İnsanoğlu bu; hepimiz ayrı, her birimiz diğerinden farklı. Kimisi unutur her şeyi, kimisi tarihin tozlu sayfalarının arasında yaşıyor sanki. Unutmak ile unutmamak arasında kalır insanda, kolay mı hatırlamak, zor mu unutmak?
Acı varsa ders alıp devam etmek gerekir, tekrar tekrar hatırlamamak gerek. İşte bu noktada ne yaşadığınızı unutun gidin; tekrar tekrar hatırlamanın kimseye bir faydası olmayacaktır. Peki ya sizin için yapılanlar? Onların farkında mısınız yoksa unuttunuz mu? Onları unutmayın…
Yapılan iyilikleri, yaşananları, ağızdan çıkan sözleri unutmamak sizi vefalı yapar. İnanın dostlar vefaya herkesin ihtiyacı var. Bugün yoksa yarın muhakkak var… Sağlığın hastalığı, mutlu günlerin mutsuzluğu, doğum kadar ölümü var bu hayatın. Hiç yokmuş gibi yaşamak şu an için kolay gelse de, bu var olduğu gerçeğini değiştirmez. Gerçek zaten hiç değişmez…
Sizin için yapılanların farkında mısınız? Sizi hâl-hatır sormak için arayanları bir kez de siz aradınız mı, derdinizi dinleyenlere hiç derdi olup-olmadığını sorduğunuz mu, şehrinize yeni taşınan komşunun bir şeye ihtiyacı olup-olmadığını sordunuz mu, hani o her gün önünüze hazır edilen yemek için ne kadar emek harcandığını düşündünüz mü? İnsanoğlu hep kendini düşünür, oysa beklentisi de hep karşısındakindendir. Yeni iş kurana destek vermez, iyi günde hayırlı olsuna gitmez, her gün kapısının önünden geçer bir kapı çalıp hâl-hatır sormayız. Ne zamana kadar mı? Sıra bize gelinceye kadar…
Sizi kahvaltısız göndermeyeninizin önüne bir günde siz sofra açtınız mı? Yoksa yemeğin tuzunun eksik olmasından şikâyet etmek daha mı kolay geldi… ‘Kardeşim’ demek güzel de abilik/ablalık görevinizi ne kadar yerine getirdiniz? Sizin sorununuz olduğunda yüzünüzü güldürmek için şekliden şekle giren o insanlar var ya; peki siz onun için ne yaptınız? ‘Her şey karşılık mı’ diye soruyorsanız; pek tabi ‘değil’ cevabının alırsınız. Peki vermeden almak kime mahsus?
Yapılan iyilikleri unutmamak vefadır. İyilik deyince insanın aklına büyük şeyler gelebilir. Benim kastım ise; çok küçüklerden. Sizi her seferinde gülümseyerek selamlayanlara bir gün de sizin gülümsemeniz mesela. Ata dostlarını unutmayıp ziyaret etmek, sizi yüzüstü bırakmayanları yüzüstü bırakmamak… Bizim için bir şey yapmak zorunda olmadığı hâlde, birileri bizim için bir şeyler yapmaya çalışıyorsa; bu insanlıktır. Bunu unutmayarak, yapılana karşı sağduyulu olmak ise; vefalı olmaktır. İnsan olmanın gereğidir, büyük olmanın gereğidir, toplum olmanın gereğidir. Aksi hâlde; kimse kimse için vazgeçilmez değildir.
İş işten geçmeden önce, henüz fırsat varken; düşünün… Büyük manzaranızı güzelleştiren çiçek, su vermediğinde yarın orada o güzellikte olmayabilir. Kimse bir günde karar vermez gitmeye, tıpkı çiçeğin bir günde solmaması gibi. Kimse bir günde vazgeçmez sevdiklerinden. Ölüm dışı gidişler dolmuşluk taşır, kırgınlık taşır. Biraz vefa biraz merhamet ise; hem sizin hem de çevrenizdekilerin hayatını güzelleştirir.
Yaşanan kötü anılardan ders çıkarılması, yapılan iyiliklerinde hiç unutulmaması temennisiyle sevgili okuyucularım; vefayı elden bırakmayanlara selam olsun…
Haftaya görüşmek üzere…
Av. Yasemin BEZİRCİ