Zor bir haftaydı. Pazartesiden itibaren hareketlilik başladı. Konyaspor Başkanı Mehmet Ali Kuntoğlu Gençlik ve Spor İl Müdürü Muhittin Yıldız’ı ziyaretinde yine çarpıcı açıklamalar yaptı. Orada bazı tartışmalar da cereyan etti. Tartışma yeterince konuşuldu, Sayın Kuntoğlu orada ciddi bir kural hatası yaptı, gazeteciye sitem edebilirsiniz ama bu birebir görüşmede yapılmalıydı. Sorun kameraların önünde yapması oldu. Şimdi o günden sonra herkes şu soruyu ciddi ciddi sormaya başladı: “Mehmet Ali Kuntoğlu Ne Yapmaya çalışıyor?”
Bence sorunun doğrusu “Ne yapmaya çalışıyor?” değil “Ne Yapıyor?” olmalıdır. Çünkü çok çalıştığı, bütün işlerini bırakıp Konyaspor için koşturduğu kesin ama yapmaya çalışmıyor, bilinçli bir şekilde “yapıyor”. Yani Kuntoğlu ne yaptığını çok iyi biliyor. Göreve geldiği günden bu yana attığı her adımı düşünerek ya da bir nedene dayandırarak attığını düşünüyorum.
“Bu kulübün başkanı benim Tahir Akyürek değil” diyerek doğru bir adım atıyor. Keskin bir ifade ancak Kuntoğlu bu şekilde, Ünal Karaman döneminde yaşanan yönetimin kaale alınmaması gibi hadiselerin önüne geçti. Ayrıca iş dünyasının “Nasılsa belediye yardım eder, bize ne” diyerek Konyaspor’dan uzak durmasını da engellemeye çalışıyor. Yani “Yük bizim sırtımızda siz de destek olun” deme şansı bulacak. Kuşkusuz “Ben icazet makamı değilim” diyen Sayın Akyürek de bundan rahatsız değildir.
“Kulüpten alacağı olan gelsin, biz zengin bir kulübüz” diyerek de Konyaspor’un geçen sezon yaşadığı sorunlar ve borç söylentileri nedeniyle transferde yaşanan zorlukları çözmeyi amaçlıyor. Raşit Çetiner bile imza atmadan ne kadar borç olduğunu soruyorsa Kuntoğlu’nun hamlesinin doğru olup olmadığına siz karar verin.
Gelelim agresif olduğu yönündeki eleştirilere. İşte bu eleştirilere katılıyorum. Sayın Başkan daha sakin olmalı. Çünkü o artık Konyaspor’un başkanı. Girişimci ve heyecanlı. Fakat bunu doğru kullanmak gerekiyor. Doğru kullanırsa Konyaspor tarihine “Büyük Başkan” olarak geçer ancak tersi durumda hem kendine hem de Konyaspor’a büyük zarar verir. (Kongre sürecinde yaşadığı olumsuzluklar ile Murat Önür transferi ve Ünal Karaman’ın Damir kazığının üzerine bir de 100 bin dolarlık çelme atması onu etkilemiş gibi görünüyor. Zafer Demir’e kızanlar Ünal Karaman’a niçin ses çıkarmazlar acaba)
Şimdi aceleci davranıp eleştirenlerin nerelerden tutmaya çalıştığına bakın. “Şöyle söylemişti, şimdi böyle diyor” şeklinde sadece söylemler üzerinden bir muhalefet anlayışı hakim. Halbuki doğru eleştiri icraatlar üzerinden yapılanıdır. Yani “Şöyle yapacağım dedi ancak yapmadı” diyerek eleştirmek daha doğru.
Soruyorum şimdi: Mehmet Ali Kuntoğlu, kaleci Orkun ve Hakan Şükür’ü (ya da onun kalitesinde bir golcüyü) transfer ederse, orta sahaya da bomba gibi gerçek bir 10 numara, bir yıldız alırsa kim ne diyecek merak ediyorum.
Yani futbolda sahaya inmeden konuşmak sakıncalıdır. Ben Konyaspor’un transferleri bitirip sahaya inmesini bekliyorum. Benim doğrum bu. Kuntoğlu ve yönetiminin de takım sahaya inene kadar üzerlerine düşen görevleri daha sakin ve daha dengeli açıklamalar yaparak yürütmesi gerekiyor.
Not: Konyaspor alt yapısı için büyük önem taşıyan ve Sayın Tahir Akyürek’in Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte temelini attığı Kayacık Tesisleri’nin halinin içler acısı olduğu yönünde yeni bilgiler geliyor. Haftaya gidip görüp yazacağım inşallah.