Kusura bakmayın, 100 yıl sonra aynı hataya düşmem!

Bir takım usulsüzlüklere, adam kayırmalara, parti içindeki yanlışlara, belediye başkanlarının takındıkları kibir ve gurura, milletvekili listelerine, kültürel sığlığa bakarak 'AK Parti’ye düşman olmak...

Bugünün hengamesi, tozu dumanı içinde bu kolay. 

Fakat bir an düşünüyorum. 

 İstiklal Marşı gibi bir duygular manzumesini yazacak kadar vatan sevgisi yüksek olan reformist Mehmed Akif’in, 

Kelam ilminde son yüzyıllarda yetişmiş en büyük alimlerinden biri olan Mustafa Sabri Efendi gibi ehl-i sünnet bir alimin

Sultan Abdülhamid’in düşmanlarıyla beraber hareket ederek sebep oldukları sonucu düşünüyorum.

O koca Sultan’ın hal edilmesiyle beraber koskoca Osmanlı mülkünün her tarafında kan ve göz yaşı, zulümler, tecavüzler aldı başını yürüdü.

Yemen, Balkan ve sonunda Cihan Harbiyle koskoca imparatorluk parçalandı , 
milyonlarca insanlarımız yerlerinden oldu, 
bir kısım açlıktan ve yokluktan yollarda kırıldı, 
çoğunu da o diyarlarda bıraktık.

Sadece Çanakkale’nin faturası 270 bin vatan evladıdır.
O savaş bir “kaht-ı rical” sebebidir aynı zamanda. Onun gibi nicesini yaşadık 10 yıla kalmadan.

Akif, Babanzade Ahmed Naim, Hasan Basri Çantay, Elmalılı Hamdi, İskilipli Atıf, Ömer Rıza Doğrul, Mustafa Sabri’lerin; İttihat ve Terakki’nin ateist/deistleri ve aptalları/hainleriyle beraber Sultan Abdülhamid’i yıkmaya yardımcı oldukları gibi, ben de şer cephesine hizmet etmek istemiyorum.

100 yıl sonra bu ülkenin tarihi yazılırken benim de beraber olup; ABD, İsrail, İngiliz ve Alman politikalarına hizmet etti denilmesini istemiyorum.

100 yıl önce Sandanski’ydi bugün Murat Karayılan,

100 yıl önce İttihat ve Terakki’ydi, bugün maalesef CHP,

100 yıl önce Hürriyet ve İtilaf Fırkası’ydı, bugün ne yazık ki Saadet Partisi...

Yeni Parti’nin kimlere hizmet edeceğini söylemeye bile gerek yok.

Kusura bakmayın, ben 100 yıl sonra aynı hatayı işleyenlerden olmayacağım.

Ben, yanlışlarını söyleyeceğim, kusurlarını yazacağım ama, şer cephesiyle de beraber olmayacağım…

Bir şuurlu mü’min olarak, halis bir vatansever olarak, milletini seven bir feraset sahibi olarak duam budur, tavrım budur, kararım budur.

Hoşça sağlıcakla kalın , ama en önemlisi vatanını milletini devletini seven adam gibi adam kalın...