Söyleşi: Mahmut Sami Aldur
Siyasette kazandıran doğallığı koruyabilmektir. Ali Sürücü tam bir Anadolulu ve doğallığını hiç yitirmemiş, aidiyetlerini bir bayrak gibi taşıyor. Aracını kendisi kullanıyor. Cep telefonunu kendi yanıtlıyor. İçtenliğin yanısıra tevazuyu tercih ediyor. Geçmişine dair özlemleri olduğunu fark ettim. Masaya mönü geldiğinde keşke rahmetli annem hayatta olsa da fırından tazecik ekmekler verse, ben de bir köşeye çekilsem, yesem demesi yan masadakilerin dahi dikkatini çekti. Duygusal yönleri güçlü ve aile ilişkilerinde gerçekten hassas bir kişilik. İşte, tek başına iktidar partisi AK Parti'nin Konya İl Başkanı Ali Sürücü'yle konuştuklarımız.
Siyaseti aktif olarak ilk kez AK Parti çatısı altında icra ediyorsunuz. Tek başına iktidar partisinin il başkanısınız ve bir anlamda ildeki en üst düzey yöneticisiniz. Konya'daki mevcut siyaset ortamını üretken buluyor musunuz?
1959 Konya Doğumluyum. 1976'da liseyi, 1981'de de üniversiteyi bitirdim. 80 ihtilalinin şartlarını yaşayan bir gençlik dönemimiz olduğu için, lise yıllarından beri amatörce dış politika ve ona bağlı iç gelişmeleri takip etmek ve yorumlamak gibi bir merakım zaten vardı. Ticaretle de uğraşmam nedeniyle ekonomiyi takip ediyordum. 2001 krizinden sonra toplumun genelinin düşündüğü gibi ben de "Siyasetle ilgilenmek gerek, memleket iyiye gitmiyor" diye düşünmeye başlamıştım ki, arkadaşların daveti üzerine kurucu üye olarak AK Parti'ye katıldım ve ilk kez aktif siyasetin içinde oldum. Genel seçimlerden belli bir süre sonra il başkanlığını devraldım. Daha sonra kongreyle birlikte, seçilmiş il başkanı olarak devam ettik. Belediye seçimlerinden de yüzümüzün akıyla çıkarak bu günlere geldik. Sorunuzu burada düzeltmek gerekirse, tek başına iktidar partisinin il başkanı demek, ildeki en üst düzey yönetici demek değildir. Anayasamızın, kanunlarımızın ön gördüğü kurumlarımız ve yöneticilerimiz vardır ve bunlar görevlerini ifa etmektedirler. Bunu özellikle belirtmek isterim. Biz ise; sadece AK Parti teşkilatlarının Konya'daki en üst düzey yöneticisiyiz. Bizim görevimiz, gözlemlemek, dinlemek, halkımızın taleplerinin TBMM'ye ulaşmasında bir köprü vazifesi görmektir. Yoksa devletin işleyişine müdahale etmek asla değildir.
Sorunuzun ikinci kısmına gelince, birincisi; siyaset halkımızın taleplerini TBMM'ye ve hükümete hangi oranda iletebiliyor ve bunlara çözüm önerisi sunabiliyor mu buna bakmak lazım. Biz AK Parti Konya teşkilatı olarak, milletvekillerimiz, teşkilatlarımız, İl genel meclisimiz ve belediyelerimiz olarak samimiyetle çalışıyoruz. Türkiye'nin bugünkü şartları da bunu gerektiriyor. Burada altını çizmek istediğim husus, partinin kişilere kimlik kazandırması değil kişilerin partiye değer katmasıdır. Bizim arkadaşlarımız öyle eski bildiğimiz siyasetçiler gibi şov yapan değil, hizmet etmeye çalışan neferlerdir. Artık babadan oğul'a geçen siyaset anlayışı bitmiştir. Bizden önceki dönemlerde memleketimize, milletimize hayırlı hizmeti dokunanları biz öpüp başımızın üstüne koymaktan imtina etmedik. Bizim kabul etmediğimiz ilkesiz siyasettir. Şartları belli olan bir çok olaylarda çözüm önerileri sunmak yerine sırf yıpratmak ve demagoji yapmak adına nifak üreterek siyaset yaptığını zanneden bedbahtları halkımız artık tanımaktadır. Buna da zaten siyaset denmez.
Partinizin Konya Milletvekilleri, il teşkilatı yöneticileriniz ve AK Partili belediye başkanlarıyla ilişkileriniz nasıl, periyodik toplantılar yapıyor musunuz?
Benim genel olarak yapım, biraz hoşgörü üzerinedir. İl başkanlığı yaptığım 2,5 yıl içerisinde kimseyle bir kavgamız, sürtüşmemiz olmamıştır. Hepimiz aynı takımın oyuncularıyız. Aynı hedefe yönelmiş durumdayız. Kalabalık bir aileyiz. Elbette ufak tefek şeylerimiz olsa da, sabırla sebatla irademize sahip olarak ilerlemekteyiz. İradeli ve dik duruşumuzla yolumuza devam ediyoruz.
