ANKARA (AA) - Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, ÖSYM'nin sınav başlama saatinden 15 dakika önce sınav binalarının kapatılması kararına ilişkin gerekli inceleme ve yazışmaların yapıldığını belirterek, "Biz idareden cevabın hızlanması için gerekli görüşmeleri, temasları yaptık. İdareden istediğimiz belgeler, bilgiler geldiğinde de kararı en kısa zamanda hukuka uygun bir şekilde açıklayacağız." dedi.
Malkoç, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın'ı makamında ziyaret etti. Malkoç ve Yalçın, ziyaret öncesinde basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Malkoç, 12 Mart'ta yapılan Yükseköğretime Geçiş Sınavı'nda (YGS) adaylara 15 dakika önce sınav binalarında bulunma zorunluluğu getirilmesi nedeniyle mağduriyetlerin oluştuğuna ilişkin soru üzerine, "İdare kural koymakta haklıdır. Buna kimsenin bir şey söylemesi söz konusu değil. Yalnız kamu gücünü kullanan idareci arkadaşlar, kuralları koyarken temel hak ve özgürlüklerin önüne engel koymamalı, kısıtlama getirmemelidir." diye konuştu.
Bir insan hakları kurumu olarak olaylara böyle baktıklarını vurgulayan Malkoç, Anayasa'nın 42'nci maddesinde eğitim ve öğretim hakkının temel haklar arasında yer aldığını anımsattı.
Malkoç, şunları söyledi:
"Sınava girecek olan yavrularımız, 'Sınav saat 10.00'da diyorlar, biz sınav saatine 14 dakika kala geldik, sınava giremedik. Bu, bir hak kaybıdır.' diyorlar ve müracaatlarını yaptılar. Gerekli incelemeler yapılıyor. ÖSYM ile ilgili yazışmalar oldu. Bu arada sınav sonuçları açıklandı. Önümüzde de yeni müracaatlar alınacak. Biz, idareden cevabın hızlanması için gerekli görüşmeleri, temasları yaptık. İdareden istediğimiz belgeler, bilgiler geldiğinde de kararı en kısa zamanda hukuka uygun bir şekilde açıklayacağız."
YGS'de kapıdan dönmek zorunda kalan öğrencilere yönelik kamera kayıtları ve basına yansıyan görüntüler olduğunu hatırlatan Malkoç, sınava gitmediği halde "Hakkım zayi oldu." diyenler de olabileceğini, bu ayrımın iyi yapılması gerektiğini kaydetti.
- "Kararı en kısa zamanda açıklayacağız"
Malkoç, "2 Nisan'da da Yabancı Dil Sınavı var. Arkadaşların bize intikal ettirdiklerine göre, aynı kuralı ÖSYM burada da işletecekmiş. Kural koyma hakkını yasalar onlara vermiş. Arkadaşların dikkat edeceği husus şudur: Bu kuralları koyarken sınava girecek insanların temel haklarından olan hakları sekteye uğratmamaları, bunun alanını daraltmamaları, bu eğitim-öğrenim hakkını kullanmalarını engelleyecek kurallar koymamaları gerekir." ifadelerini kullandı.
Türkiye'de yapılan her eylem ve işlemin denetim kurullarına intikal ettiğine dikkati çeken Malkoç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kamu Denetçiliği Kurumuna intikal eder, belki yargıya intikal eder. Yargı da bu hassasiyetle bakar. Kamu Denetçiliği Kurumu olarak da biz bu hassasiyetle bakıyoruz. Kural konulmalı, ÖSYM hakikaten Türkiye'de başarılı işlere imza atıyor hatta dünyada da örneği olmayan güzel çalışmalar yapıyor ama bu güzelliklerini mutlaka insanların önünü açarak artırmalı, tıkayarak yapmamalı."
Malkoç, YGS'ye 15 dakika uygulaması nedeniyle giremeyen gençlerin durumunun ne olacağına yönelik soruya ise "Hukukun içinde mutlaka her şeyin çözümü vardır ama şu anda ihsas-ı rey niteliğinde açıklama yapamayacağız. Arkadaşlarımız gereken çalışmayı yapıyor. Kararı en kısa zamanda açıklayacağız ama bazı belgelerin ve bilgilerin idareden bize intikal etmesi gerekiyor, onları bekliyoruz." şeklinde yanıt verdi.
