Kriz var diye yırtık ayakkabı ile gezen kerizdir
- Parası olmayan değil, olup da krizi bahane edenlere sözüm -
Başbakan’ın “ne krizi, bizi teğet geçecek” lafının boşa gittiği ‘ısrarla’ konuşulurken...
Aslında ne dendiğini pekala anlayıp da anlamamazlıktan gelenlerin kriz için önlem listesi yayınladığı şu günlerde...
Keşke şu kriz bizi teğet geçmese de biraz sıkıntı çeksek, yazarkasalar fırlatılsa Ankara’da diye dilek tutanlar varken...
Yapılması gerekenlere kafa yordum...
Vilayet, Kaymakamlıklar, Belediyeler, Ticaret Odası, Sanayi Odası, Ticaret Borsası, Esnaf Odaları velhasıl tüm kasasında para olan kurumlarımız paralarını harcamalılar. Harcamak için projeler geliştirmeliler...
Davetlerini kendi yemekhanelerinde değil, özel restoranlarda vermeliler...
Belediyeler işçi ikramiyelerini nakit para ile erkenden ödemeliler...
Müteahhitlerin alacaklarını da bekletmeyip insicamı bozmamalılar...
Odalarımız, üye aidatlarını düşürmeliler... Her türlü fuarları özel olarak takip ederek, üyelerinin iş hacmine katkıda bulunmalılar. Çünkü odalar üyelerinin menfaatlerini korumak ve düzeni sağlamak için kurulmuşlardır. Yöneticiler odayı değil, üyeyi düşünmeliler. Çünkü asıl olan oda değil üyedir, üyenin varlığını devam ettirebilmesidir...
Herkes kendi işini yapmalıdır yani...
Vilayet ve kaymakamlıklar da tüm ödeneklerini fukaranın hizmetine sunmalı, kimse açta açıkta kalmamalı. Üç verdiklerine beş vermeliler bugünlerde...
Bildiğim için söylüyorum, bazı kaymakamlarımız fukaralara dağıtılmak için gönderilen paraları bile dağıtmıyorlar ve para Ankara’ya geri gidiyordu yakına kadar. Umarım öyle olmaz artık. Ne kadar ayıp bişey. Senin kullanmadığın parayı diğer tüm iller ve ilçeler son kuruşuna kadar harcıyor... Devlet de millet de böyle sevilmez...
...
Parası olan, parasını harcamalı ki, piyasada nakit dolaşımı artsın.
Kriz varımış diye herkes yırtık ayakkabıyla gezmeye falan kalkmasın. Hele devletin memurları ve işçileri... Sizin maaş alamama derdiniz yok, devlet bi şekilde ödüyor. Kampanyalarla zaten herşey indirimli, ihtiyaçlarınızı gidin alın, paranızı harcayın. Çünkü kriz aynı zamanda fırsattır, göremeyen ise keriz.
Kocaman arabalara binen sanayicilerimiz, siz de hemen tırsıp zaten üç kuruş maaş verdiğiniz işçilerinizi çıkarmayın... İyi günde kötü günde kader birliği yapmayı öğrenin...
Dünya krizi aşıp uçar gider yarın, biz hala kriz varıdı yoğudu tartışması yapmayalım...
...
Bir de hazır seçimler var, şu kriz edebiyatını biraz abartıp siyasi rant elde edelim, iktidarı hırpalayalım diyenlerin, ne ülkelerini ne de bu ülke insanını sevdiğini söylemesi inandırıcı değildir. Ülkemizi hep beraber büyüteceğiz. Birbirimize yardım ederek çıkacağız bu kötü günlerden. Unutmamalıyız ki rakiplerimizin batması bizi sevindirirse, bizim de batmamız yakındır. Durumu iyi olanlar, iyi olmayanlara yardımı esirgemesin hasılı...
Dünyayı kasıp kavuran ve adına global denilen bir kriz Türkiye’de de mutlaka vardır, zaten olmaması imkansızdır. İhracatımızın düşmesi de bunun en büyük gerekçesidir. Ama hükümet yetkililerinin de dediği gibi iyi niyetimizi muhafaza edersek, en az zararla çıkacak ülke yine biziz...
Haydi niyetlerimizi iyiye yöneltelim...