Biliyor olmalısınız; Kültür ve Turizm Bakanlığı Kentsel Ölçekte Markalaşma Stratejisi programı başlattı.
Konya’nın da aralarında bulunduğu Adıyaman, Amasya, Bursa, Edirne, Gaziantep, Hatay, Kars, Kütahya, Manisa, Mardin, Nevşehir, Sivas, Şanlıurfa ve Trabzon’a 2023 yılına kadar ciddi kaynaklar aktarılacak.
Marka şehir projesiyle 15 şehre 750 milyon YTL yatırım yapılacak.
Yani her bir şehre 50 milyon YTL’lik yatırım gerçekleştirilecek…
Tabi hükümet ‘marka şehir’ oluştururken harcadığı bu miktarı turizm geliri ile fazlasıyla geri almayı planlıyor.
2023 yılında 60 milyonun üzerinde turist sayısına ulaşmak hedeflenirken, turist başına 1350 dolarlık harcamayla yaklaşık 86 milyar doların turizm geliri olarak ülkeye gireceği hesaplanıyor…
2023’e çok var…
İşte bu bir Konyalı sözü…
Oysa 2023’ün temellerini bugünden atmamız gerekiyor.
Esasında ‘marka şehir’ olmak bir rüya değil, üstelik Konya gibi tarihin, kültürün ve tabiatın harman olduğu bir şehirseniz…
Düşünsenize, pek çok değerden mahrum olan ülkeler bile ortaya bir marka koymak adına milyon dolarları gözden çıkarıyorlar.
Dubai örneğinde olduğu gibi…
TYB Konya Şube Başkanı Ahmet Köseoğlu’nun şehirlerle ilgili tespiti çok önemli.
O şehirleri üç kısma ayırıyor:
Dünü olup bugünü de olan şehirler
Dünü olmayıp bugünü olan şehirler
Dünü olup bugünü olmayan şehirler…
Batıda pek çok şehir dünü olmadığı halde bugün marka olarak karşımızda duruyor.
Oysa Konya dünü olduğu gibi bugünü de olan ve yarınlara taşıyabileceği değerleri içinde capcanlı bir şekilde barındıran şehir…
Amazon.com’un fikir babası Jeff Bezos, “Marka, insanların siz odada yokken hakkınızda konuştuklarıdır” diyor…
Son dönemde Konya olarak o odadan bu odaya yaptığımız koşuşturmacaların hepsinin elbette gelecek adına bir anlamı var…
Fakat artık her şeyi disiplinize etmemizin gerektiğini de anlamamız gerekiyor.
Bir kere bu yarışta yalnız değiliz…
2023’e hazırlanan diğer 14 şehir de hayli dişli…
İnternette www.markasehir.com adresine girerseniz Gaziantep’in farkını görürsünüz. Bir kere internetteki bu adresi Gaziantepliler kapmışlar…
Bu siteden de görebileceğiniz gibi Gaziantep ‘marka şehir logosu’ yapıp bunu tescillemiş…
Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Yönetim Kurulu Başkanı Nejat Koçer, bu siteye yaptığı açıklamada, “Şunu gördüm, gizli saklı kalmış değerleri gün ışığına çıkardığınızda insanların ilgisini çok çabuk çekebiliyorsunuz. Doğru tanıtımla yerel potansiyeli öne çıkarırsak ilerleme ve kalkınma daha hızlı olacaktır. Gaziantep, sanayisi ve ihracatıyla öne çıktı. Marka Şehir Gaziantep Projesi, sanayide markalaşma projesiydi, ancak bu beraberinde şehri aldı götürdü, Gaziantep birçok güzel değerleriyle algılanmaya başladı. Turizm de ön plana çıktı. Zeugma, bu markanın en önemli değerlerinden biri oldu. Markalaşma hem sanayinin gelişmesi hem de yatırım ve turizm gelirinin artmasını sağlayarak kalkınmaya canlılık getirecektir” diyor.
Geçtiğimiz hafta TYB olarak gittiğimiz Şanlıurfa’da gördük ki; güneydoğuda Türkiye’nin gelişiminden ciddi manada pay kapma hevesi var.
Biz Mevlana’yı tüketirken adamlar Balıklıgöl’den peygamberlere, konaklardan hanlara kadar pek çok şeyi Şanlıurfa denilince hatırlanır hale getirmişler bile…
Diğer şehirleri gezip gördükçe, kendimizi Pamuk Prenses’le 7 Cüceler hikâyesindeki kötü kalpli kraliçeye benzetiyorum. Biz “Ayna ayna, söyle bize. Bizden daha yaşanılır, daha güzel bir şehir var mı yeryüzünde” dedikçe ayna yalan söylüyor…
2023’e erişir miyiz bilemiyorum ama içinde yaşadığımız şehir için bugünden elimize fırçayı alıp parlatma çalışmalarına katılmamız gerekiyor.
GSO Yönetim Kurulu Başkanı Nejat Koçer’in, “Gizli saklı kalmış değerleri gün ışığına çıkardığınızda insanların ilgisini çok çabuk çekebiliyorsunuz” sözü neden kılavuz olmasın!