MEB’den haberler!

Yücel Kemendi

0MEB, sınavları ve dershaneleri kaldırdı, Peki bu yıl sınava girecek öğrenci sayısı ne durumda? 10 milyon civarında. Durum böyle olunca tabiî ki dershaneye giden öğrencide bir artış bekleniyor. Ama biz dershaneleri kapattık. Belki de, dershaneleri bir cemaate feda ettik. Sağlık olsun.

Bir de bu yılki yerleştirmelerin içinden çıkılır gibi değil. Örnek mi; Fen ve Anadolu liselerinde sistemin yanlışlığı nedeniyle 50 binden fazla kontenjan boş kalmış. Üniversitelerde ise, üniversiteye giremeyen binlerce öğrenci varken 130 bin civarında boş yer var. Sağlık olsun.

Rakamlar mı yalan söylüyor yoksa birileri mi? Anlayan beri gelsin. Bu durum, atama bekleyen öğretmen sayısı 400 bin civarında gezerken, ülkemizde 150 bin öğretmen açığının olduğunun bizzat MEB tarafından açıklanması gibi. Buna da sağlık olsun.

İlk düğmeyi yanlış iliklerseniz, tüm düğmeler yanlış iliklenirmiş. MEB’deki durum inanın aynen böyle, doğru konulmayan teşhisin tedavisi de doğruluktan hep uzak olurmuş.

Türkiye’de sınavlar, ayrı bir sektör oluşturmuş, MEB bu sektöre 10 milyar dolar harcama yapıyormuş.

Burada konuyla ilgili bir soru sorabilir miyiz; Elbette bizim de bir soru sorma hakkımız var, tabiî ki sormalıyız. Bu kadar harcama, başarıyı artırıp adayların doğru yönlendirilmelerine imkan sağlıyor mu? Bu sınavlar ne kadar güvenilir ve sağlıklı? Bu sorulara cevabı tabiî ki ben değil sayın MEB yetkililerinin vermesini arzu ediyorum.

Bu kadar sıkıcı bilgilerden sonra, size sevindirici bir haber vermek istiyorum; Hani önceki yazılarımızda “İdareci olunmaz doğulur” diye yazmıştık ya; zannedersem başbakanımızın kulağına birileri fısıldamış olacak ki, Sayın Başbakan buna da el atmış… İlgili bakana emir vermiş, bundan sonra İdareci seçimlerinde sadece puana bakılmayacakmış. Sınavla idareci olan değil idareci doğan, idareciler göreve gelecekmiş. Bu bilgiyi Konya’daki MEB yöneticilerine duyurmak istiyorum…

Çünkü, Konya da bulunduğu makamın hakkını veremeyen o kadar fazla müdür var ki. Bu direktif bu sıkıntının çözülmesine katkı sağlar da, bizler de, görev yaptığı okulunu beğenmeyen müdürlerden ve İl milli eğitim müdürümüzün bir toplantıda bahsettiği, imam hatip orta okullarına yakışmayan müdürlerden de kurtulmuş oluruz. Bu yazdıklarımın büyük bir bölümü aynı zamanda Türkiye meselesi peki Konya’nın bölgesel sıkıntıları yok mu?

Elbette var… Bizim tespit ettiğimiz, giderilirse Konya’nın başarısını artıracağını inandığımız birçok konu var, bunlardan sadece bir bölümünü bugün yazmak istedim.

Buradan sonrası İl Milli Eğitim Müdürüne özel mektuptur, onun için burayı sadece müdürüm okumasını isterim…

Konya’da okulunu sevmeyen, “ben kendi çocuğumu bile bu okula yazdırmam” diyen, okulun yükünü kaldıramayan, bulunduğu okulun amacını kavrayamamış, öğretmenini aşağılamayı marifet sayan okul müdürleri var.

Eğitimde ve öğretimde başarılı olacağım diye, “olayı değil kolayı tercih eden”, devletin hazırlattığı kitapların sayfasını bile açtırmadan velilere yardımcı kitaplar, dergiler, aldırmayı marifet sayan öğretmenlerimiz ve bunlara göz yuman idareciler var.

İl Milli Eğitimde eskiler yeniler çatışması var… İl müdürünün etrafında öğretmenler tarafından aşılması zor bir halka var…

Bunlar ortadan kalkmadan, Konya eğitimde hak ettiği yerden daima uzak kalacaktır dersem, siz ne dersiniz sayın müdürüm?

MEB’den haberler, devam edecek.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.