İl teşkilatımız, ilçe teşkilatımız her hafta yürütme yönetim kurulu toplantılarını mutat olarak yapar. Her ay 14 milletvekilimiz, Büyükşehir belediye başkanımız il yürütme kurulu üyelerimiz, 3 merkez ilçe belediye başkanlarımız ve 3 merkez ilçe başkanlarımız ile il genel meclisi başkanımız, grup başkanımız, gençlik ve kadın kolları başkanlarımızın katıldığı il koordinasyon kurulu toplantısı yaparız. Her ay bir ilçede olmak üzere ilçe başkanları toplantısı yaparız.
Her ay il yürütme kurulu üyeleri Büyükşehir Belediye Başkan ve taşra ilçe Belediye Başkanları ile toplantılar yaparız.
Peki sayın Sürücü, AK Parti'nin siyasete yeni açılımlar kazandırma iddiası var. İl teşkilatı olarak bu yönde adımlarınız var mı sizin?
Sorunuza öncelikle vereceğim örnek; teşkilat yapımızdır. Bizim siyasi yapılanmamız yukarıdan aşağıya değil, aşağıdan yukarıyadır. 31 ilçemizin kongrelerinde de bir mahallede 100 üyemiz arasında 2 delege seçmek için hazirunu aldık, sandığı ortaya koyduk genel seçim yapar gibi delege seçimi yaptık. Bu delegeler de ilçe başkanını ve yönetimi seçti. Sayın Başbakanımız'ın teşrifleri ile yaptığımız il kongresini herkes hatırlar. Belediye Başkanı adaylarının tespitinde yaklaşık 10 bin civarında bir kurul üyemiz temayül yoklamasında oy kullandı. Bunlar yerel siyasette gerçekleştirilen demokratik açılımlardır. Ayrıca siyaset akademisi çalışmamız da devam ediyor.
Toplumsal sorunları da konuşalım isterseniz. Başörtüsü engellemeleri ve İmam Hatiplilerin üniversiteye giriş sınavında katsayı uygulamalarından doğan mağduriyetler gündemde. Kamuoyu yıllardır bekliyor partinizden bu yönde açılımlar bekliyor ama henüz somut bir çözüm önerisi getirilmiş değil. Hükümet, önümüzdeki günlerde biriken problemleri çözecek irade gösterebilecek mi? İl Başkanı olarak sizin bu meselelere bakış açınız nedir?
Başörtüsü engellemelerinin demokratik bir ülkeye yakışmadığını öncelikle belirtmek isterim. Mevcut kanunlarımızda başörtüsü ile ilgili bir kısıtlama yok. Ancak bu konuyla ilgili bazı engeller var. Meclis çoğunluğu ile bu iş olmuyor. Çıkarılan kanunlar Cumhurbaşkanı'ndan geri dönüyor. İkinci kez kabul edildiğinde Anayasa Mahkemesi'nden de yanlış yorumlamalarla geri dönüyor. Önümüzdeki günlerde ortamı germeden hükümetimizin bu konuya bir çözüm getireceğine inanıyorum. Çünkü tek tip insan modeli artık dünya da bitmiştir. İnsanları özgür bırakmak, en doğru harekettir. Katsayı uygulamaları bir dönemin çok büyük yanlışıdır. İmam Hatipli de bu ülkenin evladıdır. İmam Hatipler de bu ülkenin okullarıdır. Devlet, kendi okulunu cezalandırıyor gibi bir çelişki içinde olamaz. Kaldı ki; meslek liseleri içinde imam hatiplerin oranı bellidir. Sırf bu nedenle meslek liseleri baltalanmıştır. YÖK'ün mutlaka yeniden yapılandırılması gerekir. Bugünkü sistemle eğitimin kalitesini yükseltmek mümkün değildir. Bu kurumlar atanmış insanların oluşturduğu kurullardır. Milli irade ile gelmiş olan meclis denetiminin dışında olmaları demokratik değildir.
"Toplumda erken seçim beklentileri var" diyor kimi çevreler. Siz buna katılıyor musunuz?
Erken seçimi, gerektirecek bir ortam söz konusu değildir. Bu tür söylemler sanki mecliste ve hükümette bir zafiyet varmış gibi kanaat oluşturmak ve hükümeti yıpratma çabasından başka bir şey değildir. Toplumumuz da bu konuda bilinçlendi. Kimin ne amaçla ne söylediğinin gayet iyi farkında. 28 Mart yerel seçimlerinde oyumuzu artırmış olmamız bunun en çarpıcı örneğidir.
Bu hükümet döneminde geliştirilecek yatırım planlamalarında Konya'nın hak ettiği payı alabilmesi için Ankara düzeyinde girişimleriniz var mı?
Biz Konya teşkilatı olarak 14 milletvekilimize bakanlıklardaki Konya meselelerinin takibi için ayrı ayrı bakanlıkları ve ilgili müdürlükleri de, yapılacak işlerin dağılımını ta başından yaptık. Her milletvekilinin takip ettiği bakanlık ve birimleri ayrıdır. Bize gelen Konya meselelerini ilgili milletvekilimize iletiyoruz. Gerekirse hep birlikte bir bakanlığa gidiyoruz.
