Siyah önlüklü bu çocuk şimdilerde binlerce hayranı olan ve para paraya demeyen bir ünlü...
142
Bugün şöhretler dünyasının en parlak yıldızlarından olan bazıları Anadolu'nun uzak köylerinden ya da kasabalarından İstanbul'a gelip kısa sürede isimlerini tüm Türkiye'ye duyurdular. Geride bıraktıkları yoksul yaşamları sadece uzak bir anı haline dönüştü. Bazıları Diyarbakır'ın, Şanlıurfa'nın Bingöl'ün köylerinden geldi bazıları Ankara'nın bozkırlarından. İşte o ünlülerin başarı öyküleri.
242
Köyde doğup şöhret basamaklarını tırmananlardan biri de Kenan İmirzalıoğlu... 18 Haziran 1974'te Ankara'nın Bala ilçesine bağlı Üçem köyünde dünyaya geldi. Babası Mustafa çiftçi, annesi Yıldız ise ev hanımı.
342
Soyu Akkoyunlu Devleti Hükümdarı Uzun Hasan'a dayanan İmirzalıoğlu, 12 yaşına gelinceye kadar ailesiyle birlikte Üçem Köyü'nde daha sonra orta ve lise öğrenimi için teyzesinin yanına Ankara'ya taşındı.
442
Ortaokul ve liseyi teyzesinin yanında okudu. Başarılı bir öğrenciydi. Ancak tek başarısı dersleri değildi. İyi bir basketbol oyuncusuydu aynı zamanda.
542
Ama boyu genç yaşında 1. 85'e ulaşınca bunu basketbola bağlayıp kendine uygun kız arkadaş bulamayacağı düşüncesiylye basketbola veda etti.
642
Lise son sınıftayken 'haylaz' bir dönem yaşayan İmirzalıoğlu, üniversite sınavını da ilk girişte kazanamadı. Bunun üzerine ailesinin yanına yani Üçem Köyü'ne dönüp babasına yardım etti.
742
İkinci kez şansını denediğinde ise Yıldız Teknik Üniversitesi'ni kazandı. Böylece onu şöhret yolculuğuna taşıyacak olan İstanbul serüveni başladı.
842
Okulda kendisini yakışıklı bulan arkadaşlarının ısrarıyla 1995'te mankenlik yapmaya başladı. Daha sonra katıldığı Best Model of Turkey elemelerinde 400 kişi arasından ilk 20'ye girdi. Sonra da birinci seçildi.
942
Yarışmadan iki ay sonra ise dizi teklifleri birbiri ardına gelmeye başladı. Osman Sınav'ın Deli Yürek adlı dizi teklifine "evet" demesi ise onu bugünlere getirdi.
1042
Hayranlarının Müslüm Baba'sı Müslüm Gürses Şanlıurfa'nın Halfeti ilçesine bağlı Fıstıközü Köyü'nde 1953 yılında dünyaya gözlerini açtı. Asıl adı Müslüm Akbaş olan ünlü sanatçının babası çiftçilikle uğraşıyor, bir yandan da bağlama çalıyordu.
1142
Gürses ilkokuldan mezun olduktan sonra 14 yaşındayken şarkıcılık konusunda yetenekli olduğunu herkese kanıtladı. Adana Aile Çay Bahçesi'nde düzenlenen yarışmaya katılıp birinci oldu. O dönemleri bir röportajında şöyle anlatıyordu Gürses: "İlkokulu bitirdim. Gerisi yok. Adana'da damda yatarken uzun hava okudum. Arkadaşım halkevine gidiyordu. Ben de gittim. Derken Çukurova Radyosu'nda sanatçı oldum."
1242
1968 yılında albüm yapmak için İstanbul'a geldi Gürses. Emmioğlu/Ovada Taşa Basma isimli plağı üç yüz bin satış yaparak o dönem için büyük başarıya imza attı.
1342
Gün geçtikçe tanınan Gürses, şöhretinin ilk yıllarında çıktığı Anadolu turnesi sırasında büyük bir kaza geçirdi. Alın kemiği kırılan sanatçı yaşadıklarını daha sonra şu şekilde dile getirmişti: "O kazada şoför öldü… Beni de öldü sanmışlar zaten… Sonra alıp hastaneye götürmüşler… Ben ölümü yaşadım aslında… Bana göre yeniden hayata dönmüş olmam, Allah’ın bir lütfudur. Alın kemiğim un ufak olduğu için en küçük bir darbede ölebilir ya da kör kalabilirim… Ameliyatta alnıma beynimi koruyacak plaka gibi birşey taktılar… O korkunç kazadan sonra koku alma duyumu yitirdim… Hiçbir kokuyu alamıyorum ne yazık ki şimdi… Çok kuvvetli parfümler ispirto kokusu veriyor bana… Ayrıca işitme duyumu da yüzde elli yitirdim… Çok ağır işitirim… Neyse, buna da şükür, yaşıyoruz işte…
1442
1979 yılında İsyankar filmiyle sinemaya adım atan Gürses, bunun ardından bir çok filmde de rol aldı.
