ÇORUM (AA) - Memur-Sen Genel Başkan Ali Yalçın, "1946'dan sonra, NATO konseptine girdikten sonra bu ülkenin başı beladan kurtulmadı. Her on yılda bir darbe geleneksel hale geldi. Kontrgerilla denilen şey bir tasvir falan değil bir tespit." dedi.
Memur-Sen Çorum Şube Başkanlığı tarafından Devlet Tiyatro Salonunda "15 Temmuz Darbe ve İşgal Kalkışmasına Karşı Sivil Toplum Duruşu, 15 Temmuz ve 2023 Vizyonunda Değerler Sendikacılığı" konulu konferans düzenlendi. İstiklal Marşı'nın okunması ve Kuran-ı Kerim tilavetinin ardından, 15 Temmuz darbe girişimi ve rejim güçlerinin kuşatması altındaki Halep'te yaşanan insanlık dramının anlatıldığı kısa film izlettirildi.
Konferansa konuşmacı olarak katılan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Memur-Sen'in ilk kurulduğunda, mevcut sendikalara reddiye olarak kurulduklarını ifade ettiklerini söyledi.
Mevcut sendikal yaklaşımı olumlamadıkları için yeni bir sendikal duruma ihtiyaç gördüklerini ve kamu görevlileri alanında yeni bir soluk olarak Memur-Sen'i kurduklarını ifade eden Yalçın, Türkiye'de sendikal zeminin insan merkezli, değer merkezli, onur merkezli yapılmadığını, zıtlıklar üzerinden yola çıkarken Memur-Sen'in kavga sendikacılığına 'hayır' dediğini kaydetti.
"Sendikacılığı köhne bir zihniyetin sopası olarak kullananların bu millete emek alanında, ekmek alanında, değer alanında bir şey katmayacaklarını biliyoruz" diyen Yalçın, şöyle devam etti:
"Zaman bizi haklı çıkarttı. Çünkü adı sivil, beyni üniformalı yapılar bu millete bir şey kazandırmadılar. Sadece nöbetleşe kullanıldılar. Bu ülkede toparlanamayışımızın altındaki temel hikaye buydu. Yola çıkışımız kolay olmadı, çünkü sendikacılığa inanmayan bir zeminde siz bir iş yapmaya çalışıyorsunuz. Kolay bir hikaye değil. 'Bu iş size göre değil' diyorlar. Neden bunu diyorlar? Çünkü mevcut sendikal anlayışı bize yakıştırmıyorlar. Aslında doğru söylüyorlar. Esnafın camı, kaldırımın taşı, milletin arabasıyla sorunu olan, şiddet, vandalizm, anarşizm içeren bir yapıyı bize uygun görmüyorlar. El hak doğrudur. Bu mevcut sendikal yaklaşım bizim kitabımızda var mı? Esas tartışma burada. Sendikacılığın kitabını yazan bir noktaya gelişimiz, sendikacılığın kitaptaki yerini arayan noktada doğru olan yerden başlangıcı yapmamızdan kaynaklıdır.
- "NATO konseptine girdikten sonra bu ülkenin başı beladan kurtulmadı"
Türkiye'nin NATO'ya üye olduktan sonra birçok sıkıntı çektiğini savunan Yalçın, "Zorlukları aşarak, bariyer ve barikatları teker teker sökerek bu günlere geldik. Yaşadığımız acılardan, sancılardan travmalardan ders alarak geldik ve bizler bu ülkede şu tahlili yaptık; 1946 dan sonra, NATO konseptine girdikten sonra bu ülkenin başı beladan kurtulmadı. Her 10 yılda bir darbe geleneksel hale geldi. Kontrgerilla denilen şey bir tasvir falan değil bir tespit." dedi.
Türkiye'nin tarihindeki darbelerden de bahseden Yalçın, şunları kaydetti:
"Bu ülkede seçilmiş başbakanı astılar, 27 Mayıs'ı 'Demokrasi Bayramı' diye ders kitaplarına yazdılar ve bunu öğretmenler üzerinden çocuklara zoraki yutturdular. Peşinden 12 Mart'a geliyoruz. Muhtıra yayınlanıyor, soldaki sendikalar bildiri yayınlayarak darbeyi destekliyorlar. Hani nerede sizin birlik? 10 yıl sonra 1980'e geliyorsun. 1980'de de 'şartlar olgunlaşsın' diye bekliyorlar. Sağı ve solu birbirine sokuyorlar. Şartlar olgunlaştırıldı ve ülkeye çöküldü. Peşinden meşruiyet sağlanması lazım. Toplumlarda bir kabul eşiğinin aşılması gerekiyor, onu ne yapacaksınız? İçeri atılan çocukların yaşını büyüteceksiniz. Bir oradan astık bir de buradan asarak adalet süsü vereceksiniz ve böyle açmaz bir darbe girişiminden sonra kurulan darbe hükümetine sağdan bir iş sendikası bakan veriyor. Nerede sizin birlik? Sendikalar en örgütlü yapılar en onurlu durması gereken yapılar. Bir antidemokratik durum varsa en fazla sesini yükseltmesi gereken ve gözünü karartması gereken yapılar sendikalardır."
Konferansa AK Parti İl Başkanı Mehmet Karadağ, Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Levent Uslu, bazı kurum müdürleri, sendika başkanları ve üyeleri ile vatandaşlar katıldı.
AA