AK Parti genel merkezinde yapılan yeni bir değerlendirmeyle Konya milletvekili Sayın Halil Ürün'le ilgili bir görev değişikliği söz konusu olmuştu geçtiğimiz aylarda, ilk AK Parti hükümetinden beri Tarım Bakanlığı görevini yürüten yine Konya Milletvekili sayın Prof. Dr. Sami Güçlü'nün de bakanlık görevi geçtiğimiz günlerde sona erdi. Bu, AK Parti'nin Konya'ya gereken değeri vermediği şeklinde de yorumlanıyor. Siz bu konuları nasıl değerlendiriyorsunuz? Önümüzdeki süreçte yine bir kabine revizyonuyla bir Konya milletvekilinin bakanlık düzeyinde ya da teşkilat genel merkezinde genel başkan yardımcılığı görevinde değerlendirilmesi söz konusu olabilir mi?
Hayır efendim. Bu bir bayrak yarışıdır ve bugün biz oluruz yarın bir başkası olur. Bu makamlar, kimsenin tapulu mülkü değildir. Ayrıca bu görevler çok yorucu işlerdir. Sayın Genel Başkanımız ve Başbakanımız'ın tasarrufudur. Göreve getiren ve götüren aynı iradedir. Buna saygı duyuyoruz. Tabiî ki üzülmemek elde değil. 14 Milletvekilimizin de Genel Başkan Yardımcısı ve Bakanlık yapma ehliyet ve liyakatleri vardır. Önümüzdeki günlerde milletvekillerimizin yeni görevler alacağı beklentisi içindeyiz. Konya'nın kabinede temsil edileceğini düşünüyoruz.
Bireysel olarak siyasette oluşunuzu hangi hedeflerinizle açıklarsınız?
Her insanın hayatında bazı devreler vardır. Bu işler hesaba kitaba gelmez. Kader çizginizde ne varsa, onu yaşarsınız. Önemli olan kubbede hoş bir seda bırakmak. Biz de AK Parti kurulurken bu oluşumun içinde bulunduk. Belki de gençlik yıllarımızdan beri 'ben olsaydım şöyle yapardım, böyle yapardım'gibi içimizde biriken düşüncelerimizi ve ideallerimizi gerçekleştirmek hedefi ile siyasette olduk, elimizi taşın altına koyduk, prensiplerimiz doğrultusunda ideallerimizi gerçekleştirmek için gayret gösterdik. Mevlam mahcup etmez inşallah.
Profesyonel ve aktif olarak bir spor alanıyla ilgilendiniz mi?
Lise yıllarında biraz voleybol ve bisiklete ilgi duydum. Ancak ailenin tek erkek evladı olmam hasebi ile hayat sorumluluğu bizde çok erken başladı.
Yoğun bir tempoda çalıştığınızı tahmin edebilmek güç değil. Vakit ayıramadığınız gerekçesiyle aile üyelerinden şikayetler alıyor musunuz?
Ara sıra eve de uğra diyorlar, anlayışla sabırla karşılıyorlar.
Akrabalarınızla ilişkileriniz nasıl? Eskisi kadar kendileriyle görüşme imkânı bulabiliyor musunuz?
Akraba çevremiz biraz az. Amcam yok, dayım yok, bir halam bir teyzem var. Onları da ihmal etmemeye çalışıyorum.
Kitap okumaya vakit ayırabiliyor musunuz, en son okuduğunuz bir kaç kitabın adını öğrenebilir miyiz?
Mesneviyi tekrar hıfz etmeye, hazmetmeye çalışıyorum.
Tek başına iktidar partisinin il başkanı olmak, il düzeyinde bütün beklentilerin yöneldiği adres olmak anlamına geliyor. Hemen her kesimin sizden talepleri olduğu muhakkak. Bu talepler arasında sizin açınızdan en ilginç olanı neydi?
İnsanlar bir umutla sizi arıyor veya size geliyor. Onların umutlarını kırmadan yapılacak olan bir şey varsa yapmaya çalışıyorum. Sabırla dinliyorum. Çok ilginç şeylerle karşılaşıyorum. Şimdi burada bunlardan bazılarını anlatmak belki onları incitebilir.
Önceki söyleşilerimizde AK Parti Konya Milletvekili Hasan Angı, siyasetin bir takım oyunu olduğunu ve burada koordinatörlük görevinin büyük ölçüde il başkanına düştüğünü belirtmişti. Siz bu görüşe katılıyor musunuz?
Evet, Hasan Bey, doğru söylemiş. Siyaset bir takım oyunudur. Bizde koordinasyon görevimizi program ve tüzüğümüz hedeflerinde yerine getirmeye çalışıyoruz. Zaten partide hiyerarşik yapı gereği bunun böyle olması gerekiyor.
Teşekkür ediyorum Sayın Sürücü, keyifli bir sohbet oldu.
Ben teşekkür ederim.