1542
Gürses tırmandığı şöhret basamakları sayesinde hayatının en büyük hayalini gerçekleştirdi. Hiçbir filmini kaçırmadığı Muhterem Nur ile 1982'de çıktığı bir Malatya turnesinde tanıştığı Muhterem Nur ile hayatını birleştirdi.
1642
90'lı yıllarda kendine özgü bir hayran kitlesi oluşturan Gürses, Gülhane konserleriyle büyük yankı uyandırdı
1742
İşte tam o dönemde yani 90'ların sonlarında önceleri onun müzik tarzını küçümseyen, dudak büten entelektüel kitlenin de ilgisini çekmeye başladı. Gürses bugün giyimi, kuşamı, şarkıları bir yana kendine özgü yorumuyla Türkiye'nin Müslüm Baba'sı ve görünüşe göre hep öyle kalacak.
1842
Bir zamanların Küçük Emrah'ı şimdinin ünlü Emrah'ı 1971 yılında Diyarbakır'ın Ergani ilçesinde dünyaya geldi. Babasını 1 buçuk yaşındayken kaybetti.
1942
Yeşilçam'da 'acıların çocuğu' olarak nam salan Emrah, daha sonraları bu konuda "Babam benim için bir fotoğraftan ibaret" diyecekti.
2042
Annesinin işi nedeniyle Elazığ'ın Gülaman ilçesine taşınan Emrah, daha ilkokulda müziğe olan yeteneğiyle öğretmenlerinin dikkatini çekti. Müzik hocasıyla birlikte bir amatör kaset bile yaptı.
2142
Emrah, ortaokul eğitimini Diyarbakır'da devam ettirirken, bu dönemde eniştesi ve yakın çevresinin teşviki ile 4 adet amatör kaset yapıldı, videoları çekildi. Bu kaset ve videolar Diyarbakır ile çevresinde büyük ilgi gördü. Kısa sürede müzik çalışmaları öğrenim ve amatörlük aşamasından çıkıp, profesyonelliğe doğru yol aldı.
2242
Emrah, 1984 yılında İstanbul'da ilk profesyonel albümleri olan "Agam Agam" ve "Gülom" ile müzikseverlerin gönlünde "Küçük Emrah" olarak yer almaya başladı.
2342
1985' de "Yaralı" adlı albümü büyük ilgi gördü. 1986 - 1987 yıllarında "Boynu Bükükler" ve "Ayrılamam" albümleri ile satış rekorları kırdı. 1990 yılından itibaren albümlerinde kendi söz ve bestelerine yer vermeye başlayan sanatçının birçok parçası vazgeçilmeyen klasikler arasında yerini aldı.
2442
Emrah, sanat yaşamının dolu dolu geçen 20 yılda çıkardığı toplam 18 albümle müzik dünyasında benzeri olmayan rekora imza atmıştı. Albümleriyle beraber başlayan konser maratonu ülkede birçok mekanı tamamen doldururken; 1994 yılında Türkiye'de ilk defa bir Türk sanatçısı, İnönü Stadyumu'nda verdiği muhteşem konserle 50.000 kişilik kapasite ile doldurdu.
2542
Anadolu'dan gelip İstanbul'da şöhreti bulanlardan biri de İzzet Yıldızhan. 1 Nisan 1966'da Diyarbakır'da doğan Yıldızhan, çalışmak zorunda olduğu için ilkokulu ikinci sınıftayken bırakmak zorunda kaldı. Sanatçı daha sonra ilk ve ortaokulu dışarıdan bitirdi.
2642
10 çocuklu ailenin en küçüğü olan Yıldızhan, bir süre kebapçı çırağı olarak çalıştı. Daha sonra kebap ustası oldu. Bu mesleğini Ankara’da da sürdüren Yıldızhan, profosyonel müzik hayatına da Ankara’da başladı.
