Yap Sarıgül....
Duydum ki piyango düzenlemişsin... Kazanan talihliye televizyon vermişsin, 37 ekran plazma...
Ekran küçük, teknoloji de "likid kristalin" gerisinde ama zarar yok, bu da bir nevi halka hizmettir icabında... Halkımızı "balina kasa" eski televizyonlardan kurtar Sarıgül. Bebek yapmanın dışında artık tüp mü kaldı günümüzde?
Üç kişiye külçe altın dağıtmışsın...
Öyle ya, döviz düşüyor, altın çıkıyor, şu zamanda en akıllı yatırım...
Bir kişiye de çeyrek altın...
Eh, her ödülün bir de "mansiyonu" olacak tabii. Eskiden gofret verirlerdi.
Memleket ne kadar kalkınmış...
Üç kişiye de, Bahçelievler semtinin "en nadide" güzellik salonundan onar liralık indirim çeki...
Erkekler kullanmayacaklarına göre, kadınlara "pozitif ayırımcılık" açılımının en güzel örneğini sergileyerek iktidar partisinin bu yöndeki anayasa değişikliği önerisini de aşmış, sollayıp geçmişsin...
Üstelik bütün bunlar, henüz kurulmamış olan adı var kendisi yok partinizin bir ilçe merkezinin "aile içi eğitim konferansında" olup bitmiş...
Bu da bir nevi eğitim sayılır, tasarruf ve tüketim eğitimi.
Madara oldular, tutuştular, sana "yapma" diyorlar, yap Sarıgül!
Yap, politikan, kimliğin ortaya çıksın. "Hepinizi çok seviyorum" mugalatasının ötesine geç, kanıtla ve somutla sevgini, vatandaşa "doğrudan" hizmet götür. Fırıncılar kralının fırınlarından ekmek vermesi gibi...
Belki sonra Ataköy'ün yeni kısımlarında onlara kiralık ev de tutarsın. "Stres atmak" için lazım olur...
You see what I mean, Sarıgül? Romence'sini söyleyeyim: Stii ce vreau sa spun? "Türkiye'nin ufkunu aç" Sarıgül, basın amigolarının beklentilerine uygun şekilde... "Umut arıyoruz" Sarıgül, meclise giremeyeceksin, yüzde beşte falan kalacaksın ama zarar yok, Deniz Baykal'a kamış olur.
Ya da yeni partiyi martiyi boşverin, hep birlikte DP'ye katılın, Cindoruk'un yerine geç, amigoların büsbütün rezil olsunlar Sarıgül... "Siyaset tıkanmış" Sarıgül, öyle diyorlar, aç onu Sarıgül kabak çiçeği gibi... Oy verelim, içimiz açılsın...