Kuklalar

M. Faik Özdengül

Kanada’dan köken alan hümanistik psikoloji açısından bakılınca, ki bizim Milli Eğitimimiz’de eğitimde son yıllarda bu ekolü benimsiyor, her insanın içinde var olan üç benlik durumu söz konusu. Ebeveyn, yetişkin ve çocuk. Duygusal zekanın önemini biliyoruz. Duygusal zekanın yüksek olması ve başarı açısından bu üç benlik durumunun eşit düzeyde ve dengeli olması gerekiyor insanda. Batı toplumlarında yetişkin çok büyük. Ebeveyn ve çocuk daha küçük kalmış. Bizim gibi ülkelerde ise ebeveyn ve çocuk büyük, yetişkinimiz küçük. İkisinin de sakıncaları var. Ebeveyn kurallar,değerler, ilkeler inançlar ve prensipleri temsil ediyor. Yetişkin tarafımız ise sorun çözen, tıpkı bir mühendis gibi olan tarafımız. Aklın ve mantığın egemen olduğu. Çocuk ise malum: ihtiyaçlarımızı, duygularımızı, isteklerimizi barındıran eğlenen tarafımız. Tıpkı bir çocuk gibi.

Yetişkini şişmiş ve büyümüş Batı, sorunlarını akıl ve mantık içinde çözüyor. Kolay manipüle olmuyor. Uzmanlaşmış. Ancak çocuğu ve ebeveyni küçük olunca ahlak,inanç, ilke, değer zayıf ve rahatlıkla robotlaşıyor. Yalnızlaşıyor. Çocuğu da küçük keyif almıyor. Merhametten yoksun, bencil insanlar olarak karşımıza çıkıyor ve saat gibi çalışan donuk insanları buluyoruz karşımızda.

Ebeveyni ve çocuğu büyük bizim gibiler ise. Ya katı kuralcı her anlamda. Ya da tıpkı bir çocuk gibi duyguları aklı örtülen ve kolayca manipüle edilen bir topluluk haline gelebiliyor.

Bu anlamda ülkemizde gerçekleştirilen son Danıştay’a saldırı gibi olaylar incelendiğinde bir anda bu kadar çabuk gaza gelen bir millet olmamız rahatlıkla anlaşılabilir. Olayları yetişkin tarafımızla akıl ve mantık çerçevesinde soğukkanlı olarak değerlendirmek yerine, çocuk gibi davranıp hurra gaza geliyor ve sapla samanı bir birine karıştırıyoruz.

Bundan önceki karikatür krizinde de yaşanan aynı şeylerdi. Danimarka’da iki kişi bir karikatür çizdi ki, sağlığında bile daha ağırı bizzat Peygamber’e (sav) yapılmıştı, binlerce kilometre ötede Müslümanlar birbirini öldürdü.

Gerçek olan şu, bir sorun ortaya çıktığı zaman, sorun nasıl çözülür, nasıl ele alınır, en uyguna nasıl ulaşılır? Bunu içimizdeki yetişkin tarafımız çözer. Ve toplum olarak yapmamız gereken şey büyümek, olgunlaşmak ebeveyn ve çocuğumuzu da olması gereken yere çekip yetişkinimizi büyütmek. Yoksa kimisi “Din elden gidiyor” der. Kimisi Atatürk. Kimisi battık. Kimisi çıktık. Ve biz de rüzgarın önündeki yaprak gibi savrulur dururuz. Şimdilerde olduğu gibi.

Bilgiyi önemseyip, yetişkinimizi büyütelim. Biz birbirimize lazımız. Gülüyorlar halimize. İpleri elinde tutanlar. Kuklalıktan kurtulalım.

www.pozitifdegisim.com

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.