Yabancılar zaman içerisinde ırkî ve dini gayretler ile bin dört yüz yıllık muhteşem bir mazi ve birikime sahip olan İslâm ilim kültür ve medeniyetine ağır itham ve iftiralarda bulunan yayınlar yapmışlardır. Onların bu ithamlarını reddeden mukabil yayınlarımızın sayısı ve içeriği maalesef yeterli olamamıştır. Yirmi yıl Konya Yüksek İslam Enstitüsünde (İlâhiyat Fakütesi’nde) “Türk-İslâm Medeniyeti Tarihi “ dersleri okutmak için çırpındım. Konulara dair on iki tane itap yayınlamama Rabbim imkân ve fırsat verdi. Ama gerek yabancıların puslu ve sisli propagandaları ve gerekse sesimizi kısan birikimler sebebiyle yeterince ve gönlümüzce çalışmalar yapabildiğimizi maalesef mümkün olamamıştı. Yabancıların medeniyetimize yönelik itham ve iftiralarına cevap ve reddiye hazırlayan vefakâr ilim adamlarımızın eserlerinin, mahut çevreler, merkezler, mahfiller tarafından piyasadan satın alınarak toplatılıp yok edildiklerini biliyorum. Batının zebunu kafaların zaman içerisinde onların bu yok edici faaliyetlerine yardım edercesine sahip olduğu görüş , düşünüş ve propagandalar da buna eklenince, beyni yıkanan bir çok kişi maalesef Türk-İslam Medeniyeti’ni son derecede yalan ve yanlış olarak savunmuşlardır. Zaman içerisinde onlarla yaptığımız münazara ve münakaşalarda gösterdiğimiz onca belgeye kaynaklara rağmen Cebir ilminin, Astronominin, Tıbbî buluş ve icatların coğrafi keşiflerin gerçek sahiplerinin Müslüman alimler olduğunu kabul ettirme fırsatı bulunamamıştı. Amerika’nın Kristof Kolomb ‘dan çok daha önce ve ilk defa Müslümanlar tarafından keşfedildiğini bile kabul edememişlerdir.
Çağımızda bu süfli ithamlara cevap veren, İslam Medeniyeti’nin ihtişamını ünik eserler ile ortaya koyan muhteşem bir ilim adamını İlahî takdir bize armağan etmişti. Bu, dünya çapında, ehl-i insaf çevreler tarafından büyük saygı ile karşılanan İslam Bilim Tarihi Uzmanı Prof. Dr. Fuat SEZGİN hocadır. Günde on yedi saat çalışan, yirmi yedi yabancı dil bilen bu muhteşem ilim adamımız yaptığı orijinal tetkikler, ünik kaynaklarımızda geçen, tarif edilen bilgiler ile asırlar önce tanımı yapılan ilim araç ve gereçlerini aynen ve tekrar yaparak dünyaya armağan eden muazzam bir müze tesis etmiştir. Ömrünü bu yola vakfeden Fuat SEZGİN bir asra yaklaşan hayatında gerek tebliğleri ve gerekse ispatları ile dünyada büyük yankılar uyandırmıştır.
Bir tarihte yurdumuzun üniversitesindeki görevine son verilen Sezgin, Almanya’ya giderek çalışmalarını orada sürdürmüştür. Bir Almanya yolculuğumda Frankfurt’ta dostların aracılığı ile görüşmek üzere kendisini aratmışsam da, o sırada Türkiye’de olduğunu öğrendiğim için çok istememe rağmen maalesef bu imkanı bulamamıştım.
Son yıllarda devletimizin daveti ve organizasyonu ile Türkiye’mize dönen Sezgin hoca 94 yaşında iken hakka yürümüştür. Eserleri , müzesi, üniversitesi milletimizi ve araştırdığı konular maalesef öksüz kalmıştır. Halkımızın ve ilim çevrelerinin büyük alâka ve rağbetin yanı sıra Devletimizin ve saygı değer Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN ‘ ın yakın alâkaları ve yüksek takdirleri ile ona yaraşır bir törenle İstanbul’da sırlanılmıştır.Ulu Devletimizin merhumun eser ve gayretlerinin açtığı çığır inanıyorum ki milletimize ve ilim alemine nice yeni ilim, irfan adamları kazandıracaktır ve medeniyetimizin ihtişamı olanca belge bilgiler ile gün ışığına çıkacaktır.Merhum hocamızın ruhu şad,makamı cennet ola.