Su küresel bir değerdir.
Ve bugün korunması ve kollanmasından çok yönetilmesi gereken bir yaşam kaynağı haline gelmiştir. Dünyadaki suyun yüzde 97’si tuzludur. Geriye kalan yüzde 3’ü tatlı olmakla birlikte bunun da yüzde 2’si buzul halindedir ve sadece yüzde 1’i kullanılabilir düzeydedir. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin ifadesine göre 2025 yılında dünya nüfusunun üçte ikisi ciddi su sıkıntısı yaşayacak.
Türkiye’deki Büyükşehir Belediyelerinin Su Ve Kanalizasyon İdareleri KOSKİ’nin önderliğinde Konya’da bir araya geldi. Genel Müdürler ve Daire Başkanları düzeyinde üst düzey katılımla gerçekleştirilen toplantı üç gün sürdü. Bütün katılımcılar KOSKİ’nin bu anlamdaki önderliğinden dolayı tek tek başta Genel Müdür Ahmet Sorgun olmak üzere KOSKİ ve Konya Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkürlerini bildirdiler.
İnsan susuzluğa ancak 3 gün dayanabiliyor. Ayrıca her yıl 2 milyonu çocuk olmak üzere 3 milyon insan sudan geçen hastalıklar nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Bu yüzden suyun yönetimi büyük önem taşıyor. Bugün Dünyadaki ülkeler susuzluk nedeniyle üçe ayrılıyor. Su zengini, su azlığı ve su sıkıntısı çeken ülkeler olmak üzere. Türkiye orta sınıfta yer almakta. Bu şekilde hiçbir önlem almazsa 2020 lerde üçüncü gurupta yerini alma tehlikesi var.
Konya ölçeğine gelince, uzun yıllardır kuyu suları kullanımı sonucu yer altı kaynakları giderek azalmakta ve acil önlem alınması ve bu alanda yatırım yapılması gereği açığa çıkmaktadır. Bu da yine suyu idare edenlerle birlikte suyu kullananları yani toplumu da ciddi önlemler alarak birlikte bir su kültürü oluşturma noktasına getirmiştir.
Toplantıda konuşmacılar bugün su idarelerinin strateji ve planlamadan çok taktik anlamda çalıştığını, bu yüzden de bir araya gelmenin ve ortak strateji belirlemenin büyük önem taşıdığını sık sık vurguladılar. İki gün boyunca 4 alt komisyona ayrılan katılımcılar görüş alışverişinde bulundular. Son günde bundan sonraki toplantıların periyodu ortak karar altına alındı.
Bu toplantıya da bağlı olmak üzere Konya’yı yönetenlere bir teklifim var. Konya bugün Mevlana nedeniyle ilgi odağı. Ancak onun dışındaki tarihi dokusu çok da gerekli düzenlemeler yapılarak turizme sunulmamış. Gelen ziyaretçilerin Konya’da birden fazla gün kalmak için bir nedeni yok. Genellikle günübirlik geliyorlar. Böyle olunca, Konya’yı neden bir kongreler ve toplantılar şehri olarak düşünmeyelim? Önerim bu. Mevlana Kültür Merkezi gibi birkaç yatırım daha olsa. Sadece ülkemiz için değil, Dünya ölçeğinde planlansa. Konum olarak da ülkemizin merkezindeyiz. Neden Dünya merkezi olmayalım? Mevlana’nın pergel metaforunu hatırlayalım. Ne diyordu Hz Pir: “Bir ayağım merkezde diğeriyle dünyayı (yetmiş iki buçuk milleti) dolaşırım.” Yani bir organizasyon ve bir araya getirme şehri olalım. Hem zaten Konya’yı model şehir olarak sunmadık mı?
Yeniden su yönetimine dönersek:
Su yönetimi stratejik bir unsur olarak görülmeli.
Etkin liderlik ortaya konulmalı ve bu toplumsal bir mesele olarak ele alınmalı.
Stratejik su yönetimi yaklaşımı oturtulmalı.
Ulusal düzeyde stratejik su yönetim planı hazırlanmalı.
Su yönetiminin misyon ve vizyonu olmalı.
Etkin işbirliği yanında mutlaka toplumda su kültürü oluşturulmalı.
Bunlar katılımcıların üzerinde birleştiği ana temalar.
Ben bu anlamda büyük düşünenlerin ve düşündüklerini yaşama geçirenlerin oluşturduğu bir şehirde yaşamak istiyorum. Hep birlikte planlarımızı evrensel ve küresel ölçekte yapalım. Zira bize buraları yurt yapanlar böyleydi. Yine Hz. Pir’e kulak verelim:
Değerine değil himmetine bak.
www.pozitifdegisim.com