İstanbul'daki bir camide yaşanan tecavüz girişimi, duyanların kanını dondurdu.
11 yaşındaki kuran kursu öğrencisi kız çocuğunu caminin üst katına çıkartıp ellerini kollarını bağlayan saldırgan, cami imamı ve diğer öğrenciler gelince korkup kaçtı.
Olay Küçükçekmece'deki bir camide yaşandı. İddiaya göre Diyanet İşleri Başkanlığı'nda çalıştığını söyleyerek camiye temizlik yapma bahanesiyle giren 25 yaşlarındaki saldırgan, 11 yaşındaki kuran kursu kız öğrencisinden kendisine yardım etmesini istedi. Daha sonra caminin üst katına çıkan saldırgan, kız çocuğunun ellerini ve ayaklarını bağlayarak soyunmaya başladı. Tam bu sırada camiye imam ve diğer öğrenciler girince paniğe kapılan saldırgan, kayıplara karıştı. Güvenlik kamerasına yansıyan görüntülerin ardından harekete geçen emniyet güçleri, saldırganın yakalanması için çalışma başlattı.
Güngören'de, 14 yaşındaki Emrah H., sokakta yürürken, yanına yaklaşın bir motosikletten açılan ateş sonucu ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.
Olay, saat 00.30 sıralarında Genç Osman Mahallesi Doğanay Sokak’ta meydana geldi. Bir görgü tanığının iddiasına göre, Emrah H.’nin önünü kesen motosikletteki iki kişiden biri 5 el ateş etti. Emrah H., kanlar içinde yere düşerken, saldırganlar motosikletle olay yerinden uzaklaştı. Emrah H., ihbar üzerine sokağa gelen ambulansla Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Göğsüne iki kurşun isabet ettiği belirlenen Emrah H., müdahale sırasında yaşamını yetirdi.
Olayı duyuktan sonra hastane önüne akın eden yakınlarından biri Emrah H.’nin, kendi halinde bir çocuk olduğunu, olanlara bir anlam veremediklerini söyledi.
Soruşturma başlatan polis, cinayetin nedenini ve kimler tarafından işlendiğini araştırıyor.
Fatih’te ortak yaşadıkları dubleks dairenin hissesi nedeniyle davalık olan iki kardeşten işçi emeklisi ağabey Bünyamin Ateş, davayı kaybedince tekstil atölyesi sahibi kardeşi Sertif Ateş (45), eşi Gülşen Ateş ve kızları ilköğretim 4’inci sınıf öğrencisi Kardelen Ateş’i, tabancayla vurarak öldürdü. Ailenin 15 yaşlarındaki oğlu Demirkan Ateş ise amcasının elinden kaçarak kurtuldu. Olaydan sonra polise teslim olan Bünyamin Ateş, Ateş ifadesinde şunları söyledi:
“Ben, iki kardeşim Sertif ve Enver ile ortak iş yapıyorduk. Daha sonra kardeşlerimden Enver’in işleri bozuldu ve canına kıydı. Sertif, kardeşim Enver’in ölümünden beni sorumlu tutunca aram açıldı. Oturduğu daireyi 85 bin TL’ye satın almıştım. Aramız açılınca tahliye etmesi için dava açtım. Mahkemeyi kazandım ama Yargıtay’dan farklı karar çıktı.
‘Beni tahrik ettiler’
Kararın Yargıtay tarafından bozulmasının kardeşim kutyama yapıp aşırı sevinç gösterisinde bulununca sinirime dokundu. Kardeşim Sertif ve yengem ‘Bizi biraz zor çıkartırsın buradan. Gidecek biri varsa oda sensin. Enver’i sen öldürdün. Sıra bize mi geldi?’ gibi sözlerle üzerime geldi. Yengem hakaret etmeye başlayınca kendimi kaybedip silahımı ateşledim, gerisini hatırlamıyorum” dedi. Bünyamin Ateş, adliyeye sevk edilirken “Bu cinayetten Yargıtay ve hukuk mahkemeleri sorumludur. Onların verdiği kararlar yüzünden katil oldum” diye bağırdı. Olaydan yara almadan kurtulan Ateş ailesinin oğlu Demirkan Ateş ise polise amcasının silahı kendisine doğrulttuğunu ancak ateş etmediğini söyledi.
Böbrek yetmezliği bulunan Balıkesirli Dilber Abeş ve Vanlı Sabriye Çakıl'a, Kent Hastanesinde gerçekleştirilen operasyonlarla anne ve babalarından alınan böbrekler nakledildi.
Kent Hastanesinden yapılan yazılı açıklamaya göre, Balıkesir'in Sındırgı ilçesine bağlı Mumcu köyünde çiftçilikle uğraşan Bayram Abeş'ın 22 yaşındaki kızı Dilber'e 2 yıl önce böbrek yetmezliği teşhisi kondu.
Diyalize bağlanarak 2 yıldır yaşamını sürdüren kızının sağlığına kavuşmasını isteyen baba Abeş'in böbreği, Kent Hastanesi Böbrek Nakil Ekibinin gerçekleştirilen operasyonla Dilber'e takıldı.
Vanlı Sabriye Çakıl ise 10 sene önce hamileliği döneminde böbreklerinden rahatsızlandı. Yaşamını diyalize girerek sürdüren genç kadına, annesi Güli Tokar'dan alınan böbrek nakledildi.
Anne Güli Tokar, böbreğini bağışlamaktan mutluluk duyduğunu belirterek, ''Evladım da benim gibi anne olmak istedi ama hamileyken onu yakalayan hastalık yüzünden, diyaliz makinesine bağımlı yaşıyordu. 10 yaşında çocuğu olan kızımın bu halini görünce çok üzülüyordum, dayanamayıp böbreğimi ona verdim. Şimdi kızımı ve torunumu mutlu gördükçe çektiğim zorluklar vız geliyor'' ifadelerini kullandı.
İzmir'in Konak ilçesinde bir kişi, tartıştığı eşini, bıçak ve satırla öldürdü, kavgayı ayırmaya çalışan 2 kızını da yaraladı.
Alınan bilgiye göre, bir süredir işsiz olduğu belirtilen Tevfik Acar (47), Gültepe 2644 Sokak'taki evinde, eşi Songül Acar (44) ile tartışmaya başladı. Temizlikçi olarak çalıştığı belirtilen eşiyle iş konusunda başlayan tartışma kavgaya dönüştü.
Tevfik Acar, bıçak ve satırla eşine saldırdı. Bu sırada evde bulunan ve araya giren kızları Rabiya Acar (17) ve Ebru Acar (21) da bıçak darbelerinden yara aldı.
Boynundan ve göğsünden yaralanan Songül Acar, olay yerinde yaşamını yitirdi. Yaralılar Yenişehir Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Yaralılardan göğsünden ve sırtından yaralanan Rabiya Acar'ın hayati tehlikesinin bulunduğu belirtildi.
Olay sırasında cinnet getirdiği ileri sürülen Tevfik Acar, olay yerinde gözaltına alındı. (internethaber)