Köyde ağaya, Konya’da herkese beleş
Çocukluğumuzda “abdesthaneler” vardı. Daha sonra abdesthanelere “hela” denilmeye başladı. Babaannem abdesthaneye giderken nereye gidiyorsun diyenlere Ayakyolu”na derdi.
Bir anda, şehrin sokaklarındaki ve resmi kurumlardaki tüm abdesthanelerin kapısına WC yazılmaya başlandı, sanayi bölgesinde abdesthane kapısında WC yerine 00 yazardı. Abdesthanelerin kapısında bu ifadeler yazarken, biranda abdesthaneler için Fransa”dan geldiğini zannettiğim “tuvalet” kelimesi kullanmaya başlandı.
Bende Önce bunu incelemek istedim. Bu değişikliklerin sebebi nedir diye sordum, araştırdım, ancak her taraf “tam takır kuru bakır” hiç bilgi yoktu.
Zannedersen Abdesthaneler tam bizim gibi değişikliğe uğramış. Avrupa”nın bir şehrine gezmeye gidenler gelir gelmez orada gördüklerini buraya yansıtmışlar.
Aslında Avrupa “abdesthane” ile çok geç tanıştı onların kralları imparatorları “oturak” kullanırdı. halk ise zorunlu oturuşlar yapar, sonrada arkasına bakmadan oradan uzaklaşırdı. Kadınlarda geniş etekli tuvaletler (Elbise) bu iş için en uygun olanıydı. Sonrada parfümle işi geçiştirirlerdi. “abdesthane ve su” Avrupa”da hiç yan yana gelmezdi, sanki aralarında kan davası vardı.
Bu güne kadar Abdesthaneleri kimse yazmadı onun içinde abdesthane de nerden çıktı diyebilirsiniz. Belki de kimse cesaret edip gündeme getirmediği için abdesthanelerin kıymetini ve tarihteki isim değişikliklerini hiç görmedik gördüklerimizi de anlayamadık.
Ancak son günlerde abdesthanenin kıymetini anlamış olacağız ki yatak odalarımıza bile abdesthane yapmaya başladık. Aslında abdesthane çok önemli, Çünkü insanlar bir süre aç kalabilirler. hatta açlık grevi de yapabilirler. ancak çişlerini yapmadan yaşayamazlar belki de çatlarlar. İnsanlar Abdesthaneye gitmeme grevine giremezler,
Birde abdesthane adabı ve kültürü vardır ki maalesef bunlarda günümüzde unutulmuştur.
Bunlar bilindiği için, günümüzde her yere abdesthaneler pardon WC ler yapıldı. Bazı abdesthanelere insanlar ücret ödemeden girebiliyor, bazı abdesthaneler içinde bu para çok, ne bu pislik diye şikayette bulunuluyor. abdesthaneler bazen de filimler e konu oluyor Kemal Sunal, Şener Şen abdesthane filmlerinin öncülüğünü yapıyorlardı.
Değişik dönemlerde insanlar tuvaletle ilgili yasaklar da getiriyorlardı ‘Ağa nın tuvaleti misafirin tuvaleti’ evlerde köylerde hep ayrılıyordu. sonra okullarda öğrenci tuvaleti, öğretmen tuvaleti, müdür tuvaleti gibi.
Bu yazıyı yazmadan önce Osmanlıda bu iş nasılmış diye tozlu kitapları karıştırdım. Ancak tarihçilerimiz bu konuyu zannedersem muzur görmüşler ki bir satır bile bu konulardan bahsetmemişler. Yada ben bulamadım.
Birçok padişahımız çocuk yaşta göreve geldiğini biliyoruz o çocuk yaştaki padişahlarımız bu işi nasıl yaptılar “ibrikçibaşı” çocuk Padişahın arkasında mı dolaştı, nasıl taharet yaptırdı bunlarda bilinmeyenler arasında.
Eskiden abdesthane kağıdı diye bir alışkanlığımız da yoktu. Her abdesthanede çeşmede yoktu, abdesthanelerde küçük su ibriği bulunurdu girenler ibrik boşsa önce o ibriği doldururdu. Evlerde taharet için kağıt yerine herkesin isminin baş harfinin yazıldığı taharet mendilleri olurdu.
Bugünkü yazımın sonuna geldiğime göre bu kadar gevezeliği niye yaptım söyleyebilirim. Tabii ki bu yazı durup dururken çıkmadı
Konya’da siyasilerimizi Son günlerde en çok meşgul eden konunun abdesthaneler olduğunu öğrendim.
“Büyükşehir belediyemiz bir karar almış bundan sonra Abdesthaneler ücretsiz olacakmış” sen misin bunu yapan, bizim ekmek teknemiz abdesthanelerle neden uğraşıyorsunuz gibi sorularla, abdesthane işletmecileri siyasilerin kapısını çalıyormuş
Belediyemiz bu aldığı kararı uygulayabilir mi? bilmiyorum.
Bildiğim bir konu “bundan sonra abdesthaneler isteyerek ve bilerek kirletilecektir” Birde buraların kontrolsüz kalıp mikrop yuvası haline gelmesinden korkuyorum
Sadece mikrop yuvası haline gelmesinden değil, aynı zamanda uzun ve kısa saçlı gençliğin buluşma yeri olmasından da korkuyorum.
Ücretsiz olmasını bende çok istiyorum. ancak bunlarında bilinmesini de istiyorum.
Bizden söylemesi…