayalım ve ikili temaslardan kaçınalım. Sigara tiryakileri becerebilirlerse sigara içmeye ara versinler, et yemeyi sevenler bir süre ete ara versinler. Soğan, sarımsak gibi şeyler tüketelim. Ünlü onkolog Yavuz Dizdar Sarımsak sülfür kaynağıdır diyor. Sülfür virüsle bulaşan hastalıklarda vücudumuzun direncini artıran en önemli asker.
Dr. Ayşegül Çoruhlu tiryakileri uyardı: En azından iki ay ara verilmeli!