- Barcelona'da düzenlenecek uluslararası sempozyum
Malkoç, Barcelona'da 3-4 Nisan'da ombudsmanlara yönelik düzenlenecek sempozyumla ilgili soru üzerine de Türkiye'nin gerek insan hakları gerekse mülteci hukuku açısından güzel çalışmalar yaptığını anlattı.
Türkiye'nin 3 milyon mülteciye kapılarını açarak insanlığın onurunu temsil ettiğini vurgulayan Malkoç, 3-4 Mart'ta uluslararası sempozyum düzenlediklerini anımsattı.
Bu gayretlerin diğer ülkeleri de harekete geçirdiğine işaret eden Malkoç, "İspanya Ombudsmanlığı, Katalan Ombudsmanlığı mültecilerle ilgili bir sempozyum düzenliyor. Biz de orada konuşmacıyız. Mültecilerin hukukunun korunması gerektiğini, Türkiye'nin yaptığı hizmetleri ama bunun yanında da Avrupa'da popülizmin yükselmesini, ırkçılığın, yabancı düşmanlığının, İslam karşıtlığının artmasını orada da dile getireceğiz." değerlendirmesinde bulundu.
- 4C'li çalışanların ek ödemeleri
Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın da 4C'li çalışanların ek ödemelerinin yapılmasına yönelik Kamu Başdenetçiliği Kurumuna yaptıkları başvuruya ilişkin soru üzerine, 3. dönem toplu sözleşmede "Masada çalışılması gereken başlıklar" diye ifade edilen bazı konuların karar metnine yazıldığını anımsattı.
Bu noktada kamuda başörtüsü, cuma namazı, yıllık izinlerin devri gibi bazı konuların sonuçlandırıldığını belirten Yalçın, bu süreçte ulaştırmadaki havacılık tazminatının çalışanlara hakkaniyetli şekilde dağıtılması ve kamu iktisadi teşebbüsünde (KİT) çalışan personelin ücret gruplarının 5'ten 3'e düşürülmesinin kısa sürede sonuçlandırılacağının taraflarına bildirildiğini kaydetti.
Yalçın, 4C'li çalışanlara yönelik kadro taleplerinin hükümet tarafından gündeme alınmasını beklediklerini vurgulayarak, "Toplu sözleşmede şöyle bir ara konu söz konusu oldu. Ek ödeme konusunu biz, 23 bin 500 4C'li için toplu sözleşme masasında mahkemelere gerek kalmaksızın çözebilecek düzeneği orada üreterek insanların bu konuda mağduriyetinin önüne geçtik fakat yargıya gidip bir kısmı kaybeden, bir kısmı da kazanan 4C'liler vardı. Kazananların bir hak kaybına uğramaması konusu masada görüşüldü. Bu konuda bir sözel mutabakat söz konusuydu." görüşünü paylaştı.
Sözel mutabakatın o dönem Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik tarafından da teyit edildiğini aktaran Yalçın, daha sonrasında görüş belirten bazı kurumların mahkeme kararıyla hak kazanan 4C'lilere ek ödemelerinin ödenemeyeceğine yönelik karar aldığını belirtti.
Yalçın, bu durumdaki 4C'lilerin yaklaşık 400-500 kişi olduğunu bildirerek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Burada bir mağduriyet söz konusu oldu. Bunu adalet ve hakkaniyet konusunda Türkiye'deki önemli kuruluşlardan Kamu Denetçiliğine taşıdık. Sayın Başkan ve heyetinin, konuyu gündemlerinde değerlendirip bize dönüşlerini bekliyoruz. Bu konudaki talebimiz, haklı bir taleptir. Hatta 4C'lilerin hatta bir kısmına ilişkin de bazı yerlerde geriye dönük mahkeme kararıyla almış olduğu hakkının geriye dönük tahsilini isteyen uygulamalara da rast geldik.
Kamuda bu kadar çok başlılık, farklı uygulama modeli olmamalı. Kamu bu konuda yeknesak bir uygulamayı seçmeli."
AA