Mevlana Haftası bu yıl önceki yıllardan farklı kutlanacak. Türkiyede siyaset otoritelerinin de protokol düzeyinde konuya ehemmiyet vermesi, Konyada bu işlerle ilgili siyaset ve bürokrasi çevrelerini Mevlana üzerine yapılan çalışmaları bir kez daha değerlendirmeye yöneltti. Vilayet ve Büyükşehir, Mevlana Kültür Merkezini ve çevresini daha da hareketlendirmek için yoğun çaba içerisinde. Tahir Akyürek, seçimin hemen ertesinde bu konudaki hassasiyetini göstermek için sosyal belediyeciliğin kültürel boyutunu öne çıkaran çalışmalara imza atmıştı. Hatta bazı çevrelerden bu yönde eleştiriler de gelmişti. 1 milyon insanın yaşadığı bir şehirde herkesi memnun edebilmek kolay iş değil. Seçilmişlerin işi her zaman atanmışlardan daha zordur.
Mevlana Haftasına aylar varken tanıtım çalışmaları için biz gazetecilerle bir araya gelen İl Kültür ve Turizm Müdürümüz, aynı zamanda ilahiyatçılığı yönüyle de meslektaşım olan Abdüssettar Yarar Beyle aynı mekanı bugüne kadar paylaşmamıştık. Yerel gazetelerin ve ajansların temsilcileriyle birlikte yenilen akşam yemeğinden sonra, Yarar, Mevlana Haftası öncesinde yaptıkları ve yapacakları çalışmaları enine boyuna basın mensuplarıyla paylaşma imkanı buldu. Gazetecilerin katkılarını dinlemek isteyen Yararın, daha çok Hafta içinde, özellikle sema alanında muhabirlerin yaşadıkları teknik sıkıntıların çözümüne yönelik bilgilendirildiği kanaatindeyim. Kanal A Konya Temsilcisi Şenol Demirbaşın, Şebi Arusa hafif şekerleme yapmaya gelmesi beklenen Kültür ve Turizm Bakanının üç beş kare fotoğrafını ve görüntülerini çekmek için ne kadar sabırsızlandığını görmüş olduk.
Türkiyenin İstanbuldan sonra önemli kültür ve turizm şehirleri arasında olan Konyaya gelen yerli ve yabancı sayısı her geçen gün artıyor. Geçtiğimiz yıl Mevlana Haftasında 25 bin turistin geldiğini, bu rakamın bu yıl 50 bin olmasını beklediklerini söyledi Yarar. Bu yönde yapılan çalışmalar yabana atılacak gibi değil. Aylar önce dünyanın dört bir köşesine dağıtılmak üzere 8 ayrı dilde afiş yaptırılmış. Bunlar şehirde turizmden para kazanan sektörleri sevindirecek haberler.
Toplantı arasında kimler geldi, kimler geçti muhabbetine de girildi ki hadise, bizim gazetenin Cumartesi günkü manşetinde yer aldı. Israrla Arkadaşlar, Konya kimlere ev sahipliği yapmalı, kimleri görmek istersiniz? şeklinde basına soru soran ve beklediği cevapları bulamayan Yarar, Madonna gibi dünyaya mal olmuş starların gelmesini istediklerini de söz arasında nakletti. Bugüne kadar popçuluğundan başka bir marifet sergilememiş bu hatun Konyaya gelse ve üç gün değil, bir hafta on gün kalıp gitse Konya ne kazanır, bu şehrin tartışılan imajına nasıl bir katkısı olur, fayda getirirse onu da tartışalım.
Yakın dönemde Abdülfettah Ebu Gudde, Ziya ül-Hak, Yusuf Kardavi, Seyyid Hüseyin Nasr, Roger Garaudy, Aliya Aliizzetbegoviç, Yusuf İslam gibi adını şu an hatırlayamadığım dünyanın gerçek starları Konyayı teşrif ettiler ve bunlardan bazılarını bir daha görme şansımız yok bugün. Dün bu isimlerle heyecanlanan bizlerin bugün yeni arayışlar, daha popüler arayışlar içerisine girmesini popüler kültür çılgınlığına mı bağlamalıyız? Hem bu şehirden Tarkan geçti de ne oldu? Madonna gelse, Tarkanın aksine Konyalı erkeklerin vantuz dudaklı olmadığını söylese ne olur? Bunlar boş işler. Vazgeçelim bunlarla hayatımızı meşgul etmekten.
Dünyayı tahakkümü altında tuttuğunu zanneden Amerikaya başkaldıran bir adam var. Bu yıl da Konyaya Onu çağıralım. Dünya emperyalizmine dur diyebilme cesaretini yine aynı ülkede göstermiş bir adamı, Noam Chomskyyi çağıralım ve ona Mevlana Barış Ödülü diye bir ödül verelim.
Chomsky, Amerikanın Gözetim Altındakiler listesinin vazgeçilmezlerinden. ABDnin emperyalizmini tüm dünyada teşhir eden, Amerikanın vahşi tutumunu en yüksek sesle, üstelik de sağlam delillerle ortaya koyup haykıran insanlardan biri o. Buradan, bu hoşgörü başkentinden Amerikayı bir kez daha sükunete ve samimiyete davet etsin. Müthiş bir şey yapmış olmaz mıyız? İl Kültür ve Turizm Müdürü, hükümete ve Amerikan Büyükelçiliğine rağmen böyle bir organizasyon yapabilir mi? İnanıyorsa yapar