ŞANLIURFA (AA) - HALİL FİDAN - Şanlıurfa'nın Başören İlkokulu sınıf öğretmeni Aysel Ösüz, sosyal medya aracılığıyla iletişim kurduğu sanatçı ve iş adamlarının desteğiyle görev yaptığı 33 yıllık eski okulu neredeyse yeniden inşa etti.
Hilvan ilçesine bağlı Külünçe köyünde dünyaya gelen 29 yaşındaki Ösüz, 6 yaşında babasını kaybedince 5 kardeşi ve annesiyle zor koşullarda hayata tutunmaya çalıştı.
Geleceğinin eğitimle kurtulacağına inanan ve bu yüzden kitaplarla arkadaş olan Ösüz, emeklerinin karşılığını alarak 2006 yılında Celal Bayar Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği Bölümünü kazandı.
Mezun olduktan sonra Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesine atanan Aysel Ösüz, 5 yıl sonra Karaköprü ilçesine 30 kilometre mesafedeki Başören Mahallesi'ne tayin istedi.
Birleştirilmiş sınıflı 33 yıllık okula geldiğinde hayal kırıklığına uğrayan Ösüz, okulun eksikliklerini gidermek için kolları sıvadı.
Sosyal medya aracılığıyla ulaştığı ünlü isimlerin desteğiyle okulun iç duvarlarına fayans kaplatan başarılı öğretmen, sınıfın zeminine ise ahşap parke ve halı döşetti.
Okula, içerisinde yüzlerce kitap bulunan bir kütüphane de kazandıran Aysel öğretmen, öğrencileri için sınıfın yapısına uygun masa ve sandalyeler de temin etti.
Ösüz, evi kent merkezinde bulunduğu için okulun kullanılmayan lojmanını adeta "sanat atölyesi"ne dönüştürerek, öğrencilerine bir sanatçının desteğiyle bateriden melodikaya kadar on farklı müzik aleti de kazandırdı.
Bu yıl kentte "yılın öğretmeni" seçilen ve Çankaya Köşkü'nde 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla düzenlenen etkinlikte Başbakan Binali Yıldırım ile bir araya gelen Ösüz'ün, "Dünyayı Güzelleştirecek Çocuklar" Projesi de Milli Eğitim Bakanlığınca düzenlenen yarışmada bölge birinciliğini elde etti.
Lisede okuduğu 2006 yılında Şanlıurfa'ya gelen dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile konuşma imkanı yakalayan genç öğretmen, Erdoğan'ın, "Eğer öğretmen olursan çok başarılı ol" sözünü yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyor.
- "Öğrenciler okula gelmekte isteksizdi"
Aysel Ösüz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, köyde doğup büyüdüğü için okulundaki çocukları çok iyi anladığını söyledi.
Öğretmen olma hayalini gerçekleştirdiği için Allah'a şükrettiğini anlatan Ösüz, şunları kaydetti:
"Buraya atandığımda okul kötü durumdaydı. Belki bu yüzden öğrenciler okula gelmekte isteksizdi. Bu nedenle ilk işim okulun fiziki şartlarını düzeltmek oldu. Tabii bu kolay olmadı. Çalışmalar yaptık, okulun perde ihtiyacını karşıladık, sınıfın tabanına parke döşedik, halı temin ettik, ünlülere ve sanat camiasına ulaşıp masa ve sandalyeler aldık.
Okulun duvarlarını her yıl boyamak yerine muhtarla birlikte bir iş adamına ulaşarak iç duvarlarına fayans yaptırdık. Okulun ihata duvarı, bahçesi, çocukların oyun oynayacağı bir alan yoktu. Bunun için milli eğitim müdürlüğüyle görüşerek ihata duvarı yaptırdık ve bize ait bir bahçemiz oldu. Buraya kilitli parke döşedik, bahçeye kamelya yaptırdık, oyun parkı temin ettik. Çocuklar merkeze 30 kilometre uzaklıktaydı ama parkları olmuştu. Böylece okulun iç ve dış ihtiyaçlarını karşıladık."
- "Melodikayla birçok parçayı kolaylıkla çalabiliyorlar"
Ösüz, öğrencilerini her alanda yetiştirmek için yola çıktığını ve bu hayalini gerçekleştirebilmek adına çalışmalar yaptığını dile getirerek, şöyle devam etti:
"Okulun kullanılmayan bir lojmanı vardı, onu çocuklar için sanat atölyesine çevirdim. Tabii köy usulü bir atölye oldu ama yine de hayallerimiz gerçekleştiği için orası dünyalara bedel bir yer oldu. Halılar, yer minderleri koyduk. Masamız yoktu onun için portakal kasalarını kullandık. Sanat camiasından bir ünlüye ulaştık ve 10 farklı müzik aleti temin ettik. Şu an çocuklar melodikayla birçok parçayı kolaylıkla çalabiliyorlar ve bütün müzik aletlerini tanıyorlar. Ahşap boyama ve örgü çalışmaları yapıyoruz. Ördüğümüz atkı ve bereleri ihtiyaç sahibi köy çocuklarına ulaştırdık. Böylelikle çocuklarda paylaşma ve yardımlaşma duygusunu geliştirmiş oluyoruz."
Aysel Ösüz, küçük çocukların yanı sıra velilere de bir şeyler vermek için çalıştıklarını ifade ederek, öğle araları ve hafta sonlarında köyün genç kızlarına örgü örmeyi öğrettiğini anlattı.
Kendisini çocuklara adadığını belirten Ösüz, "Ben istiyorum ki ileride çocuklarım 'biz imkansızlıklarla büyüdük' demek yerine 'benim okulum kolej gibiydi, üniformalarımız, çok güzel masa ve sandalyelerimiz vardı' desinler." ifadelerini kullandı.
- "Sözümü tutmak için elimden geleni yaptım"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir anısını da anlatan Aysel Ösüz, şöyle konuştu:
"Lise ikince sınıfta, o dönem Başbakan olan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Şanlıurfa'da bir okulun açılışına gelmişti. Kendisiyle konuşma imkanı bulmuştum. Kendisi bana 'Büyüyünce ne olmak istiyorsun' diye sormuştu. Ben de 'öğretmen olmak istiyorum' dedim. O da 'Eğer öğretmen olursan, çok başarılı bir öğretmen ol' demişti. Ben de bu sözü kendime amaç edindim ve bunun için çok çabaladım, sözümü tutmak için elimden geleni yaptım. Yaptığım çalışmaları milli eğitim müdürlüğü çok beğendi ve beni ilin temsilcisi olarak Ankara'ya gönderdi. Yanımda Cumhurbaşkanımızla çektirdiğim fotoğrafı götürdüm ve ona sözümü tuttuğumu söylemek istedim ama ne yazık ki birebir konuşma imkanımız olmadı ama ben onunla bir gün görüşeceğime inanıyorum."
Öğrencileri de Aysel öğretmenin kendileriyle çok ilgilendiğini ve onun sayesinde okullarının güzelleştiğini ifade etti.
AA