2742
Çalıştığı yerde künefe ustası olan Mehmet adlı arkadaşının ısrarları sonucu Fevzi Atlıoğlu ile tanışarak müzik dersleri almaya başladı. Bir süre sonra da gece kulüplerinde sahneye çıkmaya başladı. Sahne hayatı ilerlemeye başlayınca kebapçılığı bıraktı ve sadece müzik ile uğraşmaya başladı.
2842
Ankara pavyonlarından başlayan sahne hayatını o dönemin çok önemli starlarının sahne aldığı Altınnal Gazinosuna kadar taşıdı.
2942
İlk albümünü Selami Şahin’in teklifini kabul ederek yaptı. “ İsimsiz Asker- Sen Yoksun” adlı albümden sonra, ikinci albümü “Nerelerdesin? – Sevmişim Seni”ni ise arkadaşı Emrah’ın desteği ile onun firmasına yaptı. Yıldızhan bugün kendi kulvarında Türkiye'nin en sevilen ve albümleri en çok satan ünlülerinden biri.
3042
Bugün sinemanın en saygın ödülü olan Oscar'a aday adayı olan Mahsun Kırmızıgül 1969 yılında Bingöl'de doğdu.
3142
Herkes onu Abdullah diye çağırırken nüfus kağıdına 5 yaşındayken kavuştu. Orada isim hanesinde Mahsun yazıyordu.
3242
Anne ve babası ayrılınca annesi ve kardeşleri ile Diyarbakır'da yaşayan Kırmızıgül, ilk ve orta öğrenimini de orada tamamladı.
3342
Kalabalık bir ailenin üyesi olan Kırmızıgül sanatçı olma hayaliyle İstanbul'a geldi. İstanbul Teknik Üniversitesi Konservatuarı'na girde ve bu onu şöhrete taşıyan yolculuğun başlangıcı oldu.
3442
1980'de müzik çalışmalarına başladı. 8 tane amatör albüm yaptı.
3542
1993 yılında Alem Buysa Kral Sensin adlı albüm ve aynı adı taşıyan şarkısıyla müzik dünyasına bomba gibi düştü. Kırmızıgül, son yıllarda kendini sinemaya adadı. Beyaz Melek adlı ilk filmiyle izlenme rekorları kırdı. Şimdi de Güneşi Gördüm ile yabancı dilde en iyi film dalında Oscar aday adayı.
3642
Şöhretler dünyasının en etkileyici başarı öykülerinden birinin kahramanı İbrahim Tatlıses.
3742
İşte Tatlıses'in Şanlıurfa'da bir mağarada başlayıp yüzlerce kişinin ekmek yediği bir imparatorluğun tahtına geçişinin kısa öyküsü.
3842
Küçük yaşlarında sinema salonlarında su satan hatta bir ara bu yüzden seyircilerden birinin "sus ulan seni mi dinleyeceğiz" diye kendisini tokatlayan o adama cevabı gibi yıllardır Türkiye'nin popüler kültür tarihinin en etkileyici seslerinden biri olmayı sürdürüyor Tatlıses.
3942
1952 yılında Şanlıurfa'da bir mağarada doğdu Tatlıses. 7 kardeşin en büyüğüydü. Babası ciğerci Mehmet, o doğduğunda cezaevindeydi.
4042
Yoksulluk yüzünden okuyamadı belki ama Urfa'da düzenlenen geleneksel sıra gecelerinin vazgeçilmez solistlerinden biri oldu. Sonunda bir Adanalı sinemacı onu keşfetti ve Tatlıses'in ya da o zamanki adıyla İbrahim Tatlı'nın yolu, Adana'ya oradan da Ankara'nın pavyonlarına uzandı.
4142
Daha sonra da İstanbul'a göç etti. Daha yoldayken kendi kendine bir karar verdi: "Bu koca şehir onu yutamayacaktı." İstanbul'a geldiğnide tanıştığı ilk kişi ona soyadını da veren Yılmaz Tatlıses oldu. Kara Kız ve Beni Yakma Gel Sevdiğim adlı 45'likleriyle müzik dünyasına adım attı Tatlıses.
4242
"Ayağında kundura, yar gelir dura dura diye" yanık sesiyle söylediği türküyle başlayan yol onu bugünlere getirdi. Yoksul bir ailenin mağarada doğan "mektep- medrese görmemiş" hatta bir ara İstanbul'a geldiğinde inşaat işçiliği yapan oğlu İbrahım Tatlı, artık şanı Türkiye sınırlarının dışına da taşan İbrahim Tatlıses'ti.