İnsanoğlu mayası eşrefi mahlûkat olarak teşekkül edilmiş organizma bütünü bir varlık. Akıl varlığı ile diğer yaratılmışlardan üstünlükle tüm yaratılanlara halife kılınmış. Kâinatın Rabbi her şeyi onun istifadesine sunmuş. İnsan cüzi irade ile fani âlemi ya cennete ya da cehenneme çevirme başrolünü oynamakta. Rabbinin verdikleri ile üreten, geliştiren, yöneten, yönlendiren konumunda aktif haldedir. Rabbe kul, ümmete öncü olanlar insanlığı huzura, mutluluğa sevgiye, kardeşliğe bir ve beraberliğe kavuşturdular hep. Rabbin yolundan sapanlarsa insanlığı, dünyayı cehenneme, kavgaya, kargaşaya, fitne ve fesada sürüklediler şeytani akıllarınca.
İnsan ihtiyaçlarını karşılamak, hayatı kolaylaştırmak ya da menfaati için hep bir arayış içinde oldu. Güzel düşünenler insanlığa güzellik sundu. Aynı insanoğlu iç dünyasında yaşattığı derin şeytani düşüncesini gizleyecek bir meta üretme arayışında oldu. Çok yormadı kendini anında ‘gerçek kimliğini’ örtecek malzemeyi buldu. ‘’Maske’’ Özünü ve fıtratı inkâr edercesine taktı suratına vakit kaybetmeden. Konun önemine binaen;
Önce de ‘’Savrulan İnsanlığımız’’ teması yazmıştım vicdanımız kan ağlayarak. Bulunduğumuz çağ insanının özünden uzaklaşma kronik hastalığı hızla ilerlemekte. İnsanlarımız gerçek kimliğini saklarcasına maskeli bir suretle sosyal yaşamını sürdürmekte. İnsan neden maskeli kimlikle dolaşma gereksinimi duyar ki? Neden Rabbin yarattığı yüzünü maske ile örtmek ihtiyacı hisseder?
El cevap, derin dünyasını örtmek, gizlemek, gerçeğinin dışında görüntü vermektir tek gayesi. İç dünyasındaki kurguladığı, planladığı aklı, düşünceyi, eylemi ve davranışı gizleme objesidir maske. Sizce de öyle değil mi? Toplumdaki maskelilerin hayat tarzı aymazlıkları;
Maske, süslü ve sahte sözlerle aldatır saf ve temiz kalpleri,
Maske, kardeşlik, dostluk yaklaşımı yapmacık davranışlarla aldatır.
Maske, barış ve demokrasi adına yaptıkları katliamları gizler.
Maske, görünen suretinin altında gizemli, kararmış kalplerde düşmanlıkları saklar,
Maske, vicdansızlığı, acımasızlığı, kin ve nefreti yaşatır sınırsızca,
Maske, teşkilatçılık söylemi adı altında çıkar ve menfaati besler iç âleminde,
Maske, milletine, vatan toprağına ihaneti barındıran volkan ateşini besler.
Maske, emperyalistlerden komut beklemekte olan içerdeki ruhsuz piyonları gizler.
Maske, korktuklarının karşısına çıkacakları an ikiyüzlü riyakârlığın kimliğidir.
Maske, sempatik, sahtekârlıkla gülen yüzlerin makyajlanmış örtüsüdür.
Maske, sanal ve elastik yapısı ile karşıdakini aldatma mesajıdır.
Maske, kendi peşine taktığı saf ve temiz taraftarlarını uçuruma götüren tuzaktır.
Maske, örttüğü kimliğin makam, para ve mevki uğruna hiçbir değeri tanımayan isidir.
Maske, çoğu kez karanlık ve marjinal vicdansızların kamuflajıdır.
Maske, bazen devrimcinin, milliyetçinin, meshepcinin, dindarın değerlerini yozlaştırma argümanıdır,
Maske, doyumsuzların maceralarını derinlerde saklayan yüzlerin karanlık perdesidir,
Maske, edep yoksunu, ahlak düşkünü riyakârların en lüks elbisesidir.
Maske, emaneti çarçur eden haramzadelerin helalleştirme, bahane oluşturma kılıfıdır,
Maske, akşam verdiği sözü sabah yalanlama ile yutan çapsız kimliğin ispatıdır.
Maske, ruhsuzdur, özü, duygusu ve aklı yoktur, gerçeği yansıtmaz,
Maske, hakikati kaplamış kabuk tutmuş dış yüzeydir,
Maske, kendi adına oluşturulan maskeli balolardaki mayası bozuk sahtekârların kullanım aparatıdır.
Maske, Maske, Maske…
‘’Bir şeyin anlamını o şeye bakarak değil, o şeyin ötesine taşarak, o şeyin diğer şeylerle ilişkisini çözerek çözebiliriz.’’
O halde hesap gününe inancımız dâhilinde, gerçek kimliğimizle yaşayalım. Kalbimizdeki, yüreğimizdeki, duygularımızdaki, aklımızdaki ve iç dünyamızdaki sahte riyakârlık maskelerini atalım, İçimiz, dışımız ve özümüz neyse o olalım duygusuyla…