Uzun bir zamandır gündemimizi bizimkilere ayırdığımız için, içinde yaşadığımız toplumun gündemindeki meseleleri ele alma fırsatı olmamıştı. Bir çoğunuz mutlaka duymuşsunuzdur. Son on gündür Hollanda gündemini meşgul eden konulardan birisi hiç şüphesiz Liberal Parti içindeki sert çekişme ve kavgadır. Kavganın kimler arasında ve hangi konuda olduğuna geçmeden önce konuya bir fikir vermesi açısından Türkçemiz’de var olan şu güzel atasözünü hatırlamak isterim. Atalarımız uzun tecrübelerinden sonra, bir işi sonradan görenler için olsa gerek şöyle demişler: “Dağdan geldi bağdakini kovdu.” İyi ki demişler bu atasözünü. Haddini bilmezleri ne güzel anlatıyor bu atasözü. Şimdi gelelim bizim şu Liberal Parti içindeki derin kavgaya. Kimler mi kavga ediyor? Ne siz sorun, ne ben söyleyeyim. Ama söylemek zorundayım. Kavganın bir tarafında şu günlerdir, aylardır Müslümanlara hakaret eden, kendisi de eski Müslüman olan Somali asıllı Liberal parti milletvekili Ayan Hirşi Ali bulunuyor. Kavganın diğer tarafında da Liberal Parti içinde saygın hatta partinin mimarlarından, partiyle aynileşenlerden Hans Wiegel bulunuyor. Ayan Hirşi Ali her zamanki tutumuyla, kendinden farklı düşünenlere sanki hayat hakkı tanımıyormuşçasına, Hans Wiegel’in “özel eğitim” ile ilgili görüşlerine saldırıyor ve Wiegel’e çağdışı ilan ederek, Wiegel ve gibilerinin “bir zamanların ülkesi”nde yaşadıklarını söylüyordu. Bu açıklamalar Liberal parti içinde tam bir hafta süren bir tartışmayı ve kargaşalığı beraberinde getirdi. Bir çok liberal, Ayan Hirşi Ali’nin Wiegel’e karşı böyle saygısızca davranmasını kınadı. Tartışmalar doğrultusunda bir açıklama yapan Liberal Parti mimarı Hans Wiegel Ayan Hirşi Ali’ye şunları söyledi: “Özel okullarla ilgili düşüncelerim hakkındaki açıklaman oldukça geç. Zira bu konudaki görüşlerimi 5 Mart’ta yapılan Parti Kongresi’nde dile getirmiştim. Tekrar etmemde fayda var. Anayasanın 23. maddesi temel hakları içerir. Devlet okulları ile Özel okulların eşitliği devlet adamı hür-demokrat Dr. D. Bos başkanlığı döneminde tesbit edilmiştir. Günümüze kadar da uygulanmıştır. Daha geniş bilgiyi “Yüzyıllar” isimli çalışmanın 227 sayfasında okuyabilirsin. Son olarak sana tavsiyem şu olabilir. Şahıslarla uğraşma. Fanatik olma. Farklı düşünenlere saygılı ol. Böyle olursa Hollanda toplumu güçlenir ve gelecek vaad eder.” Liberaller arasında bu ilk kavga değil. Yenilikçilerle muhafazakarlar arasındaki kavga Hollanda liberallerinin tarihinde yer almakta. Mesela 1871 yılında genç Sam van Houten ile ak sakal liberal Thorbecke arasında benzer bir tartışma yaşanmış. Sam van Houten 37 yaşındayken Liberal baba Thorbecke’yi zamanı iyi anlamamakla suçlamış. Gelelim Ayan Hirşi Ali ile Wiegel’in kavgalarına. Hans Wiegel saygınlığı, farklı düşünenlerin düşüncelerini rahatça ifade etme özgürlüğü olduğunu, uzun yıllar inanan Hıristiyanlarla stratejik ortaklık olabileceğini, göçmenlere daha olumlu yaklaşımıyla tanınan bir liberal devlet adamı. Mesela Wiegel için Hristiyan Demokratlar her zaman ortaklık yapılacak bir siyasi görüştür. Ayan Hirşi Ali ise, Wiegel gibi serbest düşünenlere inat, din’nin toplum üzerindeki belirginliğinin kaldırılması, özellikle islam dininden müslüman kadınların kurtarılması(!) yani marksist yaklaşıma sahip bir şahsiyettir. Görülüyor ki bir tarafta hür düşünceli Hans Wiegel diğer tarafta farklı düşünenlere tahammülü olmayan totaliter, zaman zaman saldırgan bir Ayan Hirşi Ali. Üstelik her ikisi de Liberal partinin içinde yer almaktalar. İşin aksi tarafı Ayan Hirşi Ali grup başkanı Van Aartsen tarafından her şartta korunurken ve van Zalm tarafından da desteklenmektedir. Velhasıl grup başkanının işi bir hayli zor. Gerçi hafta sonu Amsterdam’da yapılan parti toplantısında Ayan Hirşi Ali’yi sert çıkması ve parti disiplinine uymamasından dolayı neredeyse kınadı ama, iş sadece kınamayla kaldı. Kavganın özünde aslında Ayan Hirşi Ali’nin, özel okulları bahane ederek varmak istediği nokta İslam okullarının varlığına tahammülsüzlüktür. İslam okullarının ne kadar kaliteli ve idarelerinin ne kadar iyi işlediği vs. elbette tartışılabilir ama, anayasada var olan bir haktan doğan özel okullar statüsündeki bu okulların kaldırılmasıdır Ayan Hirşi Ali’nin varmak istediği hedef. Hem de Somali’den gelerek Hollanda’da yerlilere ders vererek hedefine ulaşmak istiyor. Helal olsun kadına. İnandıkları doğrultusunda amansız ve acımasız bir mücadele sergiliyor. Mücadelesinde aşk var, hedefe doğru yürümek var. Ne diyelim. Belki ibret alınır.