Ligin sonu gibi…

yazar-49

Pazar günü oynanan Beşiktaş-Konyaspor maçı sanki ligin son maçlarından biriymiş gibi, sahadaki bir kaç futbolcunun dışındakilerin isteksizliği, hakemin tuhaf tuhaf kararları, seyircimizin suskunluğu tatsız tuzsuz bir maç oldu. Oysa tüm hesaplar Beşiktaş’ın neredeyse takımının tamamı sakat veya cezalıydı.Direk oynayan Cordaba’nın dışındaki Aiton ve Kleberson'un da sahadaki varlığı hiç belli değildi. İşte böyle bir Beşiktaş, Konyaspor'u yeniverdi. Doğrusu son üç beş dakika aklı başına gelen Konyasporlu futbolcular şuursuz bir baskı yapmaya çalıştılar ama oda netice getirmedi. Maç çıkışında bir Konyasporlu eski yöneticimiz çok anlamlı bir şey söyled: "Konyasporlu futbolcular bugünkü haliyle bir yerlere mesaj veriyorlar. Herhalde bir sorunları var, paralarını alamadıkları için oynamadılar" dedi. Bu lafın üzerine uzun uzun düşündüm. Konyasporlu futbolcuların çoğunu tanıyorum. Hepsi karakterli ve düzgün çocuklar. Tam profesyoneller. Ben böyle bir ihtimal inşaallah yoktur diyorum. Yalnız dünkü maçta Batista ve Ceyhun’un yokluğu gerçekten çok arandı. Beşiktaş için tek söylenecek bir şey var; "VAH BEŞİKTAŞ VAH." Koskoca Beşiktaş’ın içi boşaltılmış. Futbolcuların hiç birinde büyük takımda oynuyor havası yok. Hele hele İbrahim Akın diye biri koskoca Beşiktaş takımında kafasına göre takılıyor. Bunun kadar bencil bir oyuncu olamaz. İşin en enteresan tarafı kenarda ve içerde hiç kimse ses çıkarmıyor. İbrahim Akın sanki takımın en eski ve tecrübeli oyuncusu gibi. Nerdeyse bütün takımı oyundan düşürdü. Aiton, İbrahim Akın’a öfkesinden kendini attırmak için büyük çaba gösterdi. Yazık, iyi bir Beşiktaş izlemeye diye gittik, sıradan bir takım çıktı karşımıza. Hele hele golden sonra gösterdikleri büyük sevinç gösterisi hiç yakışmadı. Gelelim Çarşamba günkü maça. Herkes yerini bilecek. Şimdi bizim takımımız şampiyonluğa oynayacak güçte bir takım değil. Aykut hocamız bile 6-8 arası bir yer diyor. Buna göre bütün hedefimizi Türkiye Kupasına yöneltip gidebileceğimiz yere kadar gitmeliyiz. Üstelik para kazanarak. Şimdi Pazar günü bizi yenen Beşiktaş rahatlamış olarak karşımıza gelecek. Eleminasyon da olmayacağı için bize göre daha rahatlamış olacaklar. Çünkü ligdeki sıralama Beşiktaş için daha önemli. Yani ligde ne kadar yukarıda olurlarsa o kadar az tepki alırlar. Buna göre biz Ceyhunlu kadromuzla Çarşamba günkü maçta Beşiktaş’ın oynayacağı alanı biraz daha daraltarak iyi bir presle doğru dürüst pas yapamayan Beşiktaş’ı bu defa yenebiliriz. Beşiktaş’ın defansı çok ağır. Defansın arkasına atılacak dik toplarda hızlı adamlarımız Murat ve Ahmet vasıtasıyla çok gol pozisyonu üretebiliriz Ama mutlaka alanı daraltmamız lazım. Çünkü biz ayağa Beşiktaş'tan daha iyi oynuyoruz. Neticede bir büyük takıma yenildik. Zaten başka takımlara daha yenilmedik. Çok abartmamak lazım. Puan cetvelinde çok sıkıntılı da değiliz.Biran önce toparlanmak lazım. Gelelim seyirciye. İki üç yüz tane Beşiktaş taraftarı maçın başından sonuna kadar susmadan takımlarını desteklediler. Bizim taraftarımız Nalçacı gurubunun dışındakiler her zamanki gibi sadece bir kaç dakikalık bölümlerin dışında maçı Protokol trübünündeki insanlar gibi seyrettiler. Zaten ilgi azdı. Şimdi diyecekler ki "Ya ağır, Ramazan Mübarek günde bağırılır mı diye". Bu konuya Yönetim mi Belediyemi mutlaka bir çare bulmalılar. AB kriterleri diye maçları kimseye izlettirmeyecekler. Biz bu lige böyle olsun diye çıkmadık. Taraftarın dediği gibi 2. ligde daha çok taraftar maça geliyordu. Ben acizane şunu öneririm: "Yöneticilerimiz azıcık taraftarın arasına karışsın ve sorunu öğrenmeye çalışsınlar". Ne dersiniz, sözümü tutarlarmı acaba. Haydi hayırlısı…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.