Kalem söze geldi duyunca, Siyonist alçakların zulmünü!.. Eyleme geçti insanlığa nispet edercesine. İnsanlığın kararan kalplerine, körleşen gözlerine, duymayan kulaklarına, tükenen vicdanlarına. Siz sussanız da ben yüreğimdekileri haykıracağım dedi ve kâğıda döktü içini.
Yeryüzünde bazı beldeler ve zamanlar insanlık için kutsiyet arz eder. Müslümanlar için Hira’dan Kudüs'e, Aya Sofya'dan Mekke'ye Mescid-i Aksa’ya ve Kubbe’t-us Sahra gibi mekân ve ibadethaneler. Müslümanların boş bırakmadığı Konya ‘mızın da yer aldığı en faal dini, belde-i muhayyere mekanlarımızdır. Müslümanlar için çok değerli bir gece olan Leyle-i Kadir. Leyle-i kelimesi “tek bir, gece” anlamına gelirken, “Kadir” kelimesi “güçlü olma, gücü her şeye yetme ve değerli, kıymetli” anlamına gelmektedir. Tabii ki bu mekânlar Hak ve Hakikat medeniyetini yaşatanların elinde huzurda ve sükûnda değerlidir. Vahşi medeniyetin eline düştüğünde ise kargaşa, kaos, kan ve gözyaşı zulümkâr bir yaşam altındadır. İnsanlık tarihinde lanetlenmiş bir kavim ve kendilerini üstün ırk gören mahlukların elinde kurtuluşu bekleyen bir belde ve millet.
Bugün Leyle-i Kadir. 1.5 milyar İslam alemi bu geceyi Ruhen Kubbe’t-us Sahrada ümmetin korkusuz yiğitleri Filistinli kardeşleri ile ifa etmeli. Kadir gecesinin arifesinde lanetli Siyonist terör devletinin eşkıyaları, Müslüman Filistinli kardeşlerimize, ibadet hürriyetine ve mekânlarına alçakça ve vahşice saldırmaktalar. Bu gece Rabbimize kalben, fikren ve ruhen yürekten el açıp Filistin’le manevi iklimde birleşmek her mümin için İslami ve İnsani bir zorunluluktur. Yarına çıkma garantimizin olmadığı bir hayat sürüyoruz. Bu ürkeklik ve korkaklık neden? İlerde karşıma çıkar mı diyorsunuz? Dünyevi kaygınızla. Yoksa bana ne Filistin’den Mescidi Aksa’dan mı diyorsunuz? Oruçlu ağzınızla yapmış olduğunuz ibadetlerinizden utanmadan, sıkılmadan bu nasıl Müslümanlık? Gelecekteki makam ve mevki ideali mi sizi yumuşatan ruhsuzlaştıran yoksa? Ya da ulaşmak istediğiniz para ve sermaye birikimi mi sizi Müslümanca tavır koymaktan alıkoyan? Ya ömrümüz yetmezse yapmadan göçüp gidersek Rabbin huzuruna ne cevap vereceğiz? Hiç düşünüyor muyuz? Biz yaşadıklarımızdan, yaptıklarımızdan ve yapabilecekken yapmadıklarımızdan sorumlu olduğumuzu ne çabuk unutuverdik. Biz Müslümanız, bir kardeşin ayağına bir diken batarsa acısını biz yüreğimizde ve ciğerlerimizin ta derinliklerinde hissetmemiz gerekirdi hani. Bugün Leyle –i Kadir dedik. Bu gece tek bir gece ve dualarımızla arşı çınlatmalıyız. Mahzun yiğit Filistinli kardeşlerimizle birleştirip lanetli Siyonistlerin kulaklarını sesimizle çınlatmalı, beyinlerini Nemrut’un felaketine dönüştürmeli. Ruhları daralmalı kalpleri korkudan durmalı.
Kudüs’ün özgürlüğünü sadece Filistinli korkuyu korkutan yiğitlerin omzuna bırakılmamalı. Bir buçuk milyarlık İslam âlemi bir ve beraber olarak sekiz milyon Siyonist teröristi dualarla, tekbirlerle, boykotlarla ve sosyal medya silahı ile durdurmalı. Hiç bir şey elimizden gelmiyor diyen kardeşler. Siyonist ve destekçilerinin ürünlerine boykot en büyük silahtır. Çağın güç ve caydırıcı gücü sosyal medyada İsrail’e tepki, Filistin’e sahip çıkmak en büyük eylemdir unutma. İlk kıblemiz Efendimiz (s.a.v)in miraca yükseltildiği mekân tüm ümmetin onurudur ve koruması altında olmalıdır. Bu duygu ile hesabının verileceği şuuru ve bilincinde olmalı ümmetin evlatları. Modern teçhizatla donatılmış korkakların saldırılarına yüreğindeki imanla taşla karşılık veren bir millete diz çöktüremeyen Siyonist vahşiler çaresizsiniz. İmanın büyüklüğü korkaklığa ve zulme galip gelecek.
Ey Müslüman!. Bu gece Leyle-i Kadir gecesi fırsatı. Dünyevileşen hayat tarzımızdan Rabbin rızasına uygun hayat tarzımıza hemen ve acil olarak tekraren dönmeliyiz. Ümmet olabilmek şuuru ile kalbimizdeki imanın filizini yeniden yeşertmeli ve diriltmeliyiz. Hak ve hakikat medeniyetinin sahibi olarak tazelemeliyiz. Haydut ve siyonist vahşi medeniyet korkaklarının zamanını sonlandırmalıyız. İnsanlığın saadet ve huzuru buna bağlıdır. Müslüman olarak yaşanılan çağda aklımızda İslam, Müslüman, İnsanlık ve medeniyet olmalı. Vahşete tepkimiz sadece vaka zamanları içinde değerlendirip saman alevi gibi parlayıp sönmemeli. Dün dündür Müslüman şiarında olmayan bir üsluptur. Müslümanda şöyle bir anlayış olmamalı. Yılda bir kez Mübarek ramazan ayının sadece gündüzü aç kalmak. Mübarek ayın ibadet, fitre, zekâtını yerine getiririm. Gerisi on bir ay dünyalık kaygı ile yaşamak ve tefekkür değildir.
Fırat kenarında bir oğlak kaybolsa (yahut bir kurt bir koyunu kapsa) korkarım ki kıyamet gününde onun bile hesabı Ömer'den sorulur!" şuurunda bir Müslüman yetişmeli.
Ya Rabbim bu mübarek Leyle-i Kadir gecesi yüzü suyu hürmetine, siyonist elinde esarette olan Mescid-i Aksa’yı ve ümmetin yiğitleri ‘’Filistinli’’ kardeşlerimizi özgürlüğüne kavuştur. Amin.Amin…
Dünyanın ve İnsanlığın tek sorunu ve problemi ‘’İsrail terör devleti’’ dir.
Mescid-i Aksa’yı gördüm düşümde
Götür müslümana selam diyordu
Dayanamıyorum bu ayrılığa
Kucaklasın beni İslâm diyordu
(Mehmet Akif İnan)..