Kriz bahar tatiline çıkmış, uyanık esnaf işbaşında
Seçimin ve kışın ardından adeta yeniden canlanmış sokaklar.
Baharın gelmesiyle birlikte insanlar kendini dışarıya atmış.
İlginç bir şekilde krize de meydan okurcasına alışveriş yapıyorlar.
Demek ki kriz psikolojisi kışın daha da derinleşiyor.
Güneş kendini gösterince insanlar kendini daha huzurlu ve rahat hissediyor.
Mutluluk hormonları ayağa kalkıyor.
“Şöyle biraz para harcayayım, dağıtayım” diyor herhalde.
Ancak baharın verdiği dinç ve deli duygularla harcama moduna giren tüketicilerin bu arzuları kimi zaman kursaklarında kalıyor.
Çünkü bu duyguyu paraya, kâra hemde fahiş kâra çevirmek isteyen esnaf, maalesef bindiği dalı kesme pahasına etiket fiyatlarını yukarıya çekiyor.
Bunu geçtiğimiz ay otomobil fiyatlarında gördük.
Büyük otomobil firmaları aya kalkmıştı.
Otomotiv sanayi bitti öldü diyorlardı.
Hükümete baskı üstünü baskı yapıyorlardı.
Bu baskı sonuç getirdi ve ÖTV’de indirim yapıldı.
Sonra ne oldu dersiniz?
Yana döne ağlayan otomotiv sanayi, hükümetin ÖTV indirimini fırsata çevirdi.
Hem de ertesi gün, hiç vakit kaybetmeden.
Hiç de esnaf ahlakına uymayan bir davranışta bulunarak araçlara zam yaptılar.
Olan yine devlete oldu.
Olan yine bizim vergilerimize oldu.
Müşteri için fayda sağlayacak bir indirim programı yalnızca devletin gelir kaybına neden oldu.
Devlet kendinden fedakarlık ettiği bir geliri tüketiciye değil, şirketlerin bilançosuna kar olarak yazdıranlardan hesap sormalı.
Bu ülkede yasalar, kanunlar, maalesef zihniyetleri değiştiremiyor.
Kolay yoldan, devlet üzerinden kazanmayı alışkanlık haline getirmiş bu zihniyet olduğu sürece, hangi yasaları, hangi yönetmelikleri, hangi uygulamaları getirirsen getir faydası yok.
Bu zihniyetle mücadele etmekse dürüst, namuslu esnafa, memura, tüketiciye düşüyor.
Bizler kendi dünyamızı bu zihniyetten ırak tutarsak, devletin malını kendi malımız gibi görürsek, hak ve hukuka gerçekten riayet edersek yeni bir dönemin başlangıcı olabilir.
Yoksa her bahar ayağa kalkan dinç ve diri duygularımız, cingöz tüccarların kasasını doldurur.
Bizde bu aymazlık, onlarda bu kurnazlık olduğu sürece…