Lenfomaların, vücudun lenfoid dokusundan bir tanımıyla da savaşıcı hücrelerinden köken alan tümör grubu olduğunu söyleyen Güler, “Lenfomalar başlıca iki grupta ele alınabilir. Hodgkin lenfomalar ve Hodgkin dışı lenfomalar. Hogdkin lenfomalar daha iyi seyirli, sonuçları daha yüz güldürücü olan lenf kanserleridir. Hodgkin dışı lenfomalar ise tedavisi biraz daha zorlu süreçler içeren lenfoma çeşididir. Ancak genel olarak baktığımızda lenfomalar tedavisinin mümkün olduğu büyük oranda kemoterapi tedavisine yanıt veren kanser türleridir” dedi.
LENF KANSERİ BULGULARI NELERDİR?
Medikal Onkoloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Güler, lenf kanseri bulgularını, “Çoğunlukla ateş, gece terlemesi ki biz bunu çamaşır değiştirecek kadar çok miktarda terleme olarak değerlendiriyoruz ve kilo kaybı majör bulgulardır. Ama bunun yanında organa has bulgular da oluşabilir. Mesela dalak veya karaciğerinde tutulum olduğunda hastaların karaciğer ve dalağında büyüme meydana gelebilir. Aslına bakılırsa aynı şeker hastalığı gibi sistemik bir hastalıktır ve vücudun etkilenmeyeceği bir bölgesi yoktur” diye açıkladı.
Hodgkin lenfomalar için tedavi sonuçlarının daha olumlu olduğunu söyleyen Doktor Güler, “Hodgkin lenfomalarda gelişmiş tedavi seçenekleri ile hastaların yüzde 85-90’ı üzerinde bir oranda tam kür tam iyileşmeyle sonuçlanmaktadır. Hodgkin dışı lenfomalarda yine tedavi yöntemi sistemik kemoterapidir. Yani damardan serumla uygulanan çoklu kemoterapi tedavileridir. Protokolde birden fazla kemoterapi ilacı yer almaktadır. Son yıllarda bunlara ilaveten biyolojik tedavi seçenekleri vardır ve oldukça iyi sonuçlar elde edilmektedir. Halk arasında ışın tedavisi olarak da bilinen radyoterapi de bu hastalığın tedavisinin bir parçası olarak kullanılabilmektedir” şeklinde konuştu.
“KANSEROJEN MADDELERDEN UZAK DURULMALI”
Lenf kanserine yakalanmamak için kimyasal kanserojen içeren maddelerden uzak durulması gerektiğini belirten Güler, “Kanserojen içerdiği bilinen maddelerden uzak durulması gerekir. Kronik enfeksiyon halinde kalınmaması, örneğin kronik bir akciğer enfeksiyonu, kronik sinüzit enfeksiyonu gibi enfeksiyon çeşitlerinin vaktinde tedavi edilmesi önemle üzerinde durulması gereken konulardan birisidir” ifadelerini kullandı.