Geçen hafta Konya Büyükşehir Belediyesinin himayelerinde gerçekleşen Medeniyet Okulu Projesi kapsamında iki misafiri şehrimizde ağırladık. İsmail Kılıçaslan ve Selahattin Yusuf…
Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Mucahit Sami Küçüktığlı ve ekibinin evsahipliğinde Mevlana Kültür Merkezinde gerçekleşen söyleşinin ana ekseni ‘Kültürel İktidar’ idi. Geniş bir katılımcının izlediği söyleşiden çıkan sonuç ‘Kültürel iktidara sahip olmadan uzun dönemde siyasal iktidara sahip olamazsınız. Ve Biz islamcılar, müslümanlar, muhafazakarlar kültürel iktidara sahip olmak için yeterli zihinsel eforu sarfetmiyoruz.’
Bir anekdot; Selçuk Üniversitemize Rektör Yardımcısı olarak atanan Prof. Dr. Abdullah Topçuoğlu’nu tebrik etmek için ziyaret ettiğimizde Kendisini de aynı konuda dertli gördük. ‘Siyasal iktidara sahip olabilirsiniz, hatta ekonomik iktidarı da sağlayabilirsiniz. Ancak kültürel iktidara sahip olamazsanız hiçbir iktidarı uzun süre elde tutamazsınız.’ Tesbiti çerçevesinde Kültürel iktidar için birşeyler yapılması gerektiğini ifade etmesi benim için ilginç bir tevafuktu. Dertleniyorum, önemsiyorum...
Bununla birlikte bize ümit veren gelişmelerde olmuyor değil. İlim şehri Konya’da bir merkez daha şehrin ilmine, irfanına katkı sunmak için derinden faaliyet içinde. KİTAD, Konya İktisadi Toplumsal Araştırmalar Derneği…
İsmail Kılıçaslan ve Selahattin Yusuf ile KİTAD’da özel bir sohbet gerçekleştirildi. KİTAD yöneticileri ile KİTAD’ın müdavimi öğrencilerinde katıldığı sohbette Müslümanca yaşamın zorluğu, fıkıh, islamcılığın zihinsel dönüşümü, siyasal iktidar, sekülerizimin iğdiş ettiği zihnin bunalımları konuları ile Güneydoğuda yaşananlar üzerinden bir zihin fırtınası yapıldı.
İsmail Kılıçaslan’ın ‘ Sekülerizm bizim tahayyül ettiğimizden çok daha fazla bizi yönlendiriyor. Bu yönlendirmede Müslümanların hatta İslamcıların zihni bile edilgen konumda. Örneklendirmek gerekirse Müslümanlar faizin haram olduğunu artık haykırmıyorlar. Benzer örnekleri arttırabiliriz. Sanki O ayetler nesh edilmiş gibi davranıyorlar. Müslümanlar özelikle 28 şubat ve öncesinde yoklukla imtihanı kazanmışlardı. Bugün varlıkla imtihanda zorlanıyorlar. Müslümanlar populer kültüre itiraz ediyor, değersizleştiriyor ki gerçekte de öyledir, ancak bugün Müslümanlar popüler kültüre teslim olmuş durumda. ‘ tesbitleri gençler tarafından dikkatlice not edilerek tartışıldı.
Fakihlerin, Ulemanın gençlerin güncel sorunlarına odaklanması gerektiğini ifade eden Kılıçaslan, gençlerin islamı yaşayabilmesi için, yaşanabilir bir islami çerçeve için fakihlere büyük görev düştüğüne dair tartışma da çok önemli idi. Müslüman, muhafazakar kimliğe sahip pekçok insanın gayrıislami, gayrımeşru yaşam talebine islami bir kılıf, meşruiyyet arayışı içinde olduğu da ayrıca belirtildi.
Sohbetin son bölümünde cins dergisi ile ilgili olarak içerik, misyon ve beklentilerini gençlerle paylaşan Kılıçaslan dergiye gençleri sahip çıkmaya çağırdı.
Ufuk açıcı bir sohbetti…
Emeği geçenlerden Allah razı olsun…
Selahattin Yusuf Beyin anlatıları başka bir yazıya inşAllah…