İZMİR (AA) - TEZCAN EKİZLER - Suriye'de lösemi teşhisi konulan 10 yaşındaki Lilaf Cubara, tedavi gördüğü Halep'teki hastanenin Esed güçleri tarafından vurulmasının ardından ailesiyle sığındığı Türkiye'de ağabeyinden yapılan ilik nakliyle sağlığına kavuştu.
Babasını Suriye'deki iç savaşta kaybeden Cubara'ya 2012 yılında lösemi teşhisi kondu. Yaklaşık 2 yıl Halep'teki hastanede tedavi gören Cubara, sağlık merkezinin Esed güçlerince bombalanmasının ardından annesi ve 6 kardeşiyle 2015'te Türkiye'ye sığındı.
Ailesiyle İstanbul'a yerleşen Lilaf Cubara'nın tedavisi, Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesinde devam etti. Hastalığının ilerlemesi üzerine Cubara, SBÜ İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Kliniğine sevk edildi. Bir süre yoğun bakımda tedavi gören Cubara için doktorları acil kemik iliği nakli kararı verdi. Tetkiklerde küçük kıza 18 yaşındaki abisi Ali Cubara'nın iliğinin uyumlu olduğu tespit edildi.
Doktorların yakından ilgilendiği Cubara'ya 3,5 ay önce ağabeyi Ali Cubara'dan alınan ilik nakledildi. Başarılı bir operasyonun ardından iyileşen Suriyeli çocuk, Türkiye'de sağlığına kavuşmanın mutluluğunu yaşıyor.
- "Türk hekimlerinden övgüyle bahsettiler"
Ülkesinden uzakta yeni bir yaşam kurmaya çalışan anne Manal Zanernı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, eşini savaşta kaybettikten sonra çocuklarıyla Suriye'de çok zor günler yaşadığını, kızının lösemi olduğu öğrendiğinde onun yaşaması için mücadele ettiğini söyledi.
Kızının tedavi gördüğü hastanenin Esed güçlerince bombalandığını anlatan Zanernı, "Çocuğumu yaşatmak için Türkiye'ye gitmeye karar verdik. Suriye'deki doktorlar her zaman Türk hekimlerinden övgüyle bahsederdi. İyi ki de böyle yapmışım. Büyük oğlumdan alınan ilik kızıma nakledildi. Kızım, Türk doktorları sayesinde iyileşti." dedi.
Zanernı, Türkiye'nin en zor zamanlarda ailesine kucak açtığını, tedavi sürecinde yanında olan Türk dostlarının kendisine her zaman moral verdiğini vurguladı.
- "Okumak istiyorum"
Abisinin iliğiyle hayata tutunan Lilaf Cubara, sağlığına kavuşmanın sevincini yaşadığını söyledi. Hastalığı süresince çok fazla acı çektiğini aktaran Lilaf, "Sanırım Suriye'de kalsaydım iyileşemezdim. Sağlığıma kavuştum bunu Türk doktorlarına borçluyum, onlar iyileşmem için benimle her gün ilgilendi. Okumak istiyorum. Tedavilerim bittikten sonra okuluma devam etmek istiyorum." diye konuştu.
- "Kemik iliği naklinin yüzde 100 tuttuğunu gözlemledik"
SBÜ İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Kliniği İdari Sorumlusu Doç. Dr. Barış Malbora da Lilaf Cubara'nın kendilerine geldiğinde kritik bir aşamada olduğunu, hayati tehlikesinin bulunduğunu ifade etti.
Cubara'ya kronik miyelojenik lösemi (KML) teşhisinin konulduğunu dile getiren Malbora, şunları kaydetti:
"Bu hastalık daha hızlı seyreden akut lenfoblastik lösemi (ALL) formuna dönüşmüş. Hastalığı hızlı ilerleyince bize sevk edildi. Abisinden yapılan kemik iliğiyle sağlığına kavuştu. Naklin üzerinden 106 gün geçti. Kemik iliği naklinin yüzde yüz tuttuğunu gözlemledik. Lilaf'ın kanında abisinin kök hücreleri ve kanı dolaşıyor. Takibini yapmaya devam ediyoruz."