Kudüs Anıları-1

Seyit Küçükbezirci

Seyit Küçükbezirci sordu; Ayşe Okutan anlattı

İslam'ın, Musevilik'in, Hristiyanlık'ın kutsalı, sevdası KUDÜS...

KUDÜS'Ü TANIYALIM

Kudüs, Yahudiliğe aşağı yukarı 3000 yıl, Hristiyanlığa 2000 yıl ve İslam’a ise 1400 yıl civarında kutsaldır. 2000 yılı Kudüs’ün İstatistiki yıllığına göre, Kudüs’te 1204 Sinagog, 158 Kilise ve 73 Cami vardır. Durmaksızın süren, dinlerin beraber barış içinde yaşanmasını sağlamaya çalışan çabalara rağmen, Tapınak Dağı gibi bazı alanlar ayrışmanın ve tartışmanın bitmediği alanlardır. Kudüs, Yahudilere Kral Davud’un şehri Milattan önce 10. Yüzyılda ele geçirmesinden itibaren kutsallaşmıştır. Kudüs Süleyman’ın ve İkinci Tapınağın bulunduğu alandı. Tevrat’ta belirtilmemesine rağmen, İncil’de 632 defa görülür bu bilgi. Günümüzde, İkinci Tapınağın bir kalıntısı olan Ağlama Duvarı, Kutsalların Kutsalı Tapınak Dağından sonra ikinci en kutsal alandır Yahudiler için. Dünya’nın her tarafında sinagoglar, önü Kudüs’e dönük Tevrat sandukalarına sahiptir ve Kudüs’teki sandukalar ise Tapınak Dağı’na dönüktür. Mişna tarif edildiği gibi ve Şulhan Aruh’ta kodlandığı gibi, Yahudiler dua ederken Kudüs’e ve Tapınak Dağı’na dönerler. Birçok Yahudi bu yönü göstermesi amaçlı evlerimde ö yöne Mizrah yerleştirirler. Hristiyanlar, Kudüs’e hem Tevrat Tarihiyle ilgili hem de İsa’nın hayatındaki öneminden dolayı, saygı gösterir. Yeni Ahit’e göre, İsa, doğumun hemen sonra Kudüs’e getirildi ve büyüdüğünde İkinci Tapınağı temizlerdi. Bazı din adamları İsa’nın son akşam yemeğinin Kudüs’te olması ve İsa’nın çarmıha gerildiği, Golgotha’da Hristiyanlar için önemli alanlar arasındadır. Adından da anlaşılacağı gibi Golgotha’nın bulunduğu yerde günümüzde Kutsal Kabir Kilisesi vardır ve Hristiyanlar için bu kilise hac alanıdır.

Kudüs, Sünni Müslümanlar için, üçüncü en kutsal şehirdir. Kıble, Mekke’deki Kabe’den önce Kudüs’tü. Şehrin Müslümanlar için en büyük önem noktası, Muhammed Peygamberin Cennet’e Kudüs’ten çıkmasıdır. İslamiyet’e göre, Muhammed bir gece mucizevi bir şekilde Mekke’den Kudüs’e gelip Cennet’e yükseldi. İsra Süresi’nin ilk Cüzü, Muhammed’in Cennete olan bu gezisinin Mescid-i Aksa’dan gerçekleştiğini belirtir. Bu aynı zamanda Hadisler’de de belirtilmiştir.

  1. Kudüs’e giderken neler hissettin?

Kudüs her şeyden önce benim hayalimdi. Bundan üç yıl önceki bir yazımda görmek istediğim şehirleri sırasıyla yazmıştım. Yazıma tekrar dönüp baktığımda, görmek istediğim ilk yer Kudüs’tü… Dediğim gibi her şey bir hayal ile başladı…

 

İki ay önce, bu güzel yolculuğu beraber geçireceğim sevgili arkadaşım Hilal beni aradı. “Ayşe Kudüs gezisi ayarladık, gelmek ister misin? diye sordu.

Hiç düşünmeden Evet, gelirim dedim…

Ülke karışık, her gün olaylar olaylar olaylar…

Mescid-i Aksa’nın Müslümanlara kapatılması, Her noktada İsrail askerinin bitmek bilmeyen sorgusu…

Bunları bilerek, hiç düşünmeden Evet dedim…

Ertesi gün vize işlemlerine başlamıştık bile… Heyecanı bile güzeldi.

Tüm işlemler sorunsuz halledilmiş 27 Ekim akşamı bu keyifli yolculuk benim için başlayacaktı…

Kudüs’le ilgili araştırma yaparken İsra suresi’nin ilk ayetleri gözüme çarptı; “Kulunu bir gece Mescid-i Haram’dan, çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa’ya götüren Allah pek yücedir…” Evet bu yolculuk bu ayet-i kerimeyle benim için bir anlam daha kazanmıştı…

  1. Kudüs’e inince neler hissettin?

Yaklaşık 2,5 saat yolculuğun ardından Tel-Aviv Ben Gurion Havalimanına indik. Pasaport işlemlerinden sonra 45 dakika kara yolculuğu ile Kudüs’e vardık… Adeta büyülenmiş gibiydim.

