Star Gazetesi'nden Elif Çakır, Başbakan'a çirkin benzetme yapan Ekrem Dumanlı'ya cevap verdi.
İşte Elif Çakır'ın yazısı;
Lütfen buyrun Ekrem bey ‘eti sizin kemiği bizim!’
Lafı mı olur Ekrem beyler dememizi bekliyorlar...Ve söz konusu sizin mutluluğunuzsa Tayyip Erdoğan size feda olsun dememizi...
Tabi tabi...
Sonuçta bir Kasımpaşalı o; Koç ailesinden midir ki Erdoğan gönlüne gireceksiniz, yüreğini kazanacaksınız?
Totaliter deyiniz... Akıl hastası olduğunu söyleyiniz... Firavunlukla itham ediniz... Yezid olduğunu haykırınız... Hukukun buz gibi sularında tatlı hayallere dalınız; kurduğunuz terazide ‘Başbakan Erdoğan’ın kellesini tartmanın ve sonrasında ‘adaletin kılıcıyla’ o kelleyi yere düşüreceğiniz günlerin geleceğini bekleyiniz sabırsızlıkla!
Yoo... Yoo...
Sizler mahcupsunuz, çekingensiniz, gönülleriniz kırılgan, sizleri kırmak böylesi ithamlarda bulunmak Gayretullah’a dokunur da sonra hepimiz feleğimizi şaşırırız!
O yüzden... Lütfen ve lüften pek kıymetli Ekrem Beyler...
Sizler bir yanağına vurdukça Başbakan Erdoğan’ın...
İstiyorsunuz ki, Başbakan Erdoğan öbür yanağını da size çevirsin... Ki Gayretullah razı gelsin!
Başbakan Erdoğan elinizdeki bıçağa boynunu uzatmamakla ‘efendi hazretlerinize’ ve sizlere karşı saygısızlık ediyor, değil mi!
.....
....
***
Çok yoruldunuz, bitap düştünüz Ekrem beyler; oysa işi Baransularınız, Uslularınız bitirecektiler; sizler de yorulmayacak ve kendinizi ortalara atmayacaktınız. Temiz iş olacaktı.
Ama üzgünüm sizin adamlar beceremediler olmadı işte...
Oysa tıkır tıkır işleyecekti planınız; kusursuz organizasyonlarınız kadar kusursuz olacaktı operasyonlarınız! Ne olurdu, MİT’in başına Hakan Fidan değil de, kozmik adamınız Ramazan Akyürek gelseydi de sizler de şimdi “MİT’ten skandal talimat: Tüm grupları izleyin” manşetli haberler yapmasaydınız değil mi?
Ah şu kör olası Taraf’ın “Başbakan’ı yüce divanda yargılatacağız” ahitli-yumruklu yazı işleri toplantısı deşifre olmasaydı da; kusursuz operasyon tıkır tıkır işlese onlar belge yayınlasa, savcılarınız harekete geçse ve polisleriniz şakır şakır kelepçeleri taksaydılar...
***
Tüm vesayetçiler gibi, toplumda karşılığı olan en meşru gerekçeyi bulup yüzlerinizi maskelediniz ve o maskenin arkasından önce “yetişin dershaneler kapatılıyor” diye bağırdınız...
Burnunuzun dahi kanamadığı hatta yer yer içinde bile olduğunuz 28 Şubat darbesinin bugün nasıl olduysa mağduru olup rol çalıyorsunuz.. Darbelerden daha kötü günler yaşıyoruz diyerek ortalığı birbirine katarken, hiçbirimizin hayal dahi edemeyeceği büyük komploları yaşattınız bizlere...
Meğer bizler ‘kardeşlik, uhuvvet’ derken, sizler devlet içinde örgütlenmelerinizi tamamlayıp, yıllar öncesinden bugünlere yönelik olarak bir hazırlık bir telaş içerisinde, savaş ilan edeceğiniz bugünler için diş biliyormuşsunuz...
Bir gün bizim sözümüzden çıkarlarsa diyerek kimseleri es geçmeden fişler tutmuşsunuz, şantaj malzemeleri toplamışsınız, bulamadıklarını hakkında da oturup üretmişsiniz.
Fişleniyoruz yaygaraları kopartırken bal gibi tüm toplumu fişlemişssiniz yahu...
Şimdi bir plan dâhilinde, ürettiğiniz bu malzemeleri hangi aklın yönettiği açıkça belli bir biçimde stratejik bir oyun hamlesi havasında sahaya sürüyor, önümüze koyuyorsunuz; Erdoğan’ı teslim alıncaya kadar da belli ki bu devam edecek.
Çok yoruldunuz ve bitap düştünüz Ekrem Beyler...
Beceriksiz Baransularınız ve Uslularınız ellerine yüzlerine bulaştırdılar...
Yolsuzluk operasyonu tutmadığına göre, şimdi sırada hangi hamleleriniz var?
Tehdit ve şantajla Erdoğan karşıtı açıklamalarla istifaya zorlayacağınız isimler kimler?
Başbakan Erdoğan’ı en zor durumda kimin istifası/istifaları bırakır?
Meclis’te kurmayı planladığınız gruba ne isim vermeyi düşünüyorsunuz?
Halkın Hizmet Partisi mi?
***
Ekrem Dumanlı’yı Cuma akşamı cemaatlerine ait bir haber kanalında izledim. Belli etmemeye çalıştığı bir öfke içerisindeydi ama daha çok bitkin görünüyordu.
‘Kan ağlıyoruz’ diyordu.
Ve sokakta karşılaştığı insanların kendisine “Daha düne kadar kolkolaydınız, şimdi ne oldu?” diye sorulduğunu söylüyordu. ‘Şimdi ne oldu?’ sorusuna ne cevap verdiğini duymadım.
Büyüklerimiz dünyanın küçük olduğunu anlatmak için, dağ dağa kavuşmaz insan insana kavuşur derler... Karşılaşırsam, cemaatleri dahil kendilerini bile imha etmeyi göze aldıracak hangi misyonla neyin karşılığında bu topluma karşı kamikazi saldırısında bulunduklarını soracağım
Bir de... Başbakan’ın kendisine ‘Yezid, Firavun’ diyenlere değil, devlet içerisindeki yapılanmaya ‘Haşhaşiler’ benzetmesi yaptığını anlatacağım Ekrem Beylere...
Mümtazer’e de söyleyin fazla heyecanlanmasın; bizim bu tarafta onun kuracağı terazide tartılacak kellede kelleler de yok...