KUKLA ve KUKLABAZLAR

Durali Göğüş

      Güneşin ilk ışıklarının, doğu ufkunun üst tarafına gelmeye başladığı ve beraberinde tabiatın uyandığı  seher vakti, bismillah ile başlarız her yeni bir güne ve hayata.

      Seherle birlikte kuşlar cıvıldamakta, hayvanlar hareketlenmekte ve insan bedeninde de fizyolojik bir uyanma gerçekleşmektedir. Kur'an'ın ifadesi ile İslam fıtratı üzere yaratılıyor ve yeryüzünde halife olarak görevlendiriliyoruz. İnsana iyilik ve kötülüğü kavrayıp bunlardan birini seçme yeteneği verilmiştir; bu sebeple insan kendini sorumlu kılmaya yetecek bir özgürlüğe sahiptir. Olayları gözlemlemesi ve değerlendirmesi için ona göz, kulak ve kalp (akıl) verilmiş, kendisine doğru yol gösterilmiştir. Özünde en güzel şekilde yaratılan insan, bunu başaramadığı zaman aşağıların aşağısına düşmeye mahkûmdur. İnsanlar rızık için emek harcarken inancı, ülkesinin geleceği içinde zamanla duygu düşünce ve aklıyla sosyal hayatta sorumluluk alır. İnsanlığa ve ülkesine katkı verme görev ve sorumluluk ile kafa yorar, emek harcar.

       Nereler de ve nasıl görevler alır? Yönetim, siyaset, bürokrasi, STK’ lar kurum kuruluş ve teşkilatların işleyiş ve yapılarında. Başındaki kişi olarak veya ekiplerin içerisinde rol alır. İnsan, kendine yaratanın ihsanı ve cüz’i iradesini kullanma becerisi neticesinde lider baş olur. Yada başkalarının iradesi, kontrolü altında kukla olur.

Gelin hep birlikte ülkenin liderlerini, kuklalarını  ve kuklabazları düşünce dünyamızda masaya yatıralım.

Görünenler ile perde arkası gizli güçler kimler? Kim gerçek aktör, kim kukla, kim kuklabaz.

Gerçek liderler ; gücünü milletten, ülkenin maddi ve manevi değerlerden alır.

 Kukla ise;

 Başkasının etkisinde olan, onun isteklerine göre davranan (kimse).

Kuklaların ortak kaderi. kuklabazlar kuklaların kontrolünü eline bağlanmış ve parmak hareketiyle her şeyi kuklanın perde gerisinde yaptırabilir söyletebilir.

      Baş kuklabaz ABD , taşeron AB ve küresel çeteler dünya ülkelerini kendi projeleri ve emperyalist çıkarları için kukla orkestrası oluşturmuşlar.

Ülkemizde sol  komünist enstrümanı, ,zayıf ve çapı sınırlı sayın bay müdür  kukla mı?

Haydut kuklabaz ABD’nin asistanı, loca efendinin parmak hareketi. Yurtta sulh dünyada sulh, ben başbakan olacam melodisi ile sahne almış. Sağ, milliyet söylemli solistimiz sayın bayan kukla mı?

Maneviyat orjinli dizgisi yapılmış, ak saçlı, yorgun, şaşkın, ve asabi zat-ı muhterem kukla mı?

Marksist ve ateist kanlı örgütün kan bulaşmış bay ve bayan ikiz militan oyuncular. Sahnedeki hareketleri ve söylemleri ise dünya silah ticaretini yöneten küreselci kuklabazların görünen karton siluetleri mi?

Son dönemde sahnenin yenileri ile tanışalım isterseniz.

Torosların yağız delikanlısı ile ekonomi, şifacı sihirbazı, cilalı, gül tütsülü çaylak. Kuklabazları AB, İngiliz lortları ile görüntü kirliği ürünü olarak sahnede kiler yeni kuklalarımız mı?

Kukla mı? Yoksa abartılı bir yorum mu? Bunu okurlarımızın tercihine bırakıyorum.

Şimdi kuklabazların kontrolündeki ruhsuz kuklaların en alçak kalkışmasına karşı ;

Tarihi kahramanlıkların en yücesi ile karşı koyarak emsalsiz bir destan yazıldı. Vatan evlatlarından ‘’251’i Şehit ve 2196 Gazi’miz olmuştur. ‘’15 Temmuz Destanı’’ seneyi devriyesinde Minnet ve vefa etkinliğine efendilerinin emri gereğince katılma cesareti, basireti gösterememişler. Nasipsizler kuklalar seviyesinde, kalmışlardır.

Kukla koroları sadece siyasette değil elbette. STK’larda ,teşkilatlarda vs.

Makam ve masa başında olan kuklaların durumu daha bir içler acısı. Ekibinde ki kendince ağır adam rolü oynayan ve maddi gücü kullanan şımartılmış,  hafif kuklabazların elinde oyuncak olmuşlar. Kim koltuk sahibi, kim yardımcı eleman  akıl sır ermiyor. Kendi kendini bitirmek kuklaların en güzel yaptıkları iş olarak zihinlere kazınıyor.

Zeki ve ferasetli insanların mücadelesi ve azmi. Görünen kuklalar değil perde arkasında gizli bölümdeki kuklabazları ortaya çıkarak oyunları bozmaktır.

Kuklalar insanlık, ülke ve medeniyet için hiçbir katkı yapamazlar. Gerçek oyuncuların sahnedeki her sözü, hareketi ise geleceğe, yükselişe ve dirilişe umut penceresi açar.

  Dünya gerçek bir sahne ve tiyatro oyunu ise kuklaların sahnelediği oyunu değil; kendimizden olan adam gibi adam ve omuz veren başbuğun rol aldığı bir oyun var.

‘’Her sözü ve eylemi küresel medeniyeti yöneten çeteleri titretmekte ve korkutmaktadır. Dünya üzerinde yeniden toprak medeniyetinin kurulması yolculuğunda’’,

Seher vakti rızıktan ve sağlıktan başlanarak bereket dağıtılırmış, o halde yeni gün ve yüzyılın oyuncularını;

Aşkla  bir ve beraberce izlemek  gerekir…

Yorum Yap
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.