Kudüs…

Tüm şehirlerin yıldızı, çiçeği Kudüs…

Kutsiyetin başkenti, Peygamberler şehri Kudüs…

Hz. İbrahim’e, Hz. Musa’ya, Hz. Davud’a, Beytülmakdis’i inşa eden oğlu Hz. Süleyman’a, Hz. Meryem’e, Hz. İsa’ya ve ilk buradan Miraç’a çıkan Efendimiz Hz. Muhammed’e tanıklık eden mukaddes şehir Kudüs…

 

Etkilenmemek elde değildi. Üç büyük din için önemliydi Kudüs.. Kudüs’e ayak basar basmaz Zeytin Dağı’na geldik. Kudüs şehrini panoramik olarak izledik. Kubbet-üs Sahra adeta bir yıldız gibi parlıyordu...

  1. Kudüs’te en çok nelerden etkilendin?

Kudüs’e gitmeden önce birçok kaynak araştırdım, kitap okudum. Ama orayı görmeden, havasını teneffüs etmeden olmuyor. Okudukların yavan geliyor. İlk başta bunu anladım..

Zeytin Dağı…

Zeytin Dağı’ndan Kudüs’ü izlemek, Kudüs’ü hissetmek muhteşem bir duyguydu.

Kubbeler, kuleler, herhangi bir dine veya herhangi bir döneme ait... Bir yanda minare, bir yanda çan kulesi bir yanda Sinagog…

Mescid-i Aksa’nın ortasında mavi çinileriyle muhteşem parlaklıkta altın kubbesiyle süzülen Kubbet-üs Sahra… Adeta bir gelin gibi siluetin tam ortasında…

Dört bin yıllık hikâyelerini bize anlatıyordu eşsiz şehir Kudüs..  Taşı, toprağı, havası her şey  tarihti…  Orada her şey yaşanmışlıktı… Hiçbir şey yapay değildi. 

Kudüs’te beni en çok etkileyen iki olay olmuştur. Bunlardan ilki Aksa Camii’ne geldiğimde caminin arkasında bulunan Roma imparatoru Hadrian zamanında yaptırılmış sütunlar…

Sütunları görür görmez ilk yaptığım şey, sütunları öpüp onlara sarılmak oldu. Arkadaşlarım şaşırdı o kadar güzel eser varken sen bu sütunlara neden sarılıyorsun. Evet dedim bu sütunlar Roma dönemine ait putperest sütunlar. Ama sadece bir sütun parçası değil. Bunlar, miracın tek şahitleri. Çünkü Efendimiz Miraca çıktığında ne Süleyman mabedi vardı orta da ne, Kubbet-üs Sahra ne de Aksa Cami.. Sadece bu sütunlar vardı, Miraca şahit olan tek gerçek bu sütunlardı. İşte Sanat Tarihi bu yüzden güzel…

Beni etkileyen ikinci hadise ise Cuma namazını Kubbet-üs-Sahra’da kıldıktan sonra, namaz çıkışı kuşların, gökyüzünde dans ederek süzülmeleri ve sonrasında Allah lafzasını gökyüzüne yazmalarıydı. Enfes bir olaydı hala etkisindeyim..

Devam edecek

 

Ayşe Okutan Kimdir?

23 Haziran 1986'da Konya'da doğdu. Selçuklu Atatürk Lisesini bitirdi. 2006 yılında Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi bölümünü kazandı. 2010 yılında mezun oldu. 2011 yılında Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Pedagojik Eğitim Formasyonu eğitimini tamamladı. 2012 yılında İlahiyat Fakültesi İslam Tarihi ve Sanatları Bölümü, Türk-İslam Sanatları Tarihi Ana Bilim Dalında Yüksek Lisans eğitimine başladı. Eğitim yaşantısı sırasında Konya Vizyon Dergisi'nin Yazı İşleri Müdürlüğü ve Editörlüğü görevini üstlendi. Dergi hayatında, sanat, siyaset, akademik düzeydeki pek çok kişiyle röportaj yaptı. Bir çok sempozyum, festival, önemli gün ve haftalarda sunuculuk yaptı.

2013 yılının Aralık ayında Konya Yazma Eserler Bölge Müdürlüğü Restorasyon birimine Restoratör olarak göreve başladı. Halen bu görevini sürdürmektedir.

Tasavvuf, Mevlevilik, Mevlevi müziği, Türk-İslam Tarihi ve Sanatı, Türk Cild Sanatı ve Fotoğrafçılık ilgilendiği alanlar arasındadır.

 

 

Yorum